Amcamın ödenemeyecek borcu ve dedemin kefil olması... Borç bırakın babama, torunlarına dahi miras kalacak...

Merhabalar,

Öncelikle eğer doğru yere başlık açmadıysam site yöneticilerinden özür diliyorum...

Her aile de bi batakçı çıkar ya, diğer kardeşlerini hiçe sayıp varı yoğu yer satar sattırır... İşte bizde de öyle bi amca çıktı... Önce herşeyi sattırıp dedeme yedi içti, çalışmadı yan geldi yattı... Sonra bu da yetmiyomuş gibi herkese borçlandı. Yıllardır çalışıp yapılan birikimlerin hepsi gitti bu borç uğrunda... Trilyonluk arsalar yok pahasına satıdı... Dedem de onun senetlerine kefil oldu...

Gerçekten çok zor durumdayız. Stresten babam felç geçirdi, annem kalp hastası oldu...

Şimdi amcamdan dedeme ve de dedemden babama, hatta babamın torunlarına bile borç kalacak miktarda borcu var dedemin(Amcamın 1. kefili olduğu için)

Tamam alcaklılar da haklı da, biz üç kuruşa çalışıp bi hayat kurmaya çalışırken, hiç ilgimiz olmayan, sırf bi adam keyif yaptı diye çocuklarımıza da mı borç bırakalım...

Biraz araştırdım; eğer babam dedemin mirasını, dedem öldükten hemen sonra reddederse borçlar babamı etkilemiyormuş... Ama geçen de bi yerde izledim, eğer karşı taraf takip ederse de babamın bu mirası red olayını iptal edebiliyormuş...

Allah aşkına bana bi akıl verin... Şu anda avukata bile verecek paramız yokken nasıl o paraları ödeyeceğiz...

Mirasın nasıl reddedileceğine dair hükümler medeni kanunun 605-615. maddelerinde yazılıdır. Bu maddelere uygun şekilde babanız dedenizin mirasını reddedebilir.

Eğer miras bırakan borca batıksa, zamanında ve usulüne uygun yapıldığı takdirde mirasçının mirası reddi sırasında problem çıkmaz. Ama mirasçı borca batık olduğu için mirası reddederse buna itiraz söz konusu olabilir.
(Yani babanızın borcu olsa ve dedenizden miras kalsa, babanız borcu ödememek için mirası reddetse)

MADDE 605.-Yasal ve atanmış mirasçılar mirası reddedebilirler.
Ölümü tarihinde mirasbırakanın ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır.
MADDE 606.- Miras, üç ay içinde reddolunabilir.
Bu süre, yasal mirasçılar için mirasçı olduklarını daha sonra öğrendikleri ispat edilmedikçe mirasbırakanın ölümünü öğrendikleri; vasiyetname ile atanmış mirasçılar için mirasbırakanın tasarrufunun kendilerine resmen bildirildiği tarihten işlemeye başlar.
MADDE 607.- Koruma önlemi olarak terekenin yazımı halinde mirası ret süresi, yasal ve atanmış mirasçılar için yazım işleminin sona erdiğinin sulh hakimi tarafından kendilerine bildirilmesiyle başlar.
MADDE 608.- Mirası reddetmeden ölen mirasçının ret hakkı kendi mirasçılarına geçer.Bu mirasçılar için ret süresi, kendilerinin mirasbırakanına mirasın geçtiğini öğrendikleri tarihten başlar. Ancak bu süre, kendilerinin mirasbırakanından geçen mirasın reddi için mirasçıya tanınan süre dolmadıkça sona ermez.
Ret sonucunda miras daha önce mirasçı olmayanlara geçerse; bunlar için ret süresi, önceki mirasçılar tarafından mirasın reddedildiğini öğrendikleri tarihten işlemeye başlar.
MADDE 609.- Mirasın reddi, mirasçılar tarafından sulh mahkemesine sözlü veya yazılı beyanla yapılır. Reddin kayıtsız ve şartsız olması gerekir. Sulh hakimi, sözlü veya yazılı ret beyanını bir tutanakla tespit eder.
Süresi içinde yapılmış olan ret beyanı, mirasın açıldığı yerin sulh mahkemesince özel kütüğüne yazılır ve reddeden mirasçı isterse kendisine reddi gösteren bir belge verilir.
Tutanağın ve kütüğün nasıl tutulacağı tüzükle düzenlenir.
MADDE 610.- Yasal süre içinde mirası reddetmeyen mirasçı, mirası kayıtsız şartsız kazanmış olur.
Ret süresi sona ermeden mirasçı olarak tereke işlemlerine karışan, terekenin olağan yönetimi niteliğinde olmayan veya mirasbırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan ya da tereke mallarını gizleyen veya kendisine maleden mirasçı, mirası reddedemez.
Zamanaşımı veya hak düşümü sürelerinin dolmasına engel olmak için dava açılması ve cebri icra takibi yapılması, ret hakkını ortadan kaldırmaz.
MADDE 611.- Yasal mirasçılardan biri mirası reddederse onun payı, miras açıldığı zaman kendisi sağ değilmiş gibi, hak sahiplerine geçer.
Mirası reddeden atanmış mirasçının payı, mirasbırakanın ölüme bağlı tasarrufundan arzusunun başka türlü olduğu anlaşılmadıkça, mirasbırakanın en yakın yasal mirasçılarına kalır.
MADDE 612.- En yakın yasal mirasçıların tamamı tarafından reddolunan miras, sulh mahkemesince iflas hükümlerine göre tasfiye edilir.
Tasfiye sonunda arta kalan değerler, mirası reddetmemişler gibi hak sahiplerine verilir.
MADDE 613.- Altsoyun tamamının mirası reddetmesi halinde, bunların payı sağ kalan eşe geçer.
MADDE 614.- Mirasçılar, mirası reddederken, kendilerinden sonra gelen mirasçılardan mirası kabul edip etmeyeceklerinin sorulmasını tasfiyeden önce isteyebilirler.
Bu takdirde ret, sulh hakimi tarafından daha sonra gelen mirasçılara bildirilir; bunlar bir ay içinde mirası kabul etmezlerse reddetmiş sayılırlar.
Bunun üzerine miras, iflas hükümlerine göre tasfiye edilir ve tasfiye sonunda arta kalan değerler, önce gelen mirasçılara verilir.
MADDE 615.- Önemli sebeplerin varlığı halinde sulh hakimi, yasal ve atanmış mirasçılara tanınmış olan ret süresini uzatabilir veya yeni bir süre tanıyabilir.

Dedenizin vefati halinde babanizin mirasi reddetmesi gerekli ve yeterlidir,alacaklilarin bunu iptal ettirmesi bazi istisnai durumlarda mumkundur.Ornek olarak alacaklilardan mal kacirma amaci varsa boyle bir iptale gidilebilir,babaniz dedenizden karsiliksiz olarak herhangi bir yarar saglamadiysa problem olacagini zannetmiyorum.

Saygilarimla.

Babamın bo borçlarla yakından uzaktan ilgisi yok... Dedem den bi şekilde üzerine mal geçirmişliği de yok... Zaten babamın üzerine yada bizim üzerimize herhangi bir gayrimülk yada benzeri maddi değer taşıyan bişeyler de kayıtlı değil...

Peki mirası reddetmek için bizim yapacağımız en doğru hareket nedir? Dedem hayattayken dava açsak... Bilmiyorum işte...

Dedenizin vefatından sonra 3 ay içinde sulh mahkemesine başvurmanız gerekmekte. Babanız hayattaysa babanız, hayatta değilse siz ve kardeşleriniz sulh mahkemesine başvuracak.
Şu anda yapacağınız bir şey yok. Endişe etmenizi gerektiren bir durum da yok.
Yukarıda yazdığım kanun maddelerini sakin sakin okuyun, bir yere not edin.

Teşekkür ederim...
Cevabınızı bilgisayarıma kaydettim. Tekrar tekrar okuyacağım. Sizin de tahmin ettiğiniz gibi, sakin sakin okumam gerek. Çünkü şu anda hiçbirşey anlayacak durumda değilim.