5237 ile ilgili bir sorun?
Öncelikle selamlar... Açmış olduğum bu konu ile ilgili "arama" yaptım ancak danışmak istediğim soruya net cevabı daha evvel açılan konularda göremedim. Değerli vaktinizi aldığım için herkesten özür dilerim.
Sorum ise şu:
2007 yılı Mart ayında, bayram için gittiğimiz memlekette eşimle tartıştık. Ancak eşim sesini yükseltince, yukarıdaki komşularımızın rahatsız olacağı düşüncesi ile kendisini uyarmak istedim ve yukarıdaki komşular derken elimide yukarı savurunca elim eşimin gözüne geldi ve kendisini hafif bir şekilde yaraladı. Eşim o anlık sinirle kendisini darp ettiğimi düşünerek annesinin evine gitmek istediğini söyledi. Daha sonra ise annesi ile beraber gözü için hastaneye gitmişler. Oradaki memur arkadaşlarda işlem yapmışlar. (Bu noktada eşim kesinlikle şikayetçi olmadığını söylüyor.) Daha sonra ise biz aramızdaki sorunları hallettik ve tekrar evimize döndük. Evliliğimizde şuan bir sorun yok.
Daha sonra bir gün bağlı bulunduğumuz jandarma karakoluna benim ifademin alınması için tebligat gelmiş. Olayı aynen anlattım. Bir kaç ay geçtikten sonra ise eşime ve bana talimatla ifademizin alınması için mahkemeden tebligat yapıldı. Aynı ifadeleri orada da verdik. Eşim ise ısrarla kesinlikle şikayetçi olmadığını tekrarladı.
Derken geçen hafta elimize bir mahkeme sonucu geldi. Hüküm özetle şöyle:
- Sanığın üzerine atılı suçu kasten işlediği hususu sabit olduğundan 5237 sayılı kanunun 61. maddesi uyarınca , TCK 86/2 ye göre 4 ay hapsine,
- TCK 86/3 e göre yarı oranda artırılarak 6 ay hapsine,
- TCK 62/1 e göre iyi halden 1/6 oranında indirilerek 5 ay hapsine
- Sabıkasız olduğum için TCK 51 e göre cezanın ERTELENMESİNE. (burası bilhassa büyük yazılmış)
- TCK 51/3 e göre 1 yıllık denetim süresi belirlenmesine,
- TCK 51/6 ya göre yükümlüksüz çektirilmesine,
- TCK 51/7 ye göre ihtaratta bulunulmasına (ihtarat yapılamadı) denmiş.
- Devlet ödeneğinden 1 talimat gideri 8.00 YTL yargılama giderinin 5271 sayılı CMK nun 324. maddesi gereğince yüklenmesine
hükmedilmiş.
Karar tarihi 14 şubat 2008, taahhütlü mektubun muhtarlığa bırakılış ve bize tebligat tarihi 04/03/08 ve bizim muhtardan alış tarihimiz 11/03/08.
Şimdi sorum şu:
1) Bu durum adli sicil kaydımda görünür mü? (Her yıl DHMİ Havameydanları giriş kartı aldığım için, heryıl bu savcılık kağıdını istiyorlar) DHMİ' nin kart talep eden kişilerle ilgili adli sicil mevzuatı aşağıdaki gibidir, sizce bu durum bana kart verilmesine bir engel teşkil eder mi?
(c. Giriş kartı talebinde bulunan kişilerin Cumhuriyet Başsavcılıklarından aldıkları Adli Sicil Belgesinde, Terörle Mücadele Kanununda yer alan suçlardan, Türk Ceza Kanunu’na göre zimmet,irtikap, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık ve sahtecilik gibi yüz kızartıcı suçlarından hüküm giyenler, 4926 sayılı Kaçakçılıkla Mücadele Kanunu, 4208 sayılı Karaparanın Aklanmasının Önlenmesi Kanunu, 2313 sayılı Uyuşturucu Maddelerini Murakabesi Hakkında Kanun, 6136 sayılı Ateşli Silahlar ve Bıçaklar ile Diğer Aletler Hakkında Kanun, 2863 sayılı Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Kanunu, 1567 sayılı Türk Parasının Kıymetini Koruma Hakkındaki Kanuna muhalefetten hükümlü bulunanlara, giriş kartı
verilmez.)
2) Verdiğim tarihlere istinaden sanırım temyiz hakkımı da kaybettim...Muhtarlık aracılığı ile yapılan tebliğlerde ek 15 gün süre olur diye duydum ancak tam emin değilim)
3) Hiçbir şey yapmaz isek ve adli sicil kaydında görünür ise ne kadar süre sonunda silinir? (başka bir topicte, arşive kaldırıldığını ve 80 yıl silinmeyip gözükeceğini okumuştum)
4) Belirtilen para cezasını nereye ve ne şekilde ödemem gerekiyor?
Biliyorum biraz uzun oldu ancak olayı tam olarak yansıtmak istedim. O nedenle herkesten tekrar özür dilerim.
Vereceğiniz cevap(lar) için şimdiden sonsuz teşekkürler...
Re: 5237 ile ilgili bir sorun???
Mevzu ile ilgili 2 ayrı avukat ile görüştüm. Benzer sorunu olan kişilere bilgi olması açısından yazıyorum.
Görüştüğüm ilk avukat, ortada şikayet olmadığı için davanın düşmesi gerektiğini ve ayrıca uzlaşma hükümlerinden yararlandırılmadığımı söyledi. Buna mukabil temyizde beni bu kayıttan ve hükümden kurtarabileceğini, her ne kadar temyiz süresi dolmuş gözükse de muhtarlık aracılığı ile yapılan tebligatlarda 15 günlük ek sürenin yürürlüğe konabileceğini belirtti.
Görüştüğüm ikinci avukat ise, uzlaşma hükümlerinin uygulanamayacağını, ayrıca muhtarlık kanalı ile olsa bile ek 15 günlük süre diye bir sürenin sözkonusu olmadığını belirtti. Ayrıca temyiz istemi kabul olsa bile, büyük ihtimalle yargıtayca onanacağını belirtti. İlave olarak da, bu durumun işimi ve belirttiğim üzere apron kartı almamı etkileyecek bir durum olmadığını, adli sicil kaydımın da birkaç yıl sonra verilecek bir dilekçe ile temizlenebileceğini belirtti.
Durum budur arkadaşlar. İki ayrı avukatın, birbirine taban tabana zıt bu iki yorumu inanın kafamı çok karıştırdı...
Sizce ne yapmalıyım?
Vakit ayırıp okuduğunuz ve eğer yazarsanız yazdığınız yorumlar için şimdiden sonsuz teşekkürler...
Cevap: Re: 5237 ile ilgili bir sorun???
Merhabalar,
Öncelikle belirteyim ki, tekrar yazmamın amacı, yukarıdaki konuyu güncellemek değil. Ancak şimdi soracağım soru, yukarıdaki mevzu ile alakalı olduğundan, tekrar konu açmak istemedim. Sorum ise şu:
1. Yukarıda detaylarını belirttiğim hüküm tebligat mektubunu kaybettim. Tekrar nasıl edinebilirim?
2. 4 yıl geçti. Dilekçe vermem halinde kaydı sildirebilirmiyim? (bknz. 2. cevapta 2. avukat yorumu)
3. Eğer dilekçe ile sildirebilirsem, dilekçeyi nereye vermeliyim?
Cevaplarınız için sonsuz teşekkürler...