Ağır hapis veya 6 aydan fazla hapis almak memuriyete engel mi?

İlköğretim okulunda öğretmenim.

2003 yılında babam ve kardeşlerim evimizin hemen yakınında bulunan bir yerde kavga ediyorlardı.Ben de sonradan kalabalığı görüp kavgaya karışmak zorunda kaldım.Karşı taraftan bir kişi bıçakla yaralandı.Bizden şikayetçi oldular.Şikayet edilenler arasında ben dahil 5 akrabam bulunmakta.Davacı 25 gün rapor almış adli tıptan.Diğer bir davacı da 7 gün rapor almış.Okunan adli tıp raporunda herhangi bir organ kaybı yok iz yok deniliyor.dava 5 yıl sürdükten sonra asliye hukuk mah. görevsizlik kararı vererek ağır cezaya gönderdi.

Ben kavgaya sonradan karıştığımı söyledim.25 gün rapor alan kişi hepsinin elinde bıçak var dı bana vurdular diyor.Benim adımı da söylüyor.(kamu görevlisi olduğum için özellikle ismimi vurguluyor).Ama ben sadece 7 gün rapor alan kişi ile karşılıklı dövüştüğümü ve kendimi savunmaya çalıştığımı söyledim.Doğrusu da bu zaten.Kesinlikle elimde herhangi bir suç aleti yok.Hakim savcının talebine istemeyerek de olsa (kendisi söyledi) görevsizlik kararı verdi.

Ağır ceza mahkemesine adam öldürmeye teşebbüsten yargılanacağız.

Bu aşamadan sonra:

1-Bu dava daha kaç yıl sürer

2-Benim alacağım ceza kamu görevimi tehlikeye düşürür mü?

3-Ceza alırsam ertelenir mi?:mahcup:

Sayın goksuguzel;
08.02.2008 tarihinde 26781 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 5728 sayılı yasa ile yapılan değşikliğe göre, 14/7/1965 tarihli ve 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 48 inci maddesinin birinci fıkrasının (A) bendinin (5) numaralı alt bendi aşağıdaki şekilde değiştirilmiştir.
“5. Türk Ceza Kanununun 53 üncü maddesinde belirtilen süreler geçmiş olsa bile; kasten işlenen bir suçtan dolayı bir yıl veya daha fazla süreyle hapis cezasına ya da affa uğramış olsa bile devletin güvenliğine karşı suçlar, Anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlar, milli savunmaya karşı suçlar, devlet sırlarına karşı suçlar ve casusluk, zimmet, irtikâp, rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, güveni kötüye kullanma, hileli iflas, ihaleye fesat karıştırma, edimin ifasına fesat karıştırma, suçtan kaynaklanan malvarlığı değerlerini aklama veya kaçakçılık suçlarından mahkûm olmamak.”

Dolayısıyla 1 yıl veya daha fazla herhangi bir kasıtla işlenebilen suçtan alınan mahkumiyet memuriyete engeldir.
Bilginize selamlar...

Ya zaten 2 yıla kadar olan cezalara hapis bile verilmiyor.Ayrıca bu yaralama olayını ben yapmadım ve de kasıt yok en azından savunmam böyle.Memuriyete engel yüz kızartıcı suç değil.
Sizden ricam kişisel kanaatini belirtir misiniz.Sizce tüm indirimler iyi hal sabıkasızlık gibi durumlar da göz önüne alınarak.Bu işten yırtabilir miyim?

Goksuguzel
Bildiğiniz gibi 5237 sayılı yeni TCK kasti bir suçtan dolayı verilen 53.maddede sayılı hakları kullanmada ömür boyu yasaklama getirmemektedir.O sayılan hakların arasında memuriyet de vardır.Verilen mahrumiyet sınırlı süreyledir.İşlenen suç kamu görevi sırasında işlendiği için verilecek ceza süresinin yanında ayrıca o sürenin yarısı kadar daha ilave olarak hak mahrumiyeti süresi eklenir.Bu arada memuriyetin sona erer.Yasak süresini bitirmenden sonra 3 yıllık süreyi suç işlemeden geçirirsen,bütün kamu hakları iade olur.Sizin 6 aydan fazla ceza alacağınız bile belli değildir.
Ayrıca Ceza kanunu Süresiz hak mahrumiyeti yoktur derken,kişiye süresiz engel olucu hükümler taşıyan 657 DMK,Milletvekili Seçimi Kanunu gibi kanunlardaki arkadaşın demin saydığı 657 48. A/5 bendindeki engelleyici hükümleri yok hükmünde saymak için 5352 S.Kanunun 13.maddesine 13/A eklenmiştir.Bildiğin gibi Kanun maddeleri kadar,kanun maddelerinin gerekçeleri de önemlidir.Maddenin gerekçesini yazıyorum:
Maddeyle,5352 s Kanuna 13/A maddesi eklenmiştir.5237 s TCKnın 53.maddesindeki düzenlemeye göre,belli bir suçtan mahkumiyete bağlı süresiz hak yoksunluğundan söz edilemez.İşlediği suç dolayısıyla toplumda kişiye karşı duyulan güven sarsıldığı için suçlu kişi,özellikle güven ilişkisinin varlığını gerekli kılan belli hakları kullanmaktan yoksun bırakılmaktadır.Ancak,bu hak yoksunlukları süresiz değildir.Cezalandırılmakla güdülen amaç,işlediği suçtan dolayı kişinin etkin pişmanlık duymasını sağlayıp tekrar topluma kazandırılması olduğuna göre,53.maddede suça bağlı hak yoksunluklarının da belli süreyle sınırlandırılması yönünde düzenleme yapılmıştır.TCKda belli bir suçu işlemekten dolayı cezaya mahkumiyetin sonucu olarak ömür boyu devam edecek bir hak yoksunluğu söz konusu olmadığı için,yasaklanmış hakların geri verilmesi müessesine ilişkin düzenleme yapılmamıştır.
Ancak;5352 s Adli Sicil Kanununun Geçici 2.maddesinde,diğer kanunlardaki kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin,belli hakları kullanmaktan süresiz olarak yoksun bırakılmasına ilişkin hükümleri saklı tutulmuştur.5237 s.TCK dışındaki ÇEŞİTLİ KANUNLARDAKİ SÜRESİZ HAK YOKSUNLUĞU DOĞURAN BU HÜKÜMLERE RAĞMEN,YASAKLANMIŞ HAKLARIN GERİ VERİLMESİ YOLUNUN KAPALI TUTULMASI,uygulamada çeşitli sorunlara yol açacaktır.Bu sorunların çözümüne yönelik olarak,5237 s.TCK dışındaki ÇEŞİTLİ KANUNLARDAKİ kasıtlı bir suçtan dolayı belirli süreyle hapis cezasına veya belli suçlardan dolayı bir cezaya mahkum olan kişilerin SÜRESİZ OLARAK KULLANMAKTAN YASAKLANDIKLARI HAKLARI TEKRAR KULLANABİLMELERİNE İMKAN TANIYAN bir düzenleme yapılmasına ihtiyaç duyulmuştur.
Yani diyorki diğer kanunlardaki engelleyici hükümler geçersizdir.
İyi günler....

sayın sakar teşekkürler.
Davacı davasından para karşılığında vazgeçti.Bu aşamadan sonra yine ceza alır mıyız?

İdarenin bir memura ceza verebilmesi için,kişinin iddia edilen suçu görevi sırasında işlemesi ve suçun göreviyle ilgili olması gerekmektedir.Sizin olayınızda idareyi ilgilendiren bir husus olmadığından idarî ceza almanız sözkonusu değildir.Eğer böyle birşey olursa, hukuka aykırı bir işlem olur.Konunun adlî boyutu da halledilmiş zaten.Geçmiş olsun.

davacı davasından vazgeçse bile Kamu davası devam eder mi?Adli ceza çıkar mı?

Bahsettiğiniz olayda bıçak kulanılmak suretiyle yaralama meydana geldiğini belirtmişsiniz bu durumda kamu davası olarak dava görülür.

TCK-
MADDE 86/2 e) Silâhla,
İşlenmesi hâlinde, iki yıldan beş yıla kadar hapis cezasına hükmolunur

Siz yaralama olayında fail (Yapan,eden) değil,iştirakçisiniz.Diyelim ki; failsiniz.
5237 Sayılı Kanunun 88/1. Maddesi:
Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbî müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde,MAĞDURUN ŞİKAYETİ üzerine,dört aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezasına hükmolunur.
Madde 73/4:
Kovuşturma yapılabilmesi şikayete bağlı suçlarda,kanunda aksi yazılı olmadıkça,suçtan zarar gören kişinin VAZGEÇMESİ davayı düşürür.
Bu maddelere göre fail bile kurtuluyor iken,bana göre; size birşey olmaz.

Davacı zaten kimin yaralama fiilini gerçekleştirdiğini tam olarak söyleyememekte ifadeleri çelişkilerle dolu kaldı ki davadan vaz geçmiş durumda.Benim merak ettiğim nasıl bir barış metni imzalanırsa bu dava 5 yıl aradan sonra sıfır ceza ile kapanabilir.?Böyle bir durum hukuken mümkün mü?