Savcı hakkında suç duyurusunda bulunma

Aynı yaralamalı kaza ile ilgili birden fazla soruşturmayı yürüten savcılardan birkaçı hakkında suç duyurusunda bulunulsa ve dosyanın Adalet Bakanlığı'na gönderileceği bildirilse, savcılar hakkında bakanlıkça soruşturma başlatılması olasılığı nedir?
Şöyle ki, bir savcılık soruşturması sürerken, özel hastanede yatan yaralı ifadesi alınmadan kazanın alındığı şehirden ambulansla uzaklaştırılsa ve bir daha savcılık 10 ay boyunca kendisine ulaşamasa burada savcının görev ihmalinden söz etmek mümkün müdür? Yaralının hayati tehlikesinin kazadan sona oluşup oluşmadığı 10 ay boyunca muamma olarak kaldı.
Başka bir savcının, müvekkili dışarı çıkartıp avukatla görüşme yapmak istemesi normal bir durum mudur?
Savcının soruşturmasını yürüttüğü bir polis memurunun, daha evvelki suçlarından benim haberim yok, hakkında başka soruşturma varsa da bizde değil demesi, ve aslında o polis memurunun sadece 1 ay kadar önce rüşvet iddiasıyla aynı savcılık tarafından tutuklama istemiyle mahkemeye sevki ve kefaletle bıraılması söz konusuysa savcı hakkında soruşturma başlatılabilir mi?
Bir de bir savcının, katibiyle tartıştı diye savcı davacıyı odasına kadar çağırıp, parmak sallayarak sen iyi niyetimizi suistimal etmeye başladın ne diye olay çıkartıyorsun diye bağırırsa ve yanında avukatı olan davacı da, o parmağınızı sallayarak beni tehdit edemezsiniz diye biraz sesini yükseltirse ve bunu da savcı hakkında bulunduğu suç duyurusuna eklerse ne olur ??? Avukatım biraz korkuyor sanırım...

"Şöyle ki, bir savcılık soruşturması sürerken, özel hastanede yatan yaralı ifadesi alınmadan kazanın alındığı şehirden ambulansla uzaklaştırılsa ve bir daha savcılık 10 ay boyunca kendisine ulaşamasa burada savcının görev ihmalinden söz etmek mümkün müdür? Yaralının hayati tehlikesinin kazadan sona oluşup oluşmadığı 10 ay boyunca muamma olarak kaldı. "

1- Burda savcının ne gibi bir olayı var anlamadım. Öncelikle kaza trafik kazası mı? TDN yaralamalar şikayete bağlıdır ve şikayet aranır. Ayrıca Yaralanın ifadesinin tespiti hayati tehlikesinin kazadan sonra oluşup oluşmadığı konusuyla ne alaka o husus doktar raporlarında bellidir. Muayene olduğu hastaneden yada hastanelerdeki raporlar, filmler ve grafilerden tespit edilir. Yaralı hakkında muhakkak rapor tanzim edilmiştir. Belirtmiş olduğunuz bu hususda Savcılığın yada Savcının ne gibi bir görev ihmali olabilir ki.


"Başka bir savcının, müvekkili dışarı çıkartıp avukatla görüşme yapmak istemesi normal bir durum mudur?"
Soruşturmanın gizliliği yönünden savcının takdirindedir. Sonuçta avukatınızla görüşüyor. Siz avukatınıza sorduğunda size ne görüştüklerini anlatmıyor mu yoksa ?


"Savcının soruşturmasını yürüttüğü bir polis memurunun, daha evvelki suçlarından benim haberim yok, hakkında başka soruşturma varsa da bizde değil demesi, ve aslında o polis memurunun sadece 1 ay kadar önce rüşvet iddiasıyla aynı savcılık tarafından tutuklama istemiyle mahkemeye sevki ve kefaletle bıraılması söz konusuysa savcı hakkında soruşturma başlatılabilir mi? "

Bir savcının bakmış olduğu dosya sayısı acaba kaç tane 1000 mi yoksa 2000 mi elinde olan bütün dosyaları hatırlamak zorunda mı ? Eğer ortada bir suç varsa C.Savcısı bunu soruşturmakla görevlidir. Şikayette bulunduğunuz polis memuru hakkında C.Savcısı herhangi bir soruşturma yapmadı mı yoksa, eğer soruşturma yapmadıysa C.Savcısının sorumluluğundan o zaman bahsedilir.



Bir de bir savcının, katibiyle tartıştı diye savcı davacıyı odasına kadar çağırıp, parmak sallayarak sen iyi niyetimizi suistimal etmeye başladın ne diye olay çıkartıyorsun diye bağırırsa ve yanında avukatı olan davacı da, o parmağınızı sallayarak beni tehdit edemezsiniz diye biraz sesini yükseltirse ve bunu da savcı hakkında bulunduğu suç duyurusuna eklerse ne olur ??? Avukatım biraz korkuyor sanırım...

Şimdi siz niye katiple tartışıyorsunuz ben onu anlayamadım. Durup dururken Bir savcı şahsı odasına çağırıp da avukatı yanında tehdit etmez. Ayrıca iyi niyetimizi suistimal etmeye başladın kelimesi ne kadar tehdit içerikli bir söz olduğunun tartışılması gerekir. Suç duyurusuna eklerseniz de sadece değerlendirilir. Ayrıca avukatınız da benim görüşüme göre korkmuyor. Sadece şartlara göre hareket ediyor gibi.

Yaşanan bazı olayları doğru değerlendirmekte her zaman fayda vardır.

Teşekkür ederim yorumlar için ama ben genel anlamda bilgi almak istedim. Yazdığım yazıda sizin de ilginizi çekmiştir ki, ben hiçkimse hakkında suç duyurusunda bulunmuyorum yada vuku bulan olaylardan bahsetmiyorum. Gereksiz yere mahkeme kurulmuş gibi savunmaya girişmenize de gerek yok. Hukuk bilgisi fazla olmayan birini bu şekilde cahilce cevap vermeye yönlendirmeyin lütfen. Benim bu siteye hukukla ilgili fazlaca bilgisi olmayan biri olarak yazı yazmaktaki amacım fikir sahibi olmak. Sanal ortamda yargılamak, yargılanmak, yada kimsenin haddi olmadan kimseyi yargılamasına sebep vermek maksadında değilim.
Hiç kimse yada hiçbir devlet kurumuna ve makamına saygısızlık etmek niyetini taşımadım, taşımıyorum da. Sadece vatandaş olarak haklarımı ve haklarımın sınırını öğrenmeye çalışıyorum. Örneğin, Savcı sus dediğinde susmazsam, beni tutuklatma yetkisi var mı?
Bana bağırılması önemli değil, ben daha kötü şeyler de hak ediyor olabilirim. Ya ben dayağı hakediyor olsam? Bağırmak ya da şiddet sizce hukuki bir cezalandırma yöntemi midir?
Zaten yetkilerle donatılmış birinin bağırmasına ne gerek vardır?
Yaşanmış bir olay yok henüz, yaşanırsa doğru değerlendirme hususundaki tavsiyenize uyacağım.

Siz iyi bir avukata benziyorsunuz. Allah, sizin gibi vekillerle karşılaştırsın.

Öncelikle şunu belirtmeliyim ki; Burası sanal bir mahkeme değil ve benim kimseyi yargılamaya yetkim yok. Ben sizin yazdığınız konularda şahsi olan görüşümü ve olaylarda hemen ilk etapta dikkatimi çeken çelişkileri dile getirdim. Siz bu konuda fikir sordunuz bende şahsi fikrimi yazıya döktüm. Herhangi bir yargılama yada herhangi bir kurumu yada kuruluşu savunmaya geçmedim. Olaylardaki çelişkileri dile getirdim. Bende o şekilde anlamadım. Sizi bilgilendirmek istedim.

http://www.polis.web.tr/article_view.php?aid=10348

ayrıca diğer yazdıklarınızla ilgili olarak bu linki veriyorum. Modaretör veya admin arkadaşlar bu herhangi bir reklam sitesi değil polislerin resmi sitesidir. Reklam maksadıyla hareket edilmemiştir. Bilgilendirme amaçlıdır

Sn. Nepestes,
http://www.polis.web.tr/article_view.php?aid=10348
Ne alakası var??? Ben haberdeki haber değerini de anlamadım. Hani, köpek bir insanı ısırırsa haber değeri yoktur ama insan bir köpeği ısırırsa bu haberdir denir ya. Köpeğe birşey mi olmuş? Neden olay o kadar büyümüş? Anlamam bu işlerden pek ama, savcı polisin amiri konumunda değil mi? Ettiyse küfür falan, geçmiş olsun :)))) Diğer yandan da, köpeğin bulunduğu yer, kamusal alan mı ki, polis yada savcı olmak konuşuluyor. Bir diğer husus da, yürütme erkinde bir teşkilatın, habercilik yapması. Polisin web sitesinde, mesleki duyurular, makaleler vs olağan da, polisin habercilik yapması hukuka uygun mu ? Bugün Serrap D 'yi göz altına aldık, şöyle böyle kötü şeyler yapmış. Suçludur ama gene de yargılanacak işte ne gerek varsa der gibi? Diyelim ki polis yanlışlıkla birini gözaltına aldı. Sabahına da yayınladı. Ceza da böylece kesildi zaten. Yargıya pek birşey kalmadı. Olur mu böyle şey?
Bir arkadaş anlatmıştı seneler önce. Bingöl gibi yerde gecenin bir yarısı, polis çevirme yapıyor. Yine devlet memuru bir kişiye alkol muayenesi yapmaya kalkıyor. Sanki Bingöl'de gecenin bir yarısı trafik var... Hoş şeyler olmamış tabii. Bir de dağın tepesi düşünün. İki taraf da silahlı. İki tarafın da canı cebinde. Diyeceğim şu ki, insan bazen adım atarken, sonunun nereye gideceğini kestiremeyebiliyor.
O sebeple de danıştım. Ama yanlış bir mecra oldu sanırım. Yine de bilgiler için teşekkür ederim. Zahmet edip yazmışsınız. Ben de defalarca okudum.

http://www.milliyet.com.tr/2007/06/08/son/sontur05.asp

Bu linke daha evvel göz atmadıysanız, sizin örneğinizden daha ilginç. Altındaki yorumlar daha da ilginç.
Sizin verdiğiniz örnek aslında benim yazdıklarımdan daha fazla çelişki taşıyan çok uç bir örnek. Örnek olarak bana o haberi göstermeniz daha da çelişkili. Kendinizi memur olarak tanımladığınızı da göz önünde bulundurursak, iyi niyetinize inanmak imkansız.
Ben, Hakkıdır Hak'ka tapan milletimin istiklal diyerek büyüdüm. Hak'ka tapıyorum beyefendi. İnandığım üstünlük de hukukun üstünlüğü. Hiçkimsenin kişiliğine tapınmak zorunda değilim. Bilgisine, emeğine, icra ettiği -ediyorsa tabii - kutsal göreve saygı gösteririm. Kişileri konuşacaksak, saygıyı kazanması gerek görmek isteyen herkesin.
selamlar