Kiracılara müjde

Zamlardan, kiranın peşin ödenmemesine, depozite ücretlerine kadar birçok yeni düzenleme geliyor

20.02.2008 09:33

Kira artışlarından kefilliğe kadar hayatın bir çok alanında yeni düzenlemeler sağlayan Borçlar Kanunu değişiyor. Hükümetin hazırladığı 649 maddelik Borçlar Kanunu Tasarısı bugün TBMM Adalet Komisyonu’nda ele alınacak. Tasarıyla kira artışları bir önceki kira yılında üretici fiyat endeksindeki artış oranını geçemeyecek. Kira bedellerinde yapılacak artış bir önceki yıl gerçekleşen üretici fiyat endeksi (ÜFE) artışını geçemeyecek. Tasarıya göre, kiralanan bir dairede, çatı akması, tesisatın arızalanması gibi problemler olursa, kiracı ev sahibinden onarım yapılmasını veya kirada indirim yapılmasını talep edebilecek. Kiracı arızadan kaynaklı uğradığı zararı ev sahibinden talep edebilecek. Ev sahiplerinin evini boşalttırmak için “Oğlum oturacak, Almanya’dan kızım gelecek” gibi bahaneler ileri sürmelerine de tasarıyla düzenleme getiriliyor. Buna göre, bu şekilde bahane ileri sürülerek boşaltılan daireler, haklı sebep olmaksızın üç yıl süreyle eski kiracıdan başkasına kiralanamayacak.

Kiralar peşin ödenmeyecek

Yeni düzenlemeye göre, kiralar peşin olarak değil oturduktan sonra ödenecek. Ev veya dükkan kiralanırken alınan depozitolar en fazla üç aylık kira bedeli ile sınırlı olacak. Güvence olarak para verilmesi kararlaştırılmışsa kiracı, ev sahibinin onayı olmaksızın çekilmemek üzere, parayı vadeli bir tasarruf hesabına yatıracak. Güvence senetleri ise bankaya depo edilecek.

Türk Borçlar Kanun Tasarısı 6570 sayılı yasayla borçlar kanunu hükümlerini birleştiriyor. Gazete haberciliği mantığıyla sunulan bazı şeyler zaten eski yasalarda da var. Çoğu yerde eski yasadaki hükümler dilde sadeleştirme yaparak tekrar konmuş, eski Türkçe kavramlar ve sözcükler yenileriyle değiştirilmiş.

Mesela kendisi, eşi veya çocuklarının ihtiyacı nedeniyle tahliye halinde bir başkasına 3 yıl kiraya verilemeyeceği hükmü zaten 6570 sayılı kanunda vardı. Ancak yeni yasa, eğer gözümden kaçmadıysa, başka birisine kiraya verildiği takdirde hapis cezası verilmesini kaldırıyor.

Ayrıca ev sahiplerine de bir müjde var:
15 yılını doldurmuş kiracıyı, kira dönemi bitmeden 3 ay önceden ihtarla haberdar etmek şartıyla herhangi başka bir gerekçe sunmadan tahliye imkanı doğuyor.

Tasarıyı aşağıdaki linkte bulabilirsiniz.
http://www.kgm.adalet.gov.tr/borclarkanunu.htm

Gayrimenkul Kiraları Hakkındaki Kanun'un ve söz konusu tasarının bazı hükümlerinin mülkiyet hakkının özüne dokunduğu gerekçesiyle Anayasa'ya aykırı olduğunu benden başka düşünen var mı?Bir yandan zor durumda olan kiracı korunmak isteniyor ancak ev sahipleri de ciddi mağduriyetler yaşıyor,bu konuda ne düşünüyorsunuz?

Evet, ev sahipleri de ciddi mağduriyetler yaşıyorlar.
Aslında mantığa aykırı bir takım durumlar var.

1. Mesela 1,2, 10 yıllık sözleşme yapıyorsunuz, fakat mülk sahibi olarak sözleşme sonunda kiracıyı çıkaramıyorsunuz.
Belki de o tarihte kendinizin ihtiyacı var. Ama ancak kontrat sonunda tahliye davası açıp aylarca davanın sonuçlanmasını bekliyorsunuz.

2. Tahliye taahhüdü alıyorsunuz veya aldığınızı sanıyorsunuz. Hatta kanun da tahliye taahhüdüne dayanarak tahliye davası açabileceğinizi söylüyor. Ama tahliye taahhüdünün geçerli olması için başka başka hallerin de oluşmuş olması lazım.

Siz birisine bir senet verseniz, ardından "O anda zor durumdaydım" gibi bir açıklama senetten doğan borcunuzu ortadan kaldırır mı? Ama kiralarken verdiğiniz tahliye taahhüdü "o anda evi kiralamak için mecburdum" gibi bir bahaneyle geçersiz sayılabiliyor.

3. Sürekli kirasını geciktirmeyi alışkanlık haline getiren bir kiracıya tahliye davası açmak için kira dönemi sonunu beklemeniz gerekiyor.

Sözleşme özgürlüğü ilkesi var ise taraflara bu ilkeye uygun hareket edebilme imkanı tanınması lazım.

Mevzuatta ki bu durum bu ilkeyi zorluyor. Ve mülk sahibi mağdur olabiliyor.

Gazete haberciliği mantığıyla sunulan bazı şeyler zaten eski yasalarda da var.

Sayın Sdt23 dediğiniz gibi gazeteler bir çok şeyi bilinenden değişikmiş gibi aktarıyorlar.Bu araştırmadan,uzman birinden yardım almadan,kulaktan dolma bir şekilde yazmaktan kaynaklanıyor.Gazeticelerin ,haberleri hazırlayanların daha özenli olmalarını bekliyoruz.

Ayrıca profilinizde işletmeci yazıyor;ancak soruları gerçekten bir hukukçu gibi yorumlayıp cevaplıyorsunuz.Tebrik ederim...

Merhaba,
19.08.2007 tarihinde babam vefat etti. Kendisinden Bakırköy'de bir daire kaldı. Dairedeki kiracıyı tahliye etmek istedigimizde bizden 7000 ytl istedi, yoksa bizim kendisini cikaramayacagimizi, islemlerin cok gec oldugunu 3 yil oturabileceklerini belirtti. Benim ve esimin adimiza herhangi bir mülkümüz bulunmamakta, evi henüz üzerimize de almadik. Evi mirascilar üzerine aldiktan sonra ihtiyacim oldugunu kanitlayarak tahliye edebilirmiyim? Kardesim evini degistirip daha buyuk eve tasinmak icin evi satmak istiyor, annem de satmak istiyor, ben satmak istemiyorum. Abim satmazsam ona hakkı olan parayi vermemi istiyor, benim maddi durumum bulunmamakta, evin satilmamasi icin ne yapabilirim?

Tesekkur ederim.

Sorunuz iki aşamalı:
1. Kiracıyı ihtiyaç nedeniyle tahliye etmek için önünüzde iki yol var:
6570 sayılı kanunun 7. maddesinin b fıkrasına göre:
- Gayrimenkulü kendinizin, eşinizin veya çocuklarınızın ihtiyacı nedeniyle kira dönemi sonunda;
veya aynı kanunun aynı maddesinin d fıkrasına göre:
- Gayrimenkulü Medeni Kanun hükümlerine göre üzerinize geçirdikten sonra kendinizin eşinizin veya çocuklarınızın ihtiyacı nedeniyle 1 ay içinde kiracının elinde olacak bir ihtar göndererek altı ay sonra
tahliye davası açabilirsiniz.

https://www.hukuki.net/kanun/6570.13.text.asp
Hangisi daha erken olacaksa onu tercih edersiniz. Tahliye davasının sonuçlanma süreci mahkeme yoğunluğuna bağlı olarak değişebilir.

2. Bu dairede annenizin 1/4, sizin ve ağabeyinizin 3/8 payı vardır. Aranızda anlaşma mümkün olmazsa paydaşlardan biri ortaklığın giderilmesi davası açarak gayrimenkulün açık arttırmayla satışını talep edebilir.

Açık arttırmaya herkes katılabilir, en çok veren alır.
İlk açık arttırma rayiç bedelin %60'ından başlar, ilk açık arttırmada %60 veren çıkmazsa ikinci açık arttırma rayiç bedelin %40'ından başlar.

Ağabeyiniz veya anneniz ortaklığın giderilmesi davası açarsa bunu engellemenin bir yolu yoktur.