Yasalarda bir savcının SADECE karakolda alınan ifadeyle hiçbir soru sormadan ceza mahkemesine sevketme hakkı var mıdır?

Sayın yargı mensubu avukatlar,savcılar bir konu hakkında sormak istediğim bir konu var..

Sosyal düzenin bu kadar bozulduğu bir toplumda her insanın ceza almasının mümkün olabilir hale geldiği aşikardır.Yaşanmış bir olay hakkında fikrinize ihtiacım var:
Nedenini vermek istemiyorum ama mesleğim gereği bir kamu davası açılmak üzere idim.Savcı kararıyla ifadem alınmak üzere polis beni aldı ve 1 gün boyunca nezarete aldılar.ilk ifademi polis aldı ve savcıya ifade vermek üzere beklemekteydik.Buraya kadar herşey yasal.Fakat adliyeye polis ile birlikte ulaştığımızda savcı bey ifademizi ALMADAN (hiçbirşey sormayıp yüzlerimizi bile görmeden) "tutuklama talebiyle" ceza mahkemesine sevketti.Hemen savcı sevkettiğinden birkaç saat sonra yapılan Ceza mahkemesinde suçsuzluğum ortaya çıktı ve serbest bırakıldım.Çok şükür ki ceza almadım.Bu durumda dosya savcıya geri gidecek sanırım ve o da ya takipsizlik kararı verecek ya da dava açacak.Şimdi kanunları bilen siz sayın arkadaşlara sormak istiyorum:
- Yasalarda bir savcının SADECE karakolda alınan ifadeyle hiçbir soru sormadan yani ifademizi almadan ceza mahkemesine "tutuklama talebiyle" sevketme hakkı var mıdır ? Bu yasal mıdır?Uygulamada yapılan yasaya aykırı bir durum mudur bu?

tutuklama kararı "gıyapta" bile verilebilmektedir.sayın savcı kolluktaki ifadenizden "yeterli şüphe" ve CMK'daki tutuklama sebeplerinin varlığına kanaat etmiş ki tutuklama talebini sulh ceza hakimliğine iletmiş..
Gelişmelere dayanarak hakkınızda kamu davasının açılacağı söylenebilir.Uygulama tamamen CMK hükümleri çerçevesinde gerçekleşmiştir.

Sayın Sencers verdiğiniz bilgi için çok teşekkürler..Rica etsem bahsettiğiniz sayın savcının ifade almadan kanaatine göre sevk etme hakkının olduğunu belirten cmk madde numarası nedir ? veya ben araştırmak istesem bu cmk numarasını nasıl bulabilirim?

Teşekkürler

Sayın cantur,
Yasalarımıza göre ceza hukukunda bir soruşturma ve bir kovuşturma birimi vardır. Savcı soruşturma biriminde kolluk ile birlikte çalışır, kolluğu gerektiği zaman yönlendirir, yapılacak işlemleri belirler. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesi 2. fıkrası şöyledir: "Cumhuriyet savcısı, maddî gerçeğin araştırılması ve adil bir yargılamanın yapılabilmesi için, emrindeki adlî kolluk görevlileri marifetiyle, şüphelinin lehine ve aleyhine olan delilleri toplayarak muhafaza altına almakla ve şüphelinin haklarını korumakla yükümlüdür. " 161. maddenin ilk cümlesinde ise şöyle diyor: "Cumhuriyet savcısı, doğrudan doğruya veya emrindeki adlî kolluk görevlileri aracılığı ile her türlü araştırmayı yapabilir." Yani soruşturma kısmında savcıyı ve kolluk görevlilerini ayrı ayrı düşünmek yanlıştır, bir ekip olarak düşünebilirsiniz. Yani kollukta alınan ifade geçerli değildir, savcı mutlaka ifadeyi bizzat almalıdır diye bir kural söz konusu değildir. Savcı önüne gelen delillere göre bir tutuklama nedeninin varlığına kanaat getirmiştir, dolayısıyla tutuklama talep etmiştir. Ceza mahkemesi dediğiniz de asıl mahkeme değil, sadece tutuklamaya gerek olup olmadığının tespit edilebilmesi için yapılan duruşmadır. Bundan sonra savcı tutuklama kararı verilmemesi kararına itiraz edebilir, yada buna itiraz etmeden soruşturma işlemlerine devam edebilir. Daha sonra topladığı delillere ve delil kuvvetine göre dava açacak yada açmayacaktır. Sonuç olarak kanuna aykırı hiç bir husus bulunmamaktadır.

Çok teşekkür ederim sayın avukat adayı.bir sorum daha olacak.Sulh ceza mahkemesinin tutuklama kararı vermemesine savcı itiraz edebilir dediniz zaten kararda 7 gün içinde itiraz hakkı var deniyor.Peki uygulamada bu konuda bu dosya yine aynı savcıya mı geri döner yoksa rastgele bir dağılım mı söz konusudur?

Savcı takibe devam eder.