-
Nereden Nereye
Bekirağa bölüğü günlerinden sonra Mustafa kemal kurtulduğuna inanamıyor ama sürgün bekliyordu. Gerçi kendilerine nereyi isterlerse oraya tayin edileceklerini söylemişler oda anacığının yanı Selanik i istemişti. 11 Ocak 1905 te Kurmay Yüzbaşı olarak Hark akademisini bitirmiş hiç olmayacağını bildiği halde Selanike tayinini beklemeye başlamıştı. Beklenen haber gecikmedi Selanik e tayin olamamıştı ama Alfabede bir sonraki harf olan ( Gerçi o gün bu alfabe yoktu ama olsun ben yazdım oldu kızmayın ) Ş harfinden bir yere Şam' daki 5. orduya atandı 5 Şubat1905 te görevine başladı. ( Tesadüfe bakın Şam - Şubat . Ordu 5 1905 ) Neyse tarih bilgisi gibi oldu ben anıya dömeyim.
İngiliz Ajanlar Suriye ve Arap topraklarında cirit atarken Mustafa Kemal ve Müfit görevlerini en iyi yapabilmek için çalışıyorlardı. Aslında birer bölük komutanıydılar fakatgerçek anlamda bir komutanlıkları yoktu. Sadece eğitim alanlarındaki çavuşlara emir verebiliyorlardı. Bu durum şüphesiz stajer olmalarından değil sürgün olmalarından dolayı idi.
Gerçekte durumları Şam sokaklarından daha pisti ama ikiside mesleklerini öyle seviyorlardı ki her türlü sıkıntıya rağmen kendilerine emanet edilen askerleri çok iyi yetiştirmeye çalışıyorlardı. Bu konuda da en büyük yardımcıları onbaşı ile çavuşlardı. Onbaşı ve çavuşların hemen hemen tamamı Türk erlerin çoğu ise Arap tı.
Ordunun sorumluluk bölgesinde , İngiliz e uşaklık eden birçok Arap kabile reisi varken ordu içindeki bu erlere ne kadar güvenilebilirdi? Bu soruyu kendisine soran Mustafa Kemal alınacak tedbirleri biliyordu ancak ne Rütbesi ne mevkii buna yeterli değildi. Buna rağmen kendi bölüğündeki eğitim için canla başla çalışıyordu onbaşı çavuş ve erlerle iyi bir diyaloğu vardı. ( Zaten daha sonra anılarda çokça yer alır Şam anıları ) Ancak emrindeki Mekadon bir Türk yüzbaşısına canı çok sıkılıyordu . Ve işte bu yüzbaşı ile olan bu hikaye 2007 ile kıyaslama yapacağımız hikayeyi oluşturuyordu. Unutmayalım Mustafa Kemal sadece ve sadece sürgünde bulunan bir kurmay yüzbaşıdır. Yani o güne göre aslında bir hiçtir....
Bu Makedonyalı Türk yüzbaşı '' necip Millet'' hikayesini çok ciddiye alıyor bu yüzden Arap erlerine olağanüstü yüz veriyorAnadoludan gelmişkıt'a onbaşı çavuşlarına bağırıp çağırıyordu. Yüzbaşının bu haline tahammül edemeyen Mustafa Kemal ' ya sabır'' çekip duruyordu. Ve bir gün zurna zırt dedi....
O gün Makedonyalu yüzbaşı eğitimden kaytardıkları için Arap erleri azarlayan çavuşu görünce bağırmaya başladı
'' Sen nasıl olurda peygamber efendimizin mensubu olduğu Necip Arap kavminin çocuklarına kaba davranabilirsin ? Haddini bil densiz ! Sen onların ayaklarına su bile dökemezsin....''
Mustafa kemal ile Müfit olanları uzaktan izliyordu. Çavuş makedon yüz başıya ses çıkarmayınca yüzbaşı hakaretlerini biraz daha arttırdı . Her zaman itaat sembolü olmuş olan Mehmetçil , kumandanının bu haksız davranışı karşısında önce bakışlarındaki saygıyı kaybetti sonra dişlerini sıktı ve nihayet gözlerinden yaş boşandı...
Çavuşluktan yükselerek kumandan olmuş alaylı yüzbaşı hala '' Necip milletin itibarlı gençlerinden'' bahsediyor susmak bilmiyordu. Mustafa kemal daha fazla dayanamadı ve sonunda dağarcığındaki '' ya sabırlar '' tükeniverdi....
'' Yüzbaşı Efendi susunuz.....
Bu gürleme üzerine yüzbaşı anında sustu koşa koşa geldi Mustafa kemal e selam çaktı
''Kötü bir şey mi yaptım komutanım ? ''
Mustafa kemal bu sefer daha yüksek sesle bağırdı
'' Hemde çok fena bir şey yaptınız. Buna hakkınız yok ! Araplar necip bir kavim olabilir, lakin senin de benim de çavuşun da Müfit'inde mensubu olduğumuz Türk milleti, Arap kavminden aşağımıdır ? Türklerin asaletinden şüphe mi ediyorsunuz ? Bu ne soysuzluk.........
10 Kasım 2007...
5 kilo Bulgur 250 kg kömür karşılığında Cumhurbaşkanı ve başbakan olmuş iki zat Aşiret reisi bile olamayacak bir çöl bedevisinin ayağına gitti Bu bedevi bu iki zatı birini bir yanına birini bir yanına oturttu protokoldeki en ağır hakareti yaptı. Orası bu iki zat için beni hiç ilgilendirmedi ama bu çöl Bedevisi TÜRKİYE CUMHURİYETİNDE ANITKABİR İ ZİYARET ETMEDİ. ATATÜRK RESMİNİ İNDİRİP KENDİ RESMİNİ KOYDURDU 10 KASIMA SAYGI BİLE DUYMADI ÜSTÜNE ÜSTLÜK MADALYA ALDI Bu kepazeliği bu iki zat gelişme taktik çağa ayak uydurma olarak geçiştirdi şakşakçı medyada destekledi...
İşte benim Kalbimdeki CUMHURBAŞKANI
http://darkwing.uoregon.edu/~kimball...k%20CIV340.jpg
-
Cevap: Nereden Nereye
ATATÜRK Kurumunun Başına İhanet Gibi Atama
Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumu Yönetim Kurulu üyeliğine, Prof. Mümtaz’er Türköne'yi atadı.
''Atatürkçülük bağnazlığı gizlemek için bir maske''
Türköne 10 Kasım'da Zaman gazetesindeki köşesinde yazdığı yazıda Atatürkçülere ağır eleştirilerde bulundu
İŞTE O YAZI!http://haber.gazetevatan.com/Haber/419198/1/Gundem
Zaman Yazarı Mümtaz'er Türköne, Türkiye Cumhuriyeti tarihini sorguladığı yazısında Cumhuriyet'in kurucu kadrosunu iktidarı ele geçirmiş küçük bir azınlık olarak nitelendiriyor. işte o yazı:http://haber.gazetevatan.com/Haber/419196/1/Gundem
M.E.SEZEN: Aslında herşey çok açık içim daraldı.Yanıt yazmayı zul addediyorum.