Şartlı salıverme kapsamındaki bir dava yeniden açılabilir mi?

Herkes merhabalar

2002 yılında Görevi Kötüye Kullanma suçundan dava açtım. Dava Şartlı Salıverme Yasası gereği karara bağlanmadan ertelendi. Ancak Aynı olayla ilgili olarak Ağır ceza mahkemesinde görülen başka bir davada daha Önce Görevi Kötüye Kullanma suçundan açılan suç için TCK 339 dan dava açılması yönünde savcı tarafından mütalaa verildi. Bu durumda yeni bir dava açılabilir mi? 2007 yılında...

Efendim öncelikle soruma cevap verme zahmetinde bulunan ve bulunacak olan herkese teşekkür ederim. Olayı detaylı bir şekilde izah etmeye çalışacağım. 1999 yılında bir lisede öğretmenlik stajımı tamamladım. Stajım esnasında bir takım usulsüzlikler yaşandı. Stajım başından sonuna kadar bir bayan öğretmenin nezaretinde gerçekleşti. Bu bayan öğretmen stajımın akabinde düzenlemesi gereken evrakı hiç görmediğim erkek öğretmene ideolojik nedenlerden dolayı olumsuz olarak düzenletti. Okul müdürü de bu evrakı onayladı ve üniversiteye yolladı. Üniversite öğrenci işlerinde bu durumu ortaya çıkardım. İhbarda bulundum. İhbarımın akabinde üniversite idaresi bu durumu okul idaresine iletmemi söyledi. Liseye gittim ve durumu lise müdürüne anlattım. Lise müdürü bu öğretmenlerin sorunlu öğretmenler olduğunu söyledi. Kendisine niçin böyle bir evrakı onayladığını sorduğumda hiçbir şey diyemedi. OLayı ilçe milli eğitim müdürlüğüne de intikal ettirdim. Hem ilçe milli eğitim müdürlüğü hem de üniversite idaresi kendilerinin yapacak bir şeyleri olmadığını bunu ancak okul müdürünin halledebileceğini söylediler. Üniversite öğrenci işleri bana ikinci bir evrak vererek liseye götürmemi ve bu evrakı staj yaptığım öğretmene müdürün gereği gibi düzenletmesini ve resmi bir yazıyla geri getirmemi söyledi. Ben de bana söylenenleri yaptım. Belgeyi aldım liseye götürdüm. Müdüre verdim. Müdür öğretmenleri defalarca yanına çağırtmasına rağmen getirtemedi. Öğretmenleri getirtemeyince kendisi öğretmenler odasına gitti.
Bana odasında kalmamı söyledi. Bir müddet sonra bana kapalı ve mühürlü bir zarf verdi. Bu zarfın içinde benim üniversite idaresinden getirdiğim ikinci değerlendirme formunun ve üniversite idaresinin istediği resmi yazının olduğunu söyledi. Ben bu zarfı taksiye atlayarak acilen öğrenci işlerine ilettim. Öğrenci işlerindeki bölüm memuru zarfı aldı şefine götürdü. Kısa bir dğerlendirme toplantısından sonra bana herhangi bir sorun olmadığını gidebileceğimi söyledi. Ancak bir yıl sonra hiç görmediğim bir şahsa hakkımda rapor düzenleten bayan öğretmenle sokakta karşılaştım. Bu bayan öğretmeni 3 gün iş göremez raporu alacak şekilde savcının delil yetersizliğinden takipsizlik kararı verdiği karardaki ifadeyle adiyen adam yaralama biçiminde darp ettim. Bayan öğretmen hakkımda yaptığı suç duyurunda bana olumsuz rapor verdiği için benim kendisini dövdüğümü söylüyordu. Bu ilerde aleyhlerine çok büyük bir kanıt olarak dönecek suç itirafıydı. Vermediği raporu verdiğini söylüyordu çünkü. Neyse bu suç duyurusuyla ilgili vermiş olduğum ifadede stajımın başarılı olduğunu hakkımda olumsuz bir rapor düzenlenmedğini söyledim. Bu bayan öğretmen ifademi okur okumaz üniversite idaresine gitti ve ikinci bir evrak daha olduğunu gördü. Hemen hakkımda sahte rapor düzenlettiği öğretmeni arayarak durumu bildirdi. İkinci bir staj değerlendirme formu olduğunu yani. Her iki öğretmen yapmış oldukları usulsüzlükten sonra yaşananları bilmedikleri için TÜM LİSE İDARECİLERİ ve benim hakkımda suç duyurusunda bulundu. Bu iki öğretmenin asıl hedefi ÜLKÜCÜ VE ŞERİATÇI olarak gördükleri müdür yardımcılarıydı. Bu yüzden suç duyurunu ... lisesi idarecileri şeklinde yaptı. Müdür alyhine suç duyurusnda bulunamadılar. Oysa ikinci evrakta okul müdürünün adı soyadı imzası ve mührü vardı. Bu iki öğretmen okul müdürünün ve öğretmenin imzalarının taklit edilmesi suretiyle MÜDÜR YADIMCILARI tarafından ve benim illegal bir yolla elde ettiğimi zannettikleri belgeyle SAHTE rapor düzenlendiğini düşünüyorlardı. Neyse idari soruşturmanın akabinde MÜDÜR YARDIMCILARI nın olayla zerre alaksı olmadığı ve raporu tek başına okul müdürünün tanzim ettiği ortaya çıktı. İdeoljik nedenlerden dolayı Okul müdürü ve benim hakkımda RESMİ BELGENİN SURETİYLE SAHTECİLİKTEN dava açıldı. Önce asliye ceza sonra Ağır cezada Sahtecilikten yargılanmak zorunda kaldık. BERAAT ETTİK. Neyse bende müdür ve öğretmenler hakkında dava açtım. 2 suç duyurum vardı. 2. suç duyurum birinciyle aynıdır denilerek dikkate alınmadı. Oysa 2. suç duyurum TCK 339 dan yani RESMİ EVRAK DA SAHTECİLİKTEN di. Sonunda GÖREVİ KÖTÜYE KULLANMAKTAN TCK 240 dan sadece öğretmenler hakkında kamu davası açıldı. Dava şartlı salıverme yasasının kapsamına sokuldu ve karara bağlanmadan ertelendi. Lakin benim ve okul müdürünin sanık olarak yargılanıp BERAAT ettiği davada çok hoş şeyler oldu. Gerçekten. SAVCI BEYİN MÜTALAASINI AYNEN YAZIYORUM.

İDDİA MAKAMI ESAS HAKKINDAKİ MÜTALAASINDA
Sanık ... öğretmenliğe hak kazanmış stajını tamamlamak için diğer sanık...
müdürlüğünü yaptığı lisede başlamış ve bu staj esnasında kendisine nezaretçi olark olayı ihbar eden .... tayin edilmiştir. stajını tamamlayıp başarıyla bitirmesine herhangi bir engel bulunmamasına rağmen sadece bu kişilerle yaptığı tartışmanın yarattığı hissi durum sonucu aleyhine rapor düzenlenmiş başarısız gösterilmiştir. bu durumu okul müdürüne intikal ettiren sanık... müdürü... tarfından yönetmelik ve mevzuata göre tuutuğu tutanaklarda sanık... hakkındaki formların taraflı tutulduğnu tespit ederek yeniden sınava tabi tutumuş ve başarılı olduğunu görmiş buna göre formu doldurarak üniversiteye iletmiştir. b u durumu duyan ilgili öğretmenler müdürün sahte evrak düzenlediğini ve sanık... de bu suça katıldığını beyan etmiş ve bu davavnın buraya gelmesini sağlamışlardır. aslında olayda bu kişilerin hissi davranması sonucu düzenledikleri tutanak başlı başına gerçeği yansıtmaması sebebiyle sahte evrak niteliğinde olduğu bu nedenlerle bu şahıslar hakkında işlem yapması gerekirken normal mevzuat çerçevesi içinde işlem yapan okul müdürü ve sınav talep eden sanık... hakkında yapılması şüphe ile yaklaşılmış sanıkların mahkumiyetlerine yeterli inandırıcı delil ve emareye rastlanmamış olmakla her iki sanığın atılı suçtan dolayı CMK 223-2 e maddesi uyarınca ayrı ayrı beraatlerine henüz zaman aşımı dolmadığından resmi belge niteliğindeki tutanağı sahte olarak düzenleyen ........... ve .......... hakkında 765 sayılı TCK 339 ve 5237 sayılı yasanın 204-2 maddelerine göre gereğinin takdiri ve ifası için keyfiyyetin karar sureti ile birlikte İstanbul C.Başsavcılığına iletilmesi karar ve mütalaa olunur.

Şimdi bu durumda benim daha önce açtığım ve Şartlı Salıverme yasası uyarınca karara bağlanmadan ertelenen ve rafa kaldırılan TCK 240 dan açtığım dava var iken bu iki öğretmen hakkında TCK 339 DAN yeni bir dava açılabilir mi? Bildiğim kadarıyla aynı olayla ilgili olarak aynı şahıslar hakkında yeni bir dava açılamaz. Acaba daha ağır bir cezayı gerektiren bir duruma istinaden mi böyle bir mütalaa verildi. Çünkü savcı bey benim bu şahıslar hakkında 240 dan dava açtığımı biliyor olmalı çünkü dava dosyasına koydum bu TCK 240 dan açılan davanın iddianamesi. Bize açılan dava tamamen siyasiydi.