Pozitif bilim almış Doktor'a bakın

Bu adamı hemen doktorluktan atın!

Beyefendinin ismi Alp Nuhoğlu. Ünlü bir jinekolog; yani kadın doğum uzmanı!

Alp Bey’in dizi oyuncusu eşi Zeynep Tokuş, birkaç hafta önce 6.5 aylık bir bebek dünyaya getirmiş. Doğumu da bizzat eşi yaptırmış. Bebeğin kafasında kanama riski varmış, dolayısıyla her an sakat kalabilirmiş. Bu yüzden doktor baba, “Bu durumda bebeği yaşatmamakta fayda var” diye açıklama bile yapmış.

Ama Allah’ın hikmetine bakın ki doğumun ardından yolu bir iş için Amerika’ya düşmüş. Beyefendinin yanında İhsan Kalkavan da varmış. “Buraya kadar gelmişken haydi kalk Fethullah Hoca’nın yanına gidelim” demiş... O da gitmiş!

Fethullah Hoca çok özel bir adammış. Kendi duasının yazılı olduğu bir altını Alp Bey’e uzatmış ve “Bunu al oğluna tak. Merak etme iyi olacak” demiş...

Alp Bey de altını alıp İstanbul’a dönmüş.

Aaaaa, bir de ne görsün; bebeği hemen iyileşmesin mi?

Bu kadarla da kalmamış Fethullah Hoca’nın Alp Bey’e yaptığı iyilik...

Beyefendi uzun bir süredir Kıbrıs’ta tüp bebek merkezi açmak istiyormuş ama ruhsat alamıyormuş. Hocanın duası sayesinde (ilişkileri değil), o sorun da aşılmış!


***

İstanbul Tabip Odası Yönetim Kurulu üyeleri...

Bu yazı, üyelerinizin biri hakkında suç duyurusu niteliğindedir.

Kendisi halkımızı pozitif bilimden değil de dinimizde de yeri olmayan hurafelerden medet ummaya yöneltme suçunu işlemiştir.

Bu davranışı, halkımızın modern tıp yerine hacıya hocaya yönelmesine, doğal olarak tedavisi mümkün hastaların zarar görmesine neden olabilecek türdendir.

Diplomasının iptalini ve doktorluk yetkisinin elinden alınmasını talep ediyorum!

Tabii; bu “Hoca Efendi’nin altını” masalının tıp literatüründe yeri yoksa!
,
1/Aralık/2007 Mustafa Mutlu Vatan

Kendi; hastalara umut dağıtan bir jinekolog Alp Nuhoğlu...

Böyle bir doktor, nasıl olup da çocuğun iyileşmesini Hoca’nın verdiği altına bağlar.

Böyle şey olur mu?...

Bir doktor, bir bilim adamı, hastalarını tedavi etmek için 6 yıl tıp arkasından da 4 yıl ihtisas eğitimi alan bir hipokrat, “Çocuğumu Hoca efendinin altını iyileştirdi” mealinde sözler söyler mi?

Fethullah Gülen doktor mu?..

Gülen’in kendisi ağır şeker hastası ve büyük sağlık sorunları olan birisi değil mi?

O sağlık sorunları yüzünden 24 saat doktor müşahedesi altında tutulmuyor mu?..

Onun için Amerika’dan Türkiye’ye dönemediği söylenmiyor mu?..

Fethullah Hoca kendisini 24 saat doktorlara teslim etmişken, “onun verdiği altınla 6.5 aylık bebeğinin iyileştiğini söylemen” doktorluğuna yakışıyor mu?..


***
Türk insanı, bıraktım Fethullah Gülen’in kendi eliyle dua yazdığı altını, hiç kimse tarafından bilinmeyen bir sürü inci, cinci, hurafeci, dolandırıcı insanın elinde oyuncak olmuyor mu?..

Bu kadar kolay hurafelere inanan insanlara, Türkiye’nin sayılı doktorlarından birinin kendi çocuğunun “dua yazılmış altınla iyileştiğini” söylemesi ne demektir bilir misin?..

“Ey ahali, Fethullah Gülen’e gidemeyeceğinize o bu işle uğraşmadığına göre, mahallede orda burda hoca niyetine kimi bulursanız gidip okutabilirsiniz... Böylece iyileşirsiniz...” demek olmuyor mu senin bu lafların...

Zaten Türkiye her taraftan, korkunç bir şekilde değiştiriliyor dönüştürülüyor...

Atatürk’ün Türkiye’si mumla aranıyor...

Her şey, ama her şey tüm değer yargıları, bilim, kültür, çağdaşlık, batılılık, özgür düşünce, 180 derece değişiyor...

Bir Hoca’nın bir dost aracılığıyla sana iyilik olsun diye yaptığı şeyi, “reklam edip” bundan anlamlar çıkartmak ve bunu da topluma doktor sıfatıya sunmak sana yakışıyor mu?..

Sen değil misin insanlara,“Bana gelin, bilime gelin, tıpa gelin, müspet bilime gelin” diyecek olan?..

Biz aynı okullarda aynı dersleri okumadık mı hayatı beraber anlamlandırmadık mı?..

Sen benim nasıl sınıf arkadaşımsın Alp?..

1/ARALIK/2007 Reha Muhtar Vatan

M.E.Sezen Menfatler ve çıkarlar söz konusu olunca gerçek kişlikler ortaya çıkar yazıklar olsun demekten öte yazarlar gerekeni yazmışlar zaten.

Sn. Sezen, pozitif bilimin, ibadet yollarıyla somut şeyler elde edilebildiğine dair herhangi bir bulgusu bulunuyor mu, bilginizi var mı? Mesela haftada bir kez ibadet sahalarına( İlahi ve ilahi olmayan tüm dinler dahil) gidip inandıkları soyut ve somutluklardan bir şeyler istemeleri( Dua vb.), onlara bir şeyler bağışlamaları(canlı-cansız) gibi bir takım ibadette bulunmaları veyahut sadece gidip oranın havasını solumaları pozitif bilimin herhangi bir dalında olumlu karşılanıyor mu?(Yani işe yarar deniyor mu?)

Burada kesinlikle ismi geçen şahıslardan bağımsız bir cevaba ihtiyacım var.
Teşekkürler!!!

Sayın Yusuf Aydın Şahin Bilginiz varmı diye sordugunuz soruyu (iyi niyet)
cerçevesi içinde deyerlendiriyorum.
Google'ye pozitif bilim yazısını girerek sorunuzun cevabını bulabilrsiniz.
Dünyaca kabul edilen bilimsel esaslara dayalı bilim dalları

Alıntı:

---

mehmet emin sezen rumuzlu üyeden alıntı

Sayın Yusuf Aydın Şahin Bilginiz varmı diye sordugunuz soruyu (iyi niyet)
cerçevesi içinde deyerlendiriyorum.
Google'ye pozitif bilim yazısını girerek sorunuzun cevabını bulabilrsiniz.
Dünyaca kabul edilen bilimsel esaslara dayalı bilim dalları

---

İyiniyet çerçevesi dışında düşünmenizi gerektirecek cümleler kurmamaya özen göstermiş olmama rağmen yanlış anlaşılmışım yine de. Neyse sağlık olsun sadece bilgi almak amaçlı bir soruydu benimkisi. Saygılar!!!

Evet, bir tabip olarak ve 6 yıl bilimsel bir eğitim almış biri olarak bende jinekolog Alp Nuhoğlu nu kınıyorum.Yaptığı tamamen şovdur.

doktor olarak söylemlerin bir sorumluluğu var hele ki gazeteye yapılan açıklamalarda nerdeyse hiç konuşmamalı.

Böyle bir olay gerçekleşmiş olmuş olabilir olmayabilir. Bir arkadaşınıza anlatabilir sohbet edebilirsiniz ama bunu açıklamak için en az 100 kontrollü vaka nızın olması lazım ki bunun yeride tıp dergileridir ve kabul yada red kriterleri bellidir.

Hiç düşünmek istemiyor insan ama hasta sayısını arttırmak yada azaltmak için yaptı ise değişken sayısını iyice azaltmış (risk alabiliyor demektir) dır, bize de Allah yolunu açık etsin demek düşer.

YOBAZ DOKTORUN CESARETİ!
"Hayatımı insanlık hizmetlerine adayacağıma, insan hayatına mutlak surette saygı gösteceğime (...) DİN, MİLLİYET, CİNSİYET, IRK VE PARTİ farklarının görevimle vicdanım arasına girmesine izin vermeyeceğime (...) namusum ve şerefim üzerine yemin edrim.''
Bütün doktorların ettiği Hipokrat yemininden bir bölümdür yukarıdaki cümleler...
Büyük harflerle yazdığım bölüme özellikle dikkat edin!
Yemin bu kadar açıkken. Ankara Etlik'teki Özel lokman Hekim Hastanesi'nde görev yapan bir ''yobaz doktor'' Bayan Güreş Milli Takımı'nın eski masörü Türkan Özsu'yu ''alkollü'' olduğu için muayene etmeyi reddetmiş!
Ankara Tabipler Odası yönetimi, yeminini hiçe sayan bu yobazın diplomasını elinden almak, meslekten men etmek için daha ne yapmasını bekliyor?
Eline pala alıp, din uğruna alkollü hastasının kellesini kesmesini mi?

19/Nisan/2008 M.Mutlu Vatan

Bir kaç söz vardır bilmemki hatırlarmısınız?
Aynen şöyle der: - Ateş düştüğü yeri yakar..
yada - Denize düşen yılana sarılır....gibi çoğaltılabilir...

Ne garip değil mi... sosyetede boy gösteren, camiasının rağbet gösterdiği bir yerde çalışan, pozitivist bir bilim adamı gelde bu hallere düş...Acaba gerçekten şov mu bende merak ettim şimdi...Yoksa gerçekten düşmez kalkmaz bir Allah mı?

Bilirsiniz pozitivist hukukta "yargısız infaz" yoktur arkadaşlar!...