"Tapu ve Kadastro Müdürlüğü"nün yaptığı yanlış
merhabalar ben icralık bir arsayı aldım.arsa 18 dönümlüktü.fakat aradan iki yıl geçtikten sonra tapu ve kadastro müdürlüğüne keşif yaptırdım ve arsanın 9 dönümlük olduğu ortaya çıktı.müdürlüğe başvurdum yapabileceğimiz bişey yok dediler.fakat 18 dönüm yazan tapuda icra müdrünün ve tapu kadastro müdürünün imzaları ve yeminleri var.hangi hukuki yollaraa başvurmalıyım.bir de genel müdürlüğe dilekçe yazsam bir sonuç alabilirmiyim.yardımcı olursanız çok sevinirim.teşekkürler.
Re: tapu ve kadastro müdürlüğünün yaptığı yanlış
D. Taşınmazın Nitelikleri İle İlgili Yolsuzluklarda
Tapu sicilinde taşınmazın geliri, vergi ve sigorta değeri, ipotekli
borç ve irat senedi değeri, yüzölçümü, cinsi ve üzerindeki binalar
gibi maddî niteliklerini gösteren bilgilerin gerçeğe uymaması
durumunda da güven ilkesi kural olarak uygulanamaz. Çünkü
iyiniyet vakıa niteliğindeki bu bilgileri değiştirecek güce sahip
değildir (86). Örneğin, arz üzerindeki sınırlara uygun olarak plâna
geçirilmiş bir taşınmaz gerçekte 99 m2 iken sicilde yanlışlıkla
100 m2 gösterilmişse, iyiniyet bu eksikliği kapatamaz (87). Bunun
gibi tapu sicilinde arazinin üzerinde bina olduğu yazılı ise, o araziyi
iktisap eden kimsenin iyiniyeti gerçekte olmayan bir binaya
varlık kazandıramayacaktır. ıBu durumlarda eğer satış bedeli yüzülçümüne
göre hesaplanmış veya olmayan binanın değeri de satış
bedeline dahil edilmişse, iyiniyetli âkit taraf zarara uğramış olur.
(82) Fisch, s. 38.
(83) Cansel, s. 132; Gürsoy, s. 494.
(84) Cansel, s. 133; Gürsoy, s. 503.
(85) Jenny, Der Öffentliche Glaube des Grundbuches, s. 202:
(86) Jenny, Der Öffentliche Glaube des Grundbuches, s. 207; Schiller,
s. 15.
(87) Schiller, s. 16.
Aynı şekilde irat senedinin değeri sicilde gerçekten daha yüksek
gösterilmiş olsa, sicildeki bilgiye güvenen rehin hakkı sahibi alacağının
tam olarak karşılanamarnasmdan dolayı mutlaka zarar
görecektir (88). Bunların dışında, sadece bir durumda taşınmazın
maddî niteliğiyle ilgili bir yolsuzluk, güven ilkesinden yararlanabilir.
O da, iki arazinin arasındaki sınır üzerinde bulunan ve gerçekte
B taşınmazının malikine ait olup da A taşınmazının malikinin
kendi sınırları içinde kalan kısma inşaat hakkı olarak katlandığı
bir binanın, yanlışlıkla A taşınmazının sayfasına kaydedilip, B
taşınmazının sayfasında da inşaat hakkı yükümlülüğü olarak gösterilmesidir.
Bu durumda taşınmaz A'yı iktisap eden iyiniyetli üçüncü
kişinin iktisabı MİK 931'e göre koranacağmdan B taşınmazının maliki
bina üzerindeki mülkiyet hakkının kaybederek zarara uğrayacaktır
(89).
Taşınmazın plânda tespit edilen sınırlarının ise yukarıda sözü
edilen niteliklerle karıştırılmaması gerekir. Aynî hakkın objesi
plândaki sınırlarla belirginleştiğinden sınırların taşınmazın hukukî
durumu üzerindeki etkisi büyüktür. MK 645/11 de plândaki
sınırla arz üzerindeki sınır birbirini tutmazsa plândaki sınırın
asıl olacağının ifade edilmesi de, burada güven ilkesinin uygulanabileceğini
göstermektedir. İyiniyetli üçüncü kişi taşınmazın mülkiyetini
plândaki sınırlara göre iktisap eder (90). Örneğin plânda
A taşınmazının bir kısmı yanlışlıkla B taşınmazının sınırları içinde
gösterilmişse, B taşınmazım iktisap eden iyiniyetli üçüncü kişi
bu kısımların da maliki olur. Ancak A taşınmazına ait olan kısım
hem A, hem de B taşınmazının sınırları içinde gösterilmişse, bu
takdirde çift kayıt söz konusudur- (91) ve aynî hak ancak geçerli
olan kayda dayanarak kazanılabildiği için de yolsuz kayda güvenen
üçüncü kişi zarara uğrayacaktır.
Bknz : Lale Sirmen - Ankara Hukuk Fakultesi Dergisi
Bu nedenle devletin sorumluluguna gitmenize olanak bulunmamakta,arsayi satin aldiginiz kisiye sebepsiz zenginlesme davasi acip fazla odediginiz miktari alabilirsiniz..
Saygilarimla..