Sorumluluktan kaçan erkekler (Bölüm:II)
Ne güzel memleket yahu! Hem zamanında sahip çıkacak cesaret ve basireti göstereme,hem de kaybetmeyi gururun yemesin!
"Orada bana aşık bir hatun vardı uzakta.. gitmesem de, gelmesem de, sevmesem de, terk etsem de, o hatun benim hatunumdur.. Canım sıkıldıkça, yalnız kaldıkça gider bi çayını içerim.. O hatun benim hatunumdur.. Sonsuza kadar bekler yolumu nasılsa... gitmesem de gelmesem de.. nay nay nay naaaay.."
Oldu ben seni tutmayım, sen sev ve de özle.. Ama benden pas baba.. Boşa kontürün gitmesin, haydi eyvallah!
* * *
İçinde bulunduğumuz zamanda kadınların olsun, erkeklerin olsun, seçenekleri çok fazlalaştı. Hal böyle olunca, her tercih aslında diğer tercihlerden bir vazgeçiş anlamına geliyor. Vazgeçmek zorunda olduğu diğer tercihleri bir daha, bir daha düşününce, birine bağlanmak istemiyor insanlar. Özellikle erkekler bu konuda çok azimli! Bir yandan başka deneyimleri tepmemek için sorumluluktan kaçarken, diğer yandan birilerini de el altında tutmak istiyorlar.
İşte tam da bu kaygıyla hiçbir kadına hayır demeyi beceremeyip, sonra da "Ben ona hiç umut vermedim, o peşimi bırakmıyor" triplerine giriyorlar. Hani olur da birgün canları o istemedikleri kadını çekerse, cepte bulunsun hesabı.. Ne olur, ne olmaz.. İnsanlık hali, herkes bir gün abaza kalabilir!
Kadın aşık olduğu zaman, 'diğer seçeneklerden vazgeçme diyetine' harfiyen uysa da, erkek bu diyeti her zaman bozar. Kah eski sevgiliye gözü düşer, kah sekreterine, kah komşunun karısına.. Bir gün elindeki kadını yitirebilme ihtimaline karşı, her zaman el altında hazır birilerini bulundurmak ister..
Yalnızlık biraz da iktidar ve güç yitimidir. Bu yüzden yalnızlık sirenleri çaldığında er kişi telaşa kapılıp ya günübirlik aşklara yelken açar, ya da eski defterleri karıştırır.
Son tahlilde, laf dönüp dolaşıp aynı yere geliyor.
Erkek ya da kadın farketmez..
İnsanlar cesur seçimler yapmayı ve bunların sonuçlarına katlanmayı bilmelidirler..
"
cina