-
Başbakan Biliyor mu?
OXFORD öğrencisi bir subay kızı olan Lale CAN'ın "Ben subay kızıyım, 7 yaşında bana şeker alan Erdal Ütğm. amcam vardı. PKK ile savaşta şehit oldu.Onlar şehit olurken birşey yapamıyoruz. Terörle üğraşan diğer ülkerden ne farkımız var? Sorusuna " Babana sor anlatsın!" diye cevap veren bir başbakanla terör bitmez. Bu lafın ağırlığı "Askerlik yan gelip yatma yeri değildir"'den, "Ben şehit aileleri ile ne konuşacağım kardeşim" den daha ağırdır. Resmen TSK ni suçlamadır bu. TSK mensuplarına soracağına,anaskından doğduğundan beri bü ülkede İçişleri bakanlığı yapan kendi milletvekili Abdülkadir AKSU'ya, Pkk destekçisi kendi milletvekili İhsan Arslan' a, içlerinde PKK kampından cezaevine oradan meclise giren bir hain bulunan PKK'ya terör örgütü diyemeyen DTP milletvekilllerine sorsun başbakan. Ve yiyorsa cevap versin 2002 yılında sıfır terörle aldıkları ülkeyi hangi çabaları ile bu hale getirdiler sorusuna. Ama bunlara %47 ve %69 destek veren necip halkımız bunlar tarafından yönetilmeye müstahaktır.
-
Re: Başbakan Biliyor mu?
Şehit cenazeleri
İsterseniz bugün bir okur mektubuna daha yer vereyim. Çünkü bu da bir başka açıdan ibretlik durumu sergiliyor:
Merhaba sayın Can Bey.
Temmuz başından ekim sonuna kadar, kaptan olarak okyanuslar çoğunlukta olmak üzere denizlerde gemi kullandım. Sonra vatana döndüm. Vatan gazetemi de okumaya devam ediyorum. İşte bu nedenle bu gün karşılaştığım, canımı hayli acıtan bir olayı size sunuyorum:
Anıtkabir ziyaretinden sonra damadımın sürdüğü, içinde kızım ve torunum olan arabadan Kocatepe Camii’ne dönen yolda polisin izin vermemesi nedeni ile indim, evime giderken, polisler bırakın vasıtaları, yayalara dahi müsaade etmediğinden daha uzak yola saptırıldık. İkindi ezanı okumaya başlandı. Polise müsaade etmesini söyledim kabul etmedi. Sordum “Suudi Kralı mı camiye geliyo?” “Hayır” dedi, “şehit cenazesi var.” Merakım arttı, yan sokaklarda gide gide tam cenaze namazı kılınmaya yakın bir zamanda cami avlusuna zar zor girebildim. Her taraf polis doluydu. Avluda bulunan cemaat kadar polis vardı. Polisler vazifelerini yapıyorlardı ama simalarından, üzüldükleri ve utandıkları anlaşılıyordu.
Eve gelince bugünkü ve dünkü Vatan gazetelerinde şehit haberlerini tekrar okudum.
Ancak 1987 doğumlu, nur yüzlü fotoğrafını yakama iliştirdiğim Şehit EMRE ÇİFTÇİ’nin şehadet haberini bulamadım. Orada soruşturmam sonucu mahalle komşuları da gazetelerde haber olarak okumamışlar.
Nedir bu yangından mal kaçırır gibi şehit cenazesini halkın katılımından kaçırmalar? Emir verenleri kınıyorum. Kendimi adeta işgal edilmiş bir toprak üstünde yaşayan biri olarak hissettim. Yok bu kaldırımdan yürüyemezsin, karşı kaldırıma geç, bu sokağa giremezsin. Barikatlar, barikatlar. Medyayı dahi göremedim. Yalanım varsa en az o emir verenler kadar şerefsizim. Sizi hep okurum. Lütfen yazın bu yazdıklarımı köşenizde, millet öğrensin. (İsmi bende saklı.)
12 Kasım 2007. Can Ataklı Vatan.
-
Re: Başbakan Biliyor mu?
Mektupdan çok etkilendim. :( İnsan, insanlığından utanıyor. Evet, sanki resmen işgal altındayız. Olup bitenden müsaade edildiği kadar haberdar olabiliyoruz. Acaba böyle olmasını isteyenler hiç evlatlarını, yakınlarını PKK terörüne (- ki terörün dini, dili, siyasi kimliği ve rengi yoktur. Kimden ve nereden gelirse gelsin hertürlü terör, üniter yapımızın bir numaralı düşmanıdır.) kurban verdiler mi? O acıyı biliyorlar mı? Bir evlat kaç yılda ve ne emeklerle yetişiyor bunu biliyorlar mı? Sen ömrünü ada, büyüt, okut ve sonra 3-5 çapulsuz katil gelsin senden alsın... Buna hangi yürek dayanır? Buna hangi yürek sessiz kalır?
Kim ne derse desin ve hangi pembe tabloları çizerse çizsin. Herşey ortada... Ben kendi ülkemde çaresiz, ne yapacağımı ve kime kızacağımı da bilmiyorum.