6 Ekim İstanbul Kurtuldu ve Türkiye Teslim Oluyor

Bugün 6 ekim,
1923 yılında İstanbul İngiltere, Fransa ve İtalyan kuvvetlerinin işgalinden kurtarıldı.
Atatürk 10 yıl sonra da "Allah nasip eder, ömrüm vefa ederse Musul, Kerkük ve Adaları geri alacağım." dedi.

Selanik de dahil.

Batı Trakya''yı Türkiye hudutlarını içine katacağım" dedi.

Papaz''a tokat "Rum patrikanesini topraklarımızda bırakmayız.

Bu tehlikeli teşkilatı memleketimizde muhafazaya bizi mecbur etmek için ne gibi sebeb gösterebilir.

Türkiye''nin Rum patrikhanesi için arazi üzerinde sığınılacak yer göstermeye ne mecburiyeti var? Bu fesat ocağının hakiki yeri Yunanistan''dır" dedi.

KÜRTÇE RESMİ DİL OLSUN İSTEYECEKLER demiştim.Sevgili Nilde 6 Ekim'e az kaldığından bahsetti.Bekleyelim dedi.6 Ekimde kurtardığımız İstanbulumuz ve ülkemiz gene 6 Ekimde teslim mi olacak merakla bekliyorum.Ve son müjdeyi de hükümetimiz verdi.AB için yer yer egemenlik haklarımızdan da vazgeçeceğiz.

SEN RAHAT UYU BÜYÜK ATATÜRK!EMANETİN EMİN ELLERDE, DAHA ÇOK GELİŞTİK DAHA ÇOK UYGARLAŞTIK!BAK SEN SELANİĞİ ALACAĞIM DEMİŞTİN.BİZ BÜTÜN AVRUPAYI ALIYORUZ(?)
yoksa onlar mı bizi alıyor?

Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar…

Dünya döndükçe değişiyor, geçtiğimiz yüzyılın ortalarına kadar, milletler tarih boyu
imparatorlukların himayelerinden kurtulmayı, kendi kaderleri üzerindeki kararları
kendileri vermeyi, dünya üzerinde hür olarak yaşamayı istediler, kendi ayakları
üzerinde durabilen halklar, bu özgürlüklerini korumak için savaştılar, öldüler.

Şimdi ise imparatorluklar çağı yeniden başlıyor ama bazı imparatorların fetih
yöntemleri değişti, yönetmek köleleştirmek istedikleri topraklara silahtan önce
düşünceyle giriyorlar(örn:AB), bazıları ise (örn:ABD) eski yöntemlere daha yakın
yöntemler kullanıyorlar, tank tüfek, Allah ne verdiyse dalıyorlar yönetmek istedilkeri
topraklara...

Neden bir millet yönetimini devretmek ister? Acaba yönetimimize fazla gelmektedir
özgürlük? Kendini idare edemez mi bir halk?

Biz Türkler, binyıllardır bu bayrak için savaşmadık mı? Hepimizin dedeleri özgürlük
için ölmedi mi? Peki ne diye kendi hükümetimizden vazgeçip, Avrupa Parlamentosu'nun
idaresini istiyoruz. Ne diye ay-yıldızlı bayrağımızın üstüne Avrupa bayrağını çekiyoruz?

Silkin ve kendine gel Türk milleti!
AB seni eşit bir üye olarak istemiyor, seni köle olarak istiyor, kapısında yalvarttığı,
istediğini yaptırdığı bir maşa, bir oyuncak istiyor, razı mısın?
İstediğin demokrasiyse, koy kanununu uygula,
istediğin para ve refahsa, çalış, oyalanma,
yok istediğin kölelikse, semer vuran elbet bulunur, Avrupalılar olmasa da...

Arkadaşlar; Ok yaydan çıkmış gidiyor. Artık bir şekilde ve bir tarihte AB.'ne gireceğiz. Bizim aslında önem vermemiz gereken konu sevgili ülkemiz için neler yapacağımız ve o ülkenin medeni ve zengin bir ülke için neler yapacağıdır. Kendimizi hem hukuk yönünden hem ekonomi yönünden derhal toparlamalı ve atılım yapmalıyız. Fabrika yok, teknoloji yok, tarım yok, doğal kaynakların işletmesi yok, işsizlik çok, ekonomi iyi değil... Derhal Atatürk'ün zamanında dahi yapılan KALKINMA PLANLARI benzeri planlar yapıp uygulamalıyız. Yoksa değil AB'ne girmek ABD ile birleşmek dahi bizi kurtaramayacak. İşte o zaman Kurtuluş savaşını kazanıp kazanmadığımızı düşünmek zorunda kalacağız.
Devletlerin yaşı biz vatandaşların yaşı ile bir değil. Biz daha çok küçüğüz. İyi beslenmeli, iyi eğitim almalı, iyi Yönetilmeli, iyi planlamalarla kendine yeter makul bir insan olarak dünyaya katılmalıyız.
Sihirli değnek beklerken, sopayı yememek için bunu yapmalıyız.

https://www.hukuki.net

Evet, hükümet amacında epey bir yol katetti. Türkiye aday adaylığından çıkıp,
AB'ye aday oldu, Türk halkına bir hayal alemi, bir cennet bahçesi olarak
tanıtılan AB için müzakerelere de yakında başlanacak ama işin iç yüzü öyle mi?

Sonucunda zaten alınmayacağımız bu birlik, herhangi bir insan hakları ihlali
veya demokrasiye ters düşen bir hareket olduğunda Türkiye ile müzakereleri
kesecekmiş, askıya alacakmış.

Onlara göre, bölücüleri ve terör örgütlerini destekleyen siyasi partileri
kapatmak, alenen bölücülük yapanları hapse atmak demokrasiye ters, belki de
"Ocalan" denilen yaratığı adada tutmak da bir hak ihlalidir modern Avrupa'ya
göre, alfabede w-q-x'in olmamasından dolayı da bir hak ihlali olduğunu,
isteyenin adını istediği gibi yazamadığını zaten söylemişlerdi.
Bayrağımızı değiştirmemizi ne zaman isteyecekler acaba? Yakındır...

Bize dayattıkları siyaset bizi parçalamaya yönelik, kendi aralarında gülüşüyorlardır
herhalde "Bu Türkler ne kadar anlayışsız" diye, biz ülkenin yarısını bölücülere
versek dahi, "sınırlarınız değişti, adaylığınızı tekrar gözden geçireceğiz, müzakereleri
durduruyoruz" diyeceklerdir.

Hem bizi 15-20 yıl sonra birliğe alacaklarını söylüyorlar, bakalım o kadar
zaman sonra o birlik ne halde olacak? Bakalım biz oraya o haliyle girmek
isteyecek miyiz?

Tek çaremiz çok çalışmak, kimse yattığı yerde büyümedi, karpuz hariç...

Arkadaşlar açık olmak gerekirse,
ben Avrupa Birliğine Türkiye2nin girmesini istemiyorum.Daha önceki forumlarda gerekçelerimi de sıraladım.Avrasya Birliği adlı forumda da biraz anlatmaya çalıştım.Bu kadar taviz verdiğimiz AB aslında bize zarar getirecek.İnsanlar bugünü veya 5 yıl sonrasını düşünüyor.Uzun vadede bizim yapmak zorunda kalacağımız şey AB'nin yaşlı nüfusunu doyurmak olacak.Dimyata pirince giderken eldeki bulgurdan olmayalım.Bırakalım Ab izlediği yanlış politikaların içerisinde boğulsun.Yada bizimle gelsinler.Bizse bizimle gelmeyenleri, yalnızlık duvarı içinde bırakıp, yolumuza devam edelim.Bugünün adamı değil.Yarının adamı olalım.Henüz politikacı olamam ama büyüynce benim hesap sormama izin vermeyin.Çocuklarınızın hesap sormasına izin vermeyin.
Kendi ellerimizle geleceğimizi bataklığa atmayalım.Para pul önemli değil.Şu 10 yıl içinde izlenecek akıllı politikalarla Türkiye yeni yüzyılın efendisi olabilir.Gücümüzün farkına varalım.Seçeneğimiz çok.

dolduk be, dolduk be,
sarardık be solduk be
ula biz bu ÜLKEYİ
SOKAKTAN MI BULDUK BE