Tehdit, hakaret ve haneye tecavüz

Merhaba, siz degerli hukukculara danısmak istediğim bir konu var. Eğer bu konuda bana yardımcı olur ve ne yapmam gerektiği yönünde bana tavsiyede bulunursanız sevinirim. Bundan üç ay kadar önce G adlı kuzenim babamı telefonla arayarak hakaret etmiş ve onu öldürmekle tehdit etmiştir. Bunun üzerine babam polise giderek şikayetçi olmuş ancak polis memurları olay aile içinde cereyan ettiği için olayı kayda gecmek istememişler. Babam ısrar etmiş ve şikayetçi olduğunu yinelemiş ve olay kayıt altına alınmış. Bu olaydan üç ay kadar sonra, bundan birkaç gün önce bu G adlı şahıs yan komşumuz olan diger kuzenime iftara gelirken babamı balkonda gormüş ve ona hakaret etmiş. Babamda ona hakaret ederek karsılık vermiş. Bunun üzerine G adlı sahıs yerden aldığı tasları 3. katta olan evimize dogru fırlatmaya baslamış. G nin yaninda bulunan kardesleri M ve B de ona katılarak evi taş yağmuruna tutmuslar ve hakaret etmeye devam etmişler. Babam da balkona atılan taşları onlara geri atmış. Babam anneme polisi aramasını söylemiş ve annem de polisi çağırmış. Bu sırada annem ve alt komsumuz babamı yara almaması için zorla içeriye sokmuşlar. Polis gelmiş ve babamı G yi, M yi ve B yi götürerek ifadelerini almışlar. Babam olay üzerine şikayetçi olmuş. Ancak olayı görenler mahkemeye gitmemek için olayı görmediklerini söylemişler ve şahitlik yapmaktan kaçınmışlar. Yani dolayısıyla annemden başka şahidimiz yok. Bununla birlikte G, M ve B ifadelerinde ordan gecerken babamın onlara hakaret ettiğini ve daha önceden posete doldurarak balkona yığdığı taşları kendilerine fırlattığını söylemişler ve babamın kendilerine silah çektiğini iddia etmişler. Polis te bunun üzerine babamın silahına el koymuş. Bizim aksimize karşı tarafın yalancı da olsa şahitleri var. Bunlar G nin kardesleri, bunların hanımları ve kayın hısımları. Bu arada polis evimizin duvarrındaki taş izlerini kayıt altına almış. Ve babamın silahı ruhsatlı. Bu konu su an soruşturma aşamasında ve bir süre sonra mahkeme aşamasına gelecek. Eğer bana yardımcı olabilirseniz ve bu olayda gercekleri nasıl ispatlayabilecegimizi, ne şekilde bir yol izlememiz gerektiğini söylerseniz sevinirim. Sizce babam bu olay dolayısıyla ceza alır mı? makkeme silah ceken birinin tas attıgına ne kadar itibar eder yani yalancı tanıklara inanır mı? Hakkımızı ne sekilde koruyabilecegimiz konusunda yol gosterirseniz sevinirim.Yardımlarınız için şimdiden teşekkürler.
saygılarımla

Suç uydurma

MADDE 271. - (1) İşlenmediğini bildiği bir suçu, yetkili makamlara işlenmiş gibi ihbar eden ya da işlenmeyen bir suçun delil veya emarelerini soruşturma yapılmasını sağlayacak biçimde uyduran kimseye üç yıla kadar hapis cezası verilir.

Haksız fiil nedeniyle veya karşılıklı hakaret

MADDE 129. - (1) Hakaret suçunun haksız bir fiile tepki olarak işlenmesi hâlinde, verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Bu suçun, kasten yaralama suçuna tepki olarak işlenmesi hâlinde, kişiye ceza verilmez.

(3) Hakaret suçunun karşılıklı olarak işlenmesi hâlinde, olayın mahiyetine göre, taraflardan her ikisi veya biri hakkında verilecek ceza üçte birine kadar indirilebileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

Yalan tanıklık

MADDE 272. - (1) Hukuka aykırı bir fiil nedeniyle başlatılan bir soruşturma kapsamında tanık dinlemeye yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye, dört aydan bir yıla kadar hapis cezası verilir.

(2) Mahkeme huzurunda ya da yemin ettirerek tanık dinlemeye kanunen yetkili kişi veya kurul önünde gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapan kimseye bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası verilir.

(3) Üç yıldan fazla hapis cezasını gerektiren bir suçun soruşturma veya kovuşturması kapsamında yalan tanıklık yapan kişi hakkında iki yıldan dört yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

(4) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi ile ilgili olarak gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(5) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişinin gözaltına alınması veya tutuklanması hâlinde; yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olması koşuluyla; yalan tanıklık yapan kişi, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(6) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti hâlinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.

(7) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kimsenin mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, altıncı fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(8) Aleyhine tanıklıkta bulunulan kişi hakkında hapis cezası dışında adlî veya idarî bir yaptırım uygulanmışsa; yalan tanıklıkta bulunan kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.
Şahsî cezasızlık veya cezanın azaltılmasını gerektiren sebepler

MADDE 273. - (1) Kişinin;

a) Kendisinin, üstsoy, altsoy, eş veya kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması,

b) Tanıklıktan çekinme hakkı olmasına rağmen, bu hakkı kendisine hatırlatılmadan gerçeğe aykırı olarak tanıklık yapması,

Hâlinde, verilecek cezada indirim yapılabileceği gibi, ceza vermekten de vazgeçilebilir.

(2) Birinci fıkra hükmü, özel hukuk uyuşmazlıkları kapsamında yapılan yalan tanıklık hâllerinde uygulanmaz.


Yukarıdaki maddeler göz önüne alındığında ve anlattığınız olayla bağdaştırıldığında, karşılıklı hakaretin varlığı dolayısıyla ceza verilmesine yer olmadığına; tanığın, şahsın kardeşi olması dolayısıyla tanıklık yapmaktan çekinebileceği ve eğer yaptı ise "kardeşinin soruşturma ve kovuşturmaya uğramasına neden olabilecek bir hususla ilgili olarak yalan tanıklıkta bulunması" dolayısıyla "yalan tanıklık" halinin uygulanmayacağı açıktır.
Avukatınıza danışmanız, sizin için en iyi çözüm olacaktır.

sayın avukat, olayda yalancı tanıklıkta bulunanlar sadece kardesleriyle sınırlı degil. Kardeslrin esleri ablaları ve kayın hısımları da var. Ancak önemli olan nokta bizim bu tanıkların yalancılıklarını ispatlama gucunden yoksun olusumuz. olayı degerlendirdiginizde tanıkların ifadelerine itibar edilir mi yani diger bir deyisle babamın bu olay neticesinde ceza alma olasılıgı var mı. su an babamın silahına el konulmus durumda ve kendisine iftira atılmakta. ne yapabilecegimizi bize soylerseniz sevinirim

sevgili kt23
Anladığım kadarıyla karsı taraf baya pişkin tipler...Babanız ın silahı muhtemelen adli emanette bır sure kalır ve geri alır...ve bu durumda babanız ceza alabılır...
Sizin 1. yapacağınız iş oncekı mağdurıyetınız kayıt altındamı onu oğrenmenız lazım...kayıt altındaysa ıyı yoksa iş şahıtlere kaldı demektır...Yavuz hısız ev sahibini bastırırmış..Geçmiş olsun

Sayın the gift, oncelikle tesekkur ederim. Sunu soylemek istiyorum ki önceki magduriyetimiz kayıt altına alınmış. Babamın silah için ruhsatı var ve karsı tarafın ifadesine göre babam onlar gelmeden önce hazırladığı tasları onlar gelince fırlatmaya baslamıs ayrıca onlara silah cekmiş onlarda bunun üzerine tas atmaya baslamıslar. Yalnız normal sartlarda silah ceken bir insana karsı tas atmak komik olur herhalde. Ayrıca evimizin duvarında atılan tasların sebep oldugu izler var. savcılık bunları da göz önunde bulunduracaktır herhalde. Bu soylediklerim cercevesinde konuyu tekrardan degerlendirip babamın ceza alıp almayacagını ve karsı tarafın ceza alıp almayacagını degerlendirirseniz sevinirim
saygılarımla

Eve eşyalarımızı toplamak suretiyle girdiğimizde üzerimize birden saldırı oldu kendimizi saldırının içinde bulduk.Ben o evde yaşamaktaydım.üzerimize yapılan saldırı ve darp üzerine kendimizi savunmak amaçlı bıçak çekme durumu olmuştur.Ancak bıçak çeken şahıs kimseye zarar vermemiştir.Olayda yaralanma olmamıştır.Ama darp bulunmaktadır.Karşı tarafın darp ve tehtitleri üzerine kendimizi savunma amaçlı olmuştur.Mala şahsımız tarafından zarar gelmiştir.Şikayetçi olmamıştır.Karşı tarafın şikayetçi olması üzerine yapılan tespitlerde mala zarardan dolayı tamir bakım durumu söz konusudur.Bu durum üzerine mala verilen zararın karşılanacağına dair ifade verilmiştir.Karşı taraf mala zararın karşılanması durumunda davadan çekileceğini tek hasarın mala zararı olduğunu ve zararın karşılanması durumunda şikayetini geri alacağını bildirmiştir.Bu durumda karşı taraf mala verilen zararı karşılayacaktır.Davadan vazgeçilecektir.Bu durum sicile işlenir mi?

Avukat bey bana acil ulaşabilir misiniz? e-mail adresim smile_buse@w.cn tel no: 5455585612

Bu konuda acil yardımcı olursanız çok sevinirim.