Traffo rumuzlu üyeden alıntı
Maalesef haklı olmak yetmiyor. Haklı çıkmak için de belli unsurların oluşması gerekiyor ülkemizde. Bu nedenle davaya haklı da olsam soğuk bakıyorum.
Gözlemlediğime göre, dava, eşit şartlarda olanlar arasında ise; iş, avukata, hakimin kanunları uygulama becerisine kalıyor.
Taraflardan birinin eli güçlü ise bir şekilde bir yerlerden müdahalede bulunabiliyor.
Bu müdahale bilirkişilikten, ilgili personelden, tutulan avukattan her yerden olabilir.
Bu durumda eli güçlü olmayan davasına çalışmayıp, tüm inisiyatifi avukat ve mahkemeye bırakır ise alınacak sonuç aşağı yukarı bellidir.
Ancak hakim kanunlara ve uygulanmasına vakıf değil ise, dava sahibi ya da avukat gereğini yapsa da iş bir üst denetim sistemlerine kalıyor. Bu aşamadan sonra da şans gerektiği kanaatindeyim.. İş bilen yargıca denk gelmek gibi.
Bunlarla beraber hukukta tuhaf yaklaşımlar vardır.
Hırsızlık eyleminin büyüğüne, yasamanın, kanun koyucuların ılımlı yaklaşımını ifade ettiğini düşündüğüm bir örnek de vereyim.
Birileri bir bisiklet çalıp yakalandığında, eylemi "hırsızlık" olarak ifade edilir. Bu şahıs suçlu bulunduğunda itibarı kötüleşir, fişlenir. Belki fabrikada ayakçı bile olamaz.
Bisiklet ortada yoksa bedeli ve kirası tahsil edilir.
Ancak binanın 200 m2 sığınağını çalıp dükkanına katıp başkalarına satan kişi, mahkemede tespit edilince yaptığı iş "el atma" olarak kabul edilir ve bu büyük hırsızın itibarına helal gelmez. Hatta bisiklet çalanla aynı mahkemede yargılanmaz. K.M.K'dan kaynaklı davalara bakan sulh hukukta yargılanır...:)
Hukuka bu terimi neden "el atma" olarak koymuşlar ki acaba? Oldukça şirin! :) görünüyor "hırsızlığın" yanında. Oysa çaldığı şeyin bedeli ve kirası ile, yerine göre, bisikletçi dükkanı açılabilir.
Hatta mahkemeler "sığınak kiraya verilemez" diye büyük hırsıza ecri misil bile ödetmeye kıyamazlar! çoğu zaman. Gelir duvarları yıkar, arzu ettiği kadar düzeltir, sonra başka binalarda sığınak çalmaya devam eder.
Galiba bu yaklaşım nedeni ile yaşadığım yerde nerede ise hiç bir binanın sığınağı sığınak değildir. Ya markettir, ya da uyanığın birinin deposudur...
Hukukun suça, suçluya yaklaşımı ve dava tamamlama sürelerine göre değerlendirilince bu işlerin azalmak yerine, artacağına işaret etmektedir.
Mesajın paylaşıldığı yıl 2004
şu anda yıl nerede ise 2022.."Bu ne biçim adalet?" demek gerekiyor sanırım...