İlişkilerdeki Olumsuz Telkin
İLİŞKİLERDEKİ OLUMSUZ TELKİN
İnsanlarla nasıl konuşuyorsunuz, yapıcı mı- yıkıcı mı? Genelde yanıt yapıcıyımdır olur ancak yapıcılık kelimesine ne anlam yüklediğimize bağlıdır bu. “Bir arkadaşım olumsuz hipnoz yapıyor bana demiştim” bir kez, söylediğim kişi “ O nasıl oluyor ? “diye sormuştu. Yıkıcı yöndeki telkindi vurgulamak istediğim. “Bazı kişiler yakınları ya da tanışlarına, dilimizde deyim olan “ Dost acı söyler” yaklaşımı içinde farkında olarak ya da olmayarak kötü telkinde bulunur bazen” demiştim. Bunu yapan kişi, karşıdakinin iyiliğini düşünüyor görünümü altında, belli tanımlamalarda bulunur. Bunu duyan kişi de, karşıdakine olan yakınlığı ve güveni sonucu, bu bilgiyi alır ve gerçekliğine inanır.- O kişiye o sözü söylemen iyi olmadı, senden uzaklaşmasına neden olacaksın, bu tür hareketleri yaparsan, yalnız kalırsın.- O görüşmeye giderken daha farkı giyinmeliydin, güvenilir izlenim vermemişsindir. - Son sıralar düzensiz uyuyorsun, hasta olacaksın. İşte bu tür masum görünen uyarılara olumsuz hipnoz diyorum. Çünkü karşıdaki kişinin iyiliğini düşünerek söylendiği var sayılan bu ifadeler aslında olumsuzlama yönünde işlemektedir. Uyku düzeni bozulan kişi bir süre sonra hasta olacağına bilinç altında inandığından hasta olacaktır. Bunu belirten kişi ise haklı çıkmanın onuru ile, " Ben sana söylemiştim" diyecektir. Kendimize de olumsuz telkin yaparız bazen, "Çok çay içtim uyuyamayacağım", " Ona güvenmediğimi belli ettim, benden uzaklaşacaktır" ve benzeri cümlelerimiz bilincimize gider, karşımızdakine düşünce veya beden dilimizle yansır ve gerçek olur. Psikolojide bu oluşum Kendini Gerçekleştiren Kehanet olarak ifade edilir. Sonra da büyük bir başarı kazanmışcasına , "Ben zaten biliyordum" deriz. Geliş kaynağı kim olursa olsun-başkası ya da kendimiz- zihin olumlu ve olumsuz telkini alır, kabul eder ve yaşama yansıtır. İfade edilmese gerçeklemeyecek durum, işlev kazanır, kehanet gerçek olur ve yaşanır. Eğer böyle ise, olumsuz mesajlara ne gerek var? Neden kendimizi ya da karşımızdakini olumsuza şartlama ihtiyacı duyarız? Amaç karşıdakinin iyiliğini düşünmek gibi görünse de, genel olarak yaşamdan- kendinden kuşkusu olan, güven azlığı yaşayan, değişime dirençli, bağımlı olan, isteklerini gerçekleştirme zorluğu çeken, öfkeli kişiler bunu sıklıkla yapar. Aslında karşısındakine ilettiği gizil mesaj, "Ben güvensiz ve öfkeliyim, yolunda gitmeyen şeyler var, sen de böyle ol" dur. Bu tür kişilere kişisel farkındalığımız ve zihinsel sağlığımız için dikkat etmek gerektiğini düşünüyorum, hele ki yakınınızda iseler ve ilişkileriniz yoğunsa, onlar bizdeki enerjiyi olumsuza çevirmek için çoğunlukla da bunun bilincinde olmadan yaparlar, bunun adına da " İyiliği için yapıcı eleştiride bulundum" derler. Oysa eleştiri ya da halk arasında akıl verme olarak nitelenen bu davranış, içinde somut yaptırımı ve emeği taşımıyorsa yapıcısı ya da yıkıcısı olmaz. Eğer karşıdaki kişinin uyku düzensizliğine, davranış ya da giyim tarzına bir çare bulamıyorsak, bunu ifade etmek bize ve karşıdakine bir şey kazandırmaz. İnsan Mühendisliği kitabının yazarı hocam Nüvit Osmay bunu şu örnekle açıklardı;"Bir adama bu kravat takım elbisene yakışmamış, çok sakil duruyor dediğinizde, boş yere onun moralini bozarsınız, kendine güvenini zedelersiniz. Belki başka kravat alacak parası yoktur. Eğer o takım elbiseye yakışacak bir kravat alıp da, bu elbisene daha uygun olur diye armağan ederseniz, hem görüşünüzü yapıcı bir şekilde bildirmiş olursunuz, hem de onun iyiliği için bir şey yapmış olursunuz, eleştiride bulunmadan. Karşıdaki takar onu ya da takmaz. "Bu çok anlaşılır somut bir örnektir. Bu çerçevede kendinize ve ilişkide bulunduğunuz kişilere nasıl davrandığınıza, size nasıl davranıldığına baktığınızda, olumsuz telkin yönünde bir çok örnek göreceksiniz. Kendini gerçekleştiren kehanetleriniz, ben bildim övüncünün ötesinde ne kazanç sağlıyor ki, hiçbir yararı olmadığını fark edeceksiniz. Kişi verdiği olumsuz telkinlerin sorumluluğunu almaya ne kadar hazır ki bunu yapıyor. Hasta olan arkadaşınıza bakacak mısınız, işini kaybeden yakınınıza iş mi bulacaksınız ki, ona bunların başına geleceğini söylüyorsunuz. Olumsuz telkin yapan ya da akıl verici kişilerin bu davranışlarını nötrlemeye çalışmak eğer olmuyorsa da belli bir mesafede durmak zihin sağlığımız için gerekli düşüncesindeyim. Bir söz vardır "Kimseye akıl vermeyin, zeki insanların ihtiyacı yoktur, cahiller zaten anlamaz".
BAHAR TURUNÇ