MEB' den skandal üstüne skandal!

''ATATÜRK olmadan da modern cumhuriyet olur''


MEB''İN KİTAP REZALETİNE BİR YENİSİ DAHA EKLENDİ


--------------------------------------------------------------------------------
Milli Eğitim Bakanlığının okullara tavsiye ettiği ingilizce kitabındaki şu ifadeler görenleri şok etti: "Türk Gençliği Atatürk olmadanda modern bir Türk Cumhuriyeti’nin olacağını çok iyi bilmektedir"
--------------------------------------------------------------------------------
Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) okullara tavsiye ettiği ve ders kitabı olarak okutulan “New Bridge To Success Coursebook 2 For Preparatory Classes” adlı İngilizce kitabıyla bir skandala daha imza attı.

MEB tavsiyeli İngilizce kitapta Türk Halkının Lideri başlıklı bölümde Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucusu büyük önder Atatürk için kullanılan “ Türk Gençliği Atatürk olmadan modern bir Türk Cumhuriyeti’nin olacağını çok iyi bilmektedir”ifadesi görenleri şaşkına çevirdi.

Konuyla ilgili olarak açıklamada bulunan Türk eğitim sen Genel başkanı Şuayip Özcan, “Milli Eğitim Bakanlığının onay verdiği ve liselerde okutulan bu kitapta yer alan böylesine bir ifade genç beyinleri yanlış yönlendireceği gibi Atatürk’ü tartışmaya açmaya çalışan mihraklarında ekmeğine yağ sürecektir” diye konuştu.
--------------------------------------------------------------------------------
İLK REZALET DEĞİL
--------------------------------------------------------------------------------
Ders kitabında başöğretmen Atatürk’e hakaret edilirken diğer taraftan ilköğretim 4, 5 ve 6.sınıf öğrencilerine dağıtılan Din kültürü ve Ahlak bilgisi kitabında da İslam aleminin öncüsü Peygamber efendimizi Hz.

Muhammed’in (S.A.V.) resimlerine yer verildiğine dikkat çeken Özcan şunları kaydetti: “ Minyatürlerde Hz.

Muhammed’in yüzü beyazlatılmış olarak verilmekte.

Bu da çocukların resim üzerine ‘kaş, göz, burun, sakal, bıyık’ gibi çizgiler çizmesine yol açmaktadır.

Dolayısıyla resimler mizah konusuna dönüşmüş ve Hz.

Muhammed (S.A.V) ile alay edilmesi söz konusu olmuştur.”
--------------------------------------------------------------------------------
BAKAN İSTİFA ETMELİ
--------------------------------------------------------------------------------
Milli Eğitim tarafından yapılan yanlışların Atatürk ve İslamiyetin dış güçler tarafından tartışıldığı ve Türkiye’de misyonerlik faaliyetlerinin arttığı bir döneme gelmesinin düşündürücü olduğu söyleyen Özcan, “ Her alanda devrim yaratacağı iddiasıyla ortaya çıkan milli eğitim bakanlığı ne yazık ki okullarda okutulan ders kitaplarının denetimini yapmaktan dahi acizdir.

Türk milli eğitimi sistemini 21.yüzyıla taşımayı hedefleyen Bakanlık ders kitaplarında gerek ulu önderimiz Atatürk’e gerekse İslam alemine hakaret etmektedir.

Bu tutum ve davranış affedilemez.

Bakanlık Türk milletinden derhal özür dilemeli ve Milli Eğitim bakanı koltuğunu bu görevi layıkıyla yerine getirebilecek yöneticilere teslim etmelidir” dedi.


--------------------------------------------------------------------------------

--------------------------------------------------------------------------------

Gerçekten büyük bir sorumsuzluk örneği göstermiş Milli Eğitim Bakanlığı.Bilmiyorum ki biz ne zaman düzeleceğiz.Bu tür doğruluığu olmayan yanliş ibareler kullanarak kimin gözünü boyuyorlar. Kime hizmet veriyorlar.bu kadar cidi bir meseleyi kamu oyu gündemde tutmalı.kitaplar genç beyinelere sunuluyor.Milli Eğitim Bakanlığı büyük bir vurdumduymazlık gösterdi.Bunun faturası kime çıkacak çok merak ediyorum.

Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir...

Dün ceviz kabuğu programında tartışılan bu olayda Hz Muhammed (S.A.V) min yüzünün yer aldığı topkapıdaki diğer minyatürlerden de bahsedildi.Ne kadar doğru bişlmiyorum ama bu olay İslam dünyasından Hz Muhammedi ilahlaştırma tehlikesi çıkarmaktadır.Onun resmine puta tapar gibi tapılabilir. Yatırlardan medet uman halkımız bu resimlerden de medet ummaya kalkabilir.
Hz Muhammed (S.A.V) vefat ettikten sonra tıpkı Hz Ebu bekirin dediği gibi Kimki Muhammede tapıyorsa, bilsin ki o ölmüştür.Kim Allah'a tapıyorsa.O bakidir.
Hatırlatmak istedim sadece

Namus lekesi değil alnımda gördüğünüz,
Vurulmuşum, vurulmuş düşmüşüm güpegündüz.
Şakağımdaki kansa, o benim gülüşümdür,
Namert sürünmektense, erkekçe ölüşümdür.

Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik, din dersi kitaplarına Hz.Muhammed''in (s.a.v.) resminin basılması skandalına çözüm bulacağına, konuyu gündeme getirenlere hakaret etmeyi tercih etti.

Dünyanın düzenine uymak gerektiğini savunan Çelik, skandalı gündeme taşıyanlara "Beyin miyobu" teşhisi koydu.

Çelik, çözüm bulmak yerine hakaret etmeyi seviyor. Kürtçe''nin resmi dil olması için baskıların arttığı bir ortamda alfabeye ''''q, w, x'''' harflerinin eklendiği yönündeki iddialar karşısında da kendini kaybeden Çelik, özrü kabahatinden büyük dedirtecek açıklamalar yaptı: Bu harfler 1997''den beri kitaplarda gösteriliyor.

Öğrenciler zaten yabancı dil eğitiminde, günlük hayatta ve hatta matematikte bu harflerle karşılaşıyor. Cesur ol, isim ver ! VARAN 1 Talim ve Terbiye Kurulu tarafından onaylanmış ve hala piyasada dolaşan yüz binlerce Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitabında peygamber efendimiz Hz.Muhammed''in (SAV) minyatürleri yer alıyor.

Bakan Çelik ise bu kitapları toplatmak yerine "Bizden önceki dönemlerde izin verildi" diyerek skandalı geçiştiriyor.

VARAN 2 Yine, Talim ve Terbiye Kurulu onayını kapağında taşıyan ve İlköğretim okullarında okutulan İngilizce kitaplarında büyük önder Atatürk''le ilgili kabul edilemez bir ifade yeralıyor.

Kitapta yer alan "Türk Gençliği Atatürk olmadan modern bir Türk Cumhuriyeti’nin olacağını çok iyi bilmektedir” ifadesi ise basit bir yanlışlıkmış gibi geçiştirilmeye çalışılıyor. VARAN 3 En son skandal ise '' Kürtçe ikinci resmi dil olmalı'' dayatmalarının yaşandığı bir dönemde patlak verdi.

Yine Talim ve Terbiye Kurulu onaylı bir Türkçe kitabında alfabeye Türçe''de hiç kullanılmayan ancak kürtçede kullanılan W,X,Q harflerinin sokulduğu dikkat çekti.

Bakan Çelik bu skandalı da '' Benim dönemimde olmadı" diyerek geçiştirdi. Milli Egitim Bakanlığı tarafından dağıtılan kitaplarda yaşanan rezaletleri gün yüzüne çıkarmamız, Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik''i çok kızdırdı.

MEB''in dağıttığı kitaplardaki, minyatür rezaleti, Atatürk hakkındaki kabul edilemez ifadeler ve en son olarak ortaya çıkardığımız alfabe skandalı ile ilgili açıklamalarda bulunan Bakan Çelik, isim vermeden gazetemize çattı.

Bakan Çelik, skandalların patlak vermesinin ardından kitapların toplanması yönünde hiçbir girişimde bulunmadığı gibi bu skandalı ortaya çıkaran Yeniçağ''a da isim vermeden hakeretler yağdırdı.

Çelik, MEB tarafından, Başkent Öğretmenevi''nde düzenlenen İl Milli Eğitim Müdürleri Toplantısı''nın açılış konuşmasını yaptı.

RESİM DEĞİL SULİETMİŞ ! Konuşmasında, Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi kitaplarandaki Hz.Muhammed''in minyatürleri ilgili haberlere değinen Çelik, kitaplardaki görsel malzemelerin resim olmadığını minyatür olduğunu dile getirerek garip bir savunma geliştirdi. Bu minyatürler içinde Hz.Muhammed''e ait siluetlerin konulduğunu ve yüzünün ışık halesi ile kapatıldığını dile getirerek din adamlarının sert tepki gösterdiği minyatürleri savunan Çelik, İslam dinine büyük bir yaparak İlköğretim çağındaki çocukların zihinlerinin karışmasını engellemeyi hedefleyen haberlerimizin ardında siyasi maksatlar olduğunu iddia etti.

İsim vermeden gazetemizi Hz.Peygamber üzerinden siyaset yapmakla suçlayan Çelik, bu konuda Din İşleri Yüksek Kurulu''na resmi başvuru yapıldığını, sonuca göre düzenleme yapılacağını belirtti.

ALFABE REZALETİNİ SAVUNDU Hüseyin Çelik, konuşmasında, ''''q, w, x'''' harflerine ilişkin olarak medyada çeşitli haberlerin yer aldığını anımsattı.

İlkokul 4.sınıfların güzel yazı derslerinde, alfabedeki 29 harfin yanı sıra ''''q, w, x'''' harflerinin de 1997''den beri gösterildiğini anlatan Çelik, ilkokul 4.sınıflarda başlayan yabancı dil eğitiminde, günlük hayatta ve hatta ilkokul 2.sınıflardaki matematik derslerinde, öğrencilerin bu harflerle karşılaştıklarına dikkati çekti. KÖTÜ NİYETLİYMİŞİZ Çelik alfabe ile ilgili sözlerinin devamında haberi kamuoyuna duyuran Yeniçağ''a üstü kapalı olarak eleştirirek , uygulamanın kendi dönemlerinde değil 1997 yılında başlatıldığını söyledi.

Hala piyasada dolaşan skandal kitapları toplatmak yerine haberleri yapanlara çatmayı adet edinen Bakan Çelik , haberlerin kasıtlı olarak yazıldığını ifade etti. HAKERET YAĞDIRDI Skandallarla ilgili çözümler üretmek yerine sağa sola çatan Bakan Çelik, konuşmasında hızını alamayarak hakaretler içeren cümlelerde kullanmaya başladı.

Dünyanın hızla değiştiğini mikrofonların karşısına her geçişinde tekrarlayan Çelik şu sözlerle skandalları kamu oyuna duyuranlara hakeretler yağdırdı: ''''En büyük hastalık nedir, biliyor musunuz? Göz miyopluğu ameliyatla düzeltilebilir.

Ama, beyin miyopluğunun henüz çaresi bulunamamıştır.

Beyin miyopluğu içinde olan insanların, bu tür kısır tartışmalarla hayatlarını geçirmeleri, bundan sonra da devam edecektir''''.Cumhuriyetin temel niteliklerine asla zarar verdirmeyeceklerini halkın bilmesini isteyen Çelik, bu niteliklerin halkın ortak paydaları olduğunu belirtti.

Çelik, ''''Ortak paydalarımız üzerinde, günlük polemikler yaratmak, muhalefet stratejisi oluşturmak da Türkiye''nin zararına bir faaliyettir'''' dedi

Bıçak soksan gövdeme, sıcacık kanım damlar/ Gir de bir bak ülkeme, başsız başsız adamlar…

Yukarıdaki yazılarla beraber Danimarka, Fransa gibi ülkelere karşı yapılan eylemleri bir arada değerlendirmek gerekir.Ama asıl yazmak istediğim şey başka
http://www.yenicaggazetesi.com.tr/ha...6/02/03/m1.jpg

Eğitimde "Şov Dans" Rezaleti

Televizyonlardaki seviyesizlik, Milli Eğitim Bakanlığı onayı sayesinde okullara da girdi. Liseli gençlerimiz;Şov Dans; adlı yarışma için yarı çıplak giysilerle sahneye çıkacak

Milli Eğitim Bakanlığı;nın 28 Aralık 2005 tarihli onayıyla, şov dans yarışmasının Türkiye genelinde liselere duyurulmasının ve katılımın sağlanmasının uygun olduğu bildiriliyor.

İstanbul;da başladı

Türk Eğitim-Sen Bursa 2.Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, İstanbul Kadıköy Sağlık ve Sosyal Dayanışma Vakfı tarafından organize edilen ;liselerarası müzik ve şov dans yarışmasına; Milli Eğitim Bakanlığı APK Daire Başkanlığı;nın onay vermesine sert tepki gösterdi.

Tüm yurda yaydılar

TürkoĞlu, ;Türk Eğitim-Sen Şubesi olarak, Ermeni mezalimi ile ilgili sergi için liseli öğrencilerimize;ders saatlerinin dışında; ibaresiyle izin veren Bakanlığın, şov dans yarışmasına ;zaman sınırsız; demesi hangi mantığa hizmettir?; diye sordu.