-
Balık olan kim acaba?
Hemen her konu da olduğu gibi çevre konusundaki guyarlılığımız malum...
Son İskenderundaki çevre katliamının ardından hala doyurucu bir yanıt gelmiş olmadığı gibi buna yönelik bir ciddi bir girişim de (bir birine itimatları sonsuz 5-6 kurumun ayrı raporlaralma çabaları dışında)yok
Haa bu arada olayın ilk saatlerinin ardından Başbakanlık afet kriz merkezinin yapmış olduğu 150-200 m2 alanda denize girilmemesi açıklaması bir yere kadar anlaşılırsa da 200 m2 lik alandan çıkan balıkların yenmememsi açıklamasını idrak etmekte güçlük çekiyorum.Anlayabilen var mı acaba?
Zira İsk. sahilinden çıkan hiç bir balık bügüne kadar beni şukadar mesafeden yakaladılar rahatça yiyebilirsiniz açıklaması yapmış değil...
isk.avukat
-
Kaldıki ben o 150-200mt2 ye de çok şüpheki bakıyorum nasıl hasapladıklarını bilmek isterim ama kısmen öğrendiğim şudur ki en az 2000mt2 lik bir alan içerisinde üretilen veya yetişen midye dahil ürünleri yememek lazım.. Zaten 200mt2 çok saçma 4,25*84=357mt2 bu batan geminin kendi alanı sadece yayılan atık nasıl daha az yeri tehtit eder ki?? Bize ilk öğretilenlerden biri denize özel zehir atılmayıp atık olarak sızıntı olursa (ki istanbulda 79 da çarpışıp batan tankerde teyit edilmişti ) gemi yüzeyi çarpı en az beş derler bu hesapla bile 1500 mt2 oluyor ama bu konuda bile neden böyle yaptılar anlamadım ...
Yine çok güvenilir bir kaynak bu olayın 'bilinçli' bir sabotaj olduğunun altını çizdi buda dip not olsun..