Re: Al birini vur ötekine...
CHP herzamanki gibi provıkasyon yapmaktadır. Sayın milletvekilimiz
Alıntı:
Çevredeki vatandaşlar ‘Askere böyle davranamazsınız’ diyerek tepki gösterdiğinde, halka ‘Siz de işbirlikçisiniz. Biz sizin dersinizi 22 Temmuz'da verdik. Hala anlayamadınız mı’
derken aslında AKP nin nasıl ezici bir çoğunlukla iktidara geldiğini anlatmakta olup kastedilen asker güney kıbrıs rum devleti ordusudur. Buna rağmen medya olayı çarpıtmaktadır.
AKİF DEKİ
Akp hükumet sözcüsü
Re: Al birini vur ötekine...
Ankara’daki kuraklığın sebebi Ahmet Necdet Sezer!!!
Hergün yazıya bugün AKP’yi yazmayacağım diye oturuyorum. Vallahi billahi! Iran ile aramızdaki mutabakatı yazmak istiyorum örneğin. Çok “derin” ilgiyi hak ediyor. Ya da bütün Avrupa birleşirken birliğin merkezi Belçika’nın nasıl bölünmenin eşiğinde olduğunu incelesem diyorum.
Bir önceki günden araştırmalarımı yapıyorum, hazırlanıyorum. Makaleleri Türkçe’ye çeviriyorum, oralardaki muhabir tanıdıklarımı arıyorum filan. Ama ne mümkün…
Bir bakıyorum, Türk siyasetinde yeni bir “bomba”, yeni bir olay, AKP’den kendi kalesine yeni bir “gol” !!!
Bu kez golü atan AKP İdare Amiri Hüsrev Kutlu. “Sayın” kelimesine başbakan sayesinde yüklenen yeni anlamlardan ötürü gönül rahatlığıyla “Sayın” diyebildiğim Kutlu demiş ki: Ankara’daki kuraklığın sebebi Ahmet Necdet Sezer! Yağmur Ankara’ da görev süresi bitip de hala burada oturan bir kişi yüzünden yağmıyor.
Peki Sezer’e açık açık uğursuz diyen “Sayın” Kutlu kim? Daha önce TBMM’de Atatürk’ün mareşal üniformalı resimlerinden rahatsız olduğunu dile getiren kişi.
O zaman gelen tepkiler üzerine partisi tarafından uyarılmıştı. Şimdi amir oldu. Olaya eğer “Sayın” Kutlu’nun gözünden bakacak olursak;
1) Başbakan Ankara’da yaşamıyor mu?
2) AKP’li belediye başkanı Gökçek Ankara’da oturmuyor mu?
3) ”İstifa” protestolarına rağmen koltuğunda hala oturanlar da “uğursuz” olmuyor mu?
Olaya eğer başka bir gözle bakacak olursak;
1) Buna inananlar Gölcük Depremi’nin de askerler yüzünden olduğuna inanmıyor muydu?
2) Buna inananlar ”7.4 yetmedi mi?” diye slogan atmamış mıydı?
3) Sahi başbakan da zamanında “CHP’nin kökü bereketsizdir” gibi bir laf etmemiş miydi?
4) Cehalet böyle değilse nasıl birşeydi?
Şimdi Sezer Devri kapanıyor. Onun için denilmedik kalmadı. Miting meydanlarında yuhalatıldı. Kırmızı ışıklarda durduğundan halktan uzak olmakla, markette sıraya girdiği için elitistlikle suçlandı. Bunca yıl Köşk’te oturdu da, üç çocuğu da, gelinleri de bir kere gazetelere haber olmadı.
Orhan Pamuk’u Nobel için kutlamadı diye onca yazar hakkında yazdı da birine “Ya sev, ya terk et” demedi. Kimseye dava açmadı, kimseden tazminat almadı. Çok sıkıcıydı. Çünkü ne kayıp trilyonları vardı, ne de Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi’ne Türkiye’yi şikayet eden davaları…
Çok renksizdi. Çünkü görevi süresince kendisine verilen hediyeleri demirbaş olarak kaydettirecek, oğlunun Köşk’te yapılan düğünü gecesi yakılan elektriği hesaplattırıp cebinden ödeyecek kadar da şeffaftı. Eminim Köşk’te de su tasarrufu yaptırdı, ama bakın Ankara’nın susuzluğu nasıl üstüne kaldı! Tek hatası vardı, fazla suskun kaldı.
Keşke Çankaya’dan dışarı daha çok çıksaydı. Biliyorum görevi değil ama liderlerle daha sık görüşseydi. Belki biraraya getirseydi. Daha çok konuşsa, daha az sussaydı. Çünkü cumhurun başına çok ihtiyacı vardı! Neyse kesin, “Sayın” Kutlu yarın buna bir açıklama yapacak. Yine ya yanlış anlaşılmış olacak ya da yazan yanlış yazmış olacak . Cumhurbaşkanı Sezer ayrılıp, Abdullah Gül köşke çıktığında ise yağmur yağacak, seller akacak, Arap kızı camdan bakacak!!!
Melike İLGÜN
Re: Al birini vur ötekine...
Suudi Arabistan da kuraktır . Orada da mı sebep aynı ?