ABDullah Gül'ü T.C. Cumhurbaşkanı olarak göremeyenler.. nereye gideceğinize karar verdiniz mi?
Ben şahsen İzmir'e gideceğim.
Printable View
ABDullah Gül'ü T.C. Cumhurbaşkanı olarak göremeyenler.. nereye gideceğinize karar verdiniz mi?
Ben şahsen İzmir'e gideceğim.
Ankaralılar analarını babalarını ziyarete gitsin diyen Melih Gökçek daha başarılıydı bu konuda.
Gül'ün cumhurbaşkanlığını istemeyenler kimi ziyaret etsin, başbakana yakışmadı, insan onu da belirtir yahu, böyle olur mu? Beni şimdiden bir düşünce aldı, kime gitsem, nereye gitsem acaba?! :rolleyes:
biyere gitmeyin...AKP ye üye olun:)))
"Bana vatandaşlıktan çık diyor. Nereye gideceğim. Şu an Ayvalık’tayım. Benim takada yarım depo benzin var. Onunla Midilli’ye kadar gidilir mi bilmem. Bir defa Midilli’ye gitmeyi denemiştim. Gittim gittim, bir plaja geldim. (Midilli’ye geldim) diye seviniyorum. Kıyıya yaklaştım. Baktım Türkçe konuşuyorlar. (Neresi burası kardeşim) dedim. (Altınova) dediler. Plajda yüksek kumaşlarla çevriliydi. Meğer Erbakan’ın plajına çıkmışız…” Bekir Coşkun http://www.hurriyet.com.tr/gundem/71...d=180&a=373895
Sayın RTE, oğlunun gemiciğine binip gidebilir tabi. Biz buradayız.
Bundan önceki Cumhurbaşkanlarının hiç biri için 'Bu benim Cumhurbaşkanım değil' denmedi. Bu; 70 milyonluk ülkemiz insanının tamammının bugüne kadar seçilen Cumhurbaşkanlarının hepsini hiç firesiz benmsedikleri anlamına gelmez.Ama hiç kimse bu talihsiz kelimeyi kullanmadı. Çünkü Meclise saygının bir ifadesidir. Bu meclisin seçtiği her kese, her kanuna itaat edilir. Mahkemelerin verdikleri karara uyulması gerektiğinden daha ciddi bir şekilde. Çünkü bilindiği gibi mahkemelerin verdikleri hükümlerin dayanağı olan kanunlarda bu meclisten çıkıyor.
Vatandaşlık dersi sorusu
'Abdullah GÜL benim Cumhurbaşkanım değil'diyen kişi aşağıdaki hangi milletten olabilir.
a)Yunanistan b)Rusya c) Türkiye d)ürdün e)Benim dediğim olsunda nerde olursa olsun, Vatan benim için önemli değil.Benim demokrasi anlayışım bukadar.
Verdiğiniz cevabagöre seçin gideceğiniz yeri.....
Hafıza-i beşer nisyan ile maluldür...
Yaşınız yetiyorsa eğer, Özal'ın Çankaya' ya çıkacağı zamanlarda Demirel'in Özal için neler söylediğini, %36 oyla Çankaya'ya çıkarsa bunun bir işgal olacağını, onu Çankaya'dan onursuzca indireceğini, Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesinden sonra uzunca bir süre Özal'a
"864 rakımlı tepenin sakini" (yani Çankaya!!) diye hitap ettiğini
ANCAK HİÇ KİMSENİN DE NE DEMİREL'E NE DE DEMİREL GİBİ DÜŞÜNEN, KONUŞAN YAZAN ÜLKE VATANDAŞLARINA " beğenmeyen vatandaşlıktan çıksın" gibi şedit ve fütürsuz bir şekilde hitap ettiğini ben hatırlamıyorum. Ya siz???
Yılmaz Özdil'in bu günkü yazısını da siteye alıntıladık, okumanızı öneririm. Yazı şöyle sona eriyordu.
"Meclis başkanlığını da istiyorlar, başbakanlığı da, cumhurbaşkanlığını da, belediyeleri de, muhtarlıkları da, bürokrasiyi de, medyayı da, futbolu da, futbol federasyonu başkanlığını da...
Hepsini!
*
Ya ondansın... Ya rakip.
Çok parti, çok iktidar gördük ama... Böyle bir hırs, ilk defa."
Çok düşüncelisiniz Fırat Bey. :) Diğer Forumların birinde bana yeni Zelendayı önermişsiniz. Anzak kardeşlerimizi gidip memleketlerinde ziyaret etmek hoşuma gider. Hem iadeyi ziyaret olur. Onlar hep geliyor. Ancak adı üstünde ziyaret. Yani benden uzun vadede kurtulamazsınız. :o
Ama önerinizi bana bir iyi bir fikir verdi. Başbakan gitmemiz konusunda ısrarcı olursa Anzak mezarlığına çadır kuracağım.
Ben Sn Demirelin,Sn. Özal için söylediğini iddia ettiğiniz sözleri hatırlamıyorum ama söylemişse oda ayıp etmiş.Kim söylerse söylesin yanlış yapmış olur.
O makamı kim işgal ederse etsin, Yüce Türk Ulusunun Cumhurbaşkanıdır.
Orası devletin bir kurumu hatta en üst kurumudurda, konu Cumhurbaşkanlığı makamı olunca edilecek kelimeler özenle seçilmeli noktasını savunuyorum.
Hırs ve para düşkünlüğü,belki de tüm öteki ihtiraslardan daha fazla suç nedenidir......
Bekir COŞKUN
bcoskun@hurriyet.com.tr
Gidecek yerim yok...
SABAH sabah bizim Uğur Ergan aradı, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği ile konuşmuş.
Uğur "Abi Başbakan’ın ’çek git’ ikazı üzerine BM Mülteci Yüksek Komiserliği ile görüştüm. Türkiye’den kovulma haberini gösterirsen seni mülteci kabul edecekler. Ama bir de işkence-mişkence gibi, darp izi var mı diye soruyorlar..." dedi.
Uğur’a "var" dedim.
*
Aslında gidecek yerim yok.
Ben başka hiçbir ülkeyi sevmedim.
Bu yurdun taşını, toprağını, sulaklarını, denizlerini, ırmaklarını, yaylalarını, kedilerini, kirpilerini sevdim, tanıksınız.
Bir dal kesildiğinde yanarım..
Ama orman alanını kaçak ev yapan, bana "Bu ülkeden çek git" diyor.
Bir yeşil alan yok edildiğinde çığlık attım, canım yandı, ormandaki bir vaşak öldürüldüğünde oturup ağladım.
Ama ormanları "2-B arazisi" diye satmak isteyen Başbakan bana ve benim gibi düşünenlere "Çekin gidin" diyebiliyor.
*
Ben bu ülkeyi severim.
Amerika’da okuyan kızlarım yok.
Oğluma Washington’da iş vermediler.
Kimse benim için yabancılara gidip "Delikten aşağı süpüreceğinize kullanın" da demedi, dedirtmedim.
*
Ben bu ülkeyi severim.
Devrek 125’inci alayda askerliğimi yaptım.
Nöbet tuttum.
Mataramı parlattım, potinlerimi kaybettim.
Askerlikten kaytarmak için rapor-mapor almadım.
*
Ama Başbakan "Çek git" diyor.
Gidemem.
Doğrusunu isterseniz bu toplumun göz göre göre dinimizi siyasete alet edenlerin peşine takılması, boşa giden yazılarım, o yalnız kalma duygusu... Bunların tümü canımı yaktı ve sevgili Uğur’a "Darp izi yok da, yürek yarası olur mu?" diye sordum.
Olsa da, olmasa da...
Benim gidecek başka bir yerim yok...