Biraz da şiire ne dersiniz?
İSTANBUL VE SEN
İstanbul bana hep seni hatırlatıyor.
Çünkü onun gözleri de en az senin ki kadar yeşil.
Hâlâ, gülümseyen bir lâle gibi
bana sürgününü gönderiyorsun dört yanı çevrili bir kale gibi
ne sır umut, ne de sır veriyorsun
gemiler gidiyor, sen gidiyorsun
sulara yansıyor yeşil gözlerin
hüzün dalga dalga, ıssız ve derin
beni İstanbul'a terkediyorsun
sensiz ne şehrayin, ne deniz kalır
gidersin, harabe olur İstanbul
martılar göç eder; sular alçalır
kendini çöllerde bulur İstanbul
güneşi rengarenk şavkınla gökte
saçlarını tarar iken bulurum
beyazı, gecenin çizgilerinde
ellerini arar iken bulurum
sensiz çözülür mü gül ve muamma
yüreğimden hala habersiz misin
adını göklere yazarım amma
mehtabı kaybolur düşlerimin
NURULLAH GENÇ
***
İSTANBUL'U DİNLİYORUM
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Önce hafiften bir rüzgar esiyor;
Yavaş yavaş sallanıyor
Yapraklar ağaçlarda;
Uzaklarda, çok uzaklarda
Sucuların hiç durmayan çıngırakları;
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbu'u dinliyorum gözlerim kapalı;
Kuşlar geçiyor derken
Yükseklerden, sürü sürü, çığlık çığlık;
Ağlar çekiliyor dalyanlarda;
Bir kadının suya değiyor ayakları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Serin serin Kapalıçarşı,
Cıvıl cıvıl Mahmutpaşa
Güvercin dolu avlular,
Çekiç sesleri geliyor doklardan
Güzelim bahar rüzgarında ter kokuları;
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Başında eski alemlerin sarhoşluğu,
Loş kayıkhaneleriyle bir yalı
Dinmiş lodosların uğultusu içinde.
İstanbul'u dinliyorum gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir yosma geçiyor kaldırımdan.
Küfürler, şarkılar, türküler, laf atmalar.
Bir şey düşüyor elinden yere;
Bir gül olmalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı.
İstanbul'u dinliyorum, gözlerim kapalı;
Bir kuş çırpınıyor eteklerinde.
Alnın sıcak mı, değil mi bilmiyorum;
Dudakların ıslak mı değil mi, bilmiyorum;
Beyaz bir ay doğuyor fıstıkların arkasından
Kalbinin vuruşundan anlıyorum;
İstanbul'u dinliyorum.
ORHAN VELİ KANIK
***
'Çoğu şairin ilham kaynağı olmuş o güzelim şehir şimdi ne halde. O şehir sırlarla dolu bir şehir. O şehir 70 milyondan her türlü insanın yaşadığı şehir. O şehir sevgili olan şehir. Sana aşık olmamak mümkün müdür?
Bir ülkede, kısa boylu insanlar uzun gölgeler veriyorlarsa, orada güneş batıyor demektir...
Biraz da şiire ne dersiniz?
Sen Gece
Sen gecesin sevgilim ben güneş,
Buluşmamız imkansız
Sen hayatsın canım, ben ölüm
Buluşmamız imkansız
Sen mutluluksun gülüm,
Ben keder
Ne zaman bir yıldız kaysa seni düşünürüm
Seni dilerim, ama o yıldızki gece kayar seni bana veremez,
Seni hayatımda isterim, ama ben ölümüm
Seni mutlu etmek isterim,
Ben kederim...