Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Bazı kavramlar vardır, çok güçlüdürler. Toplumda da önemli bir destek bulmuşlardır. O kavramlar gerçek halleri ile yıkılmazdırlar. O kavramların karşıtları o kavramlara direkt eleştiri bile getiremezler. Ama o kavramlara cepheden saldırmak yerine, kavramların içinin boşaltılmasına, kavramların evrilmesine çalışırlar. Bunu açıktan dile getirmenin de işe yaramadığını gayet iyi bildiklerinden, günümüzün internet teknolojisini, iletişim imkanlarını ve medyasını kullanırlar. Bu çabalar günlük değildir, orta ve uzun vadeli stratejilere dayanır ve sabırla adım adım gerçekleştirilmeye çalışılır. Toplum mühendisliğinin argümanlarından ve ajitasyondan sonuna kadar yararlanılır.
Amaç hasıl olduğunda hedef alınan kavram artık o bildiğimiz kavram değildir, toplum indinde zayıflatılmış, hiç olmadığı anlamlar yüklenmiş, kavramın özü zedelenmiş, hedefleyenin amaçları ile neredeyse örtüşür hale getirilmiştir.
İşte bu noktada istenirse bu kavram hedefleyenin çıkar ve amaçları doğrultusunda hibrit haliyle topluma pompalanarak istenilenler alınmaya çalışılır veya kullanım süresi dolduğu için son bir darbe ile yıkılır. Yerine ikame edilecek kavramlar aynı odaklarca zaten çıkarları doğrultusunda yedeklenmiş ve hazırlanmıştır.
Bunları yememenin, sineye çekmemenin tek yolu kısa vadeli çıkarlarını gözetmeyen, bilinçli insanlar topluluğu olmaktır. Yoksa sonuç kaçınılmaz ve hedef kaçırılmazdır.
Ben bir yol açmak istedim, varın o kavramları siz bulun , gerçek anlamları ve pompalanan anlamlarını siz deşifre edin. Bu sizin toplumsal sorumluluğunuzdur unutmayın!!!
Kavramlar ve yorumlar lütfen...
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Kemalizm
Gerçek Anlamı : Atatürk'ün milliyetçilik, laiklik, devletçilik, cumhuriyetçilik, halkçılık, devrimcilik ilkelerini benimseyen; pragmatik akılcılık (Yararcı akıl, aklın yararlı eylemlere kullanılması diyebiliz.) esasına dayanan; ulusal ve tam bağımsızlık gibi ortak öğeleri barındıran bir toplum yapısı ve devlet anlayışını ifade eden ideolojidir.
Evrik Anlamı : Dinsiz, imansız, inanmayan, inanmadığı gibi inananlara karşı alerjisi olan, inananları aşağılayan, kendini beğenmiş, bilgiç, maddi kaygısı olmayan, halktan ve memleket meselelerinden kopuk, aydın geçinen, şekilci, marjinal insanların, "solcuların" benimsediği ve sahiplendiği ideolojidir.
Not: Yukarıda sayılan Atatürk ilkeleri de evirilerek pompalandığı için, herbir ilkeyi ve bu ilkelerin tanımında geçen kavramları da ayrı ayrı ele almak gerektiğini düşünüyorum. Tümden gelim yöntemiyle, bütünden parçalara doğru sırayla gidebiliriz.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Sayın Gür,
Bu konudaki toplumsal sorumluluğumuzun öncelikli hedefi, "körler sağırlar birbirini ağırlar" biçiminde gelişen komin tatmininden bir an önce kurtulmak olmalıdır.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Sayın garnitür,
Yorumunuza katılıyorum ancak bazı kavramların gerçek anlamlarını; pompalanan anlamlarının mantıktan ve hakikatten ne kadar uzak olduğunu da bilmeyenlere anlatmalı/anlatabilmeliyiz. Bu nedenle de sayın Gür'ün bu yöndeki çabasını çok iyi anlıyor ve kendisini kutluyorum.
Kaldığım yerden devam edeyim izninizle.
Milliyetçilik
Gerçek Anlamı : Milliyetçilik akımının, farklı ideolojilerle birleşmesi ile ortaya çıkan birçok çeşidi bulunmaktadır. Ancak Kemalizm'den yola çıktığım için burada sadece Atatürk Milliyetçiliğine değineceğim. Atatürk Milliyetçiliği, din ve ırk (etnik köken) ayrımından tamamen uzaktır. Ortak yurttaşlık temeline dayanır ve tarih, kültür, dil gibi ortak değerlerin bir toplumun birleştirici unsurları olduğu esasını benimser. Atatürk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğünü korumayı, ülkenin birlik ve beraberliğine karşı ortaya çıkan/çıkabilecek tehditleri, ayrılıkçı akım ve güçleri engellemeyi amaç edinmiştir. Atatürk Milliyetçiliği sömürüye (emperyalizme) ve eşitsizliğe de karşı olup, tam bağımsızlıktan yanadır.
Evrik Anlamı : Toplumumuza Atatürk Milliyetçiliğinin ırkçı, kafatasçı, Türkçü bir akım olduğu pompalanmıştır. Alt kimlik, üst kimlik tartışmaları ortaya atılarak, sözde ırkçı, Türkçü olan Atatürk Milliyetçiliği'ne bir çelme daha atılmıştır. Birleştirici unsurlardan bahseden Atatürk ve Atatürk milliyetçiliğinin tam aksine ayrılıkçı politikalar güdülmüş, dil, kültür, tarih, toprak gibi bütünleştirici kavramlar bir köşeye itilerek tarihte savaşların, çekişmelerin en önemli nedenlerinden biri olan din-ırk ayrımı/ayrılıkçılığı kafalara yavaş yavaş yerleştirilmeye başlanmıştır. En acısı da şudur ki, bunun müsebbibi olarak yine tamamen karşıtını benimseyen Atatürk ve Atatürk Milliyetçiliği gösterilmiş ve farklı etnik kökenden gelen vatandaşlarımız sözde ırkçı, kafatasçı Atatürkçülere karşı kışkırtılmıştır. Batının sömürgeci dış politikasına, adil ve eşit olmayan adalet anlayışına karşı çıkan Atatürkçüler; batı düşmanı (Daha doğru deyimle sadece yaşam tarzı olarak batıcı ama AB'ye, ABD'ye körü körüne düşman.), ülkenin gelişmesine ve ilerlermesine köstek olan bağnazlar olarak gösterilmiş, ülkemizin onurunu dahi savunamaz hale getirilmişlerdir.
Not: Bu evirme, devirme oyununu sözde Atatürkçülerin de sahneye koyduğunu çok iyi biliyorum. Yazdıklarımı sadece kendilerine yönelttiğimi düşünüp alınabilecek AKP'li üyelerimizle polemik ortamı oluşmaması için peşin peşin bunu da belirtmek istedim.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Sayın Yüksel,
Katkılarınıza teşekkürler... Evrilen ve devrilmeye çalışılan en önemli kavram olarak Atatürkçülük ile başlanacağını adım gibi biliyordum. Madem başladık izninizle 6 ilkenin en tartışılan ve bizim 2. Cumhuriyetçilerin demokrasi?!!! ile değiştirelim dediği Devletçilik ilkesini de ben orijinal haline getirmeye çalışayım.
Devletçilik :
Gerçek Anlamı : Devletin, ülkenin genel ekonomik faaliyetlerinin düzenlenmesi ve özel sektörün girmek istemediği veya yetersiz kaldığı ya da ulusal çıkarların gerekli kıldığı alanlara girmesini öngören ilkedir. Ulusun genel ve ortak çıkarlarına ait, siyasal ve düşünsel işlerde olduğu gibi her türlü ekonomik işlerin bireylere bırakılmayıp devlet tarafından yapılmasının daha uygun olacağını savunur. Devletçilik ilkesi, devlet ile bireyin etkinlik alanlarını saptarken özel ve bireysel ekonomik girişim ve etkinliklere set çeken, onları yok eden bir yöntem değil, ilke olarak devleti bireyin yerine koymamak, fakat bireyin gelişmesi için genel koşulları hazırlamak ve bireyin kişisel etkinliğini ekonomik ilerlemenin ana kaynağı olarak görmek anlayışıdır.Bu haliyle Halkçılık ilkesinin bütünleyicisidir. Pragmatist bir toplumsal yararcılık içerir.
Evrik Anlamı : Evrik anlamını da bizim liberaller ve 2. Cumhuriyetçiler veriyor, yazmaya bile gerek yok. Özetle söyledikleri küresel güçlerin sömürgesi olun demektir ama fıkradaki gibi "bizim kız fahişe oldu ama ben onlar kadar güzel anlatamıyorum."
Selamlar,
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Halkçılık
Gerçek Anlamı : Halk arasında sınıf, zümre ayrımı gözetmeyen, halkın eşitliğinden yana olan bir akımdır. Kadın-erkek eşitliğini sonuna kadar benimser, tüm halkın sorunlarına, sıkıntılarına çözüm üretmek ve sorunları ortadan kaldırmak amacı güder. Halkın ortak yaşam ve amaç bilincinin şekillenmesi ve güçlenmesini; kader siyaseti güdenlerin, halkı soktuğu uyuşukluk ve duyarsızlık batağından kurtarıp, halkın birlik ve beraberlik gücüne hareketlilik kazandırmayı temel alır. (Nitekim bu anlayış Kurtuluş mücadelesinde son derece başarılı olmuştur.) Özetle halkçılık, seçmene hoş görünme politikası değil, halkın bütününü kucaklama (Günümüzün popüler deyimiyle.), anlama, halkın bütününe çözüm üretme politikasıdır.
Evrik Anlamı : Kısaca Halkçılık ilkesi toplumumuza elitizm olarak pompalanmıştır. Gerçekten halkçıyım diyenler "elitist" olarak dışlanmış, seçmene hoş görünmeye çalışılarak asıl halkçılığın seçmenin gönlünü hoş tutmak olduğu izlenimi yaratılmıştır. Seçimden önce akla gelen halkın sorunlarını kökten çözmek yerine günlerini kurtarmak, sorunlara geçici çözümler bulmak, halkı salt seçmen olarak görmek halkçılık olarak gösterilmiştir. Halkı hiçbir sınıf, zümre, ideoloji ayırt etmeksizin bütünleştirmek yerine "benden olan-olmayan" olarak bölmek, "benden olana" sahip çıkarak, "benden olmayanı" dışlamak hatta yok saymak maalesef ki halkçılık olarak benimsenmiş ve kader siyaseti ile uyuşturulan kafalara bu şekilde kazınmıştır.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Şu üzerinde habire oynanan Kemalizm'i ve 6 ilkeyi bitirdikten sonra, genel-özel istek üzerine :
Demokrasi=Medya Destekli Azınlık Diktası, Din=Siyaset, Sivil Toplum Kuruluşu=Cemaat, Sol=Liberal kavramlarını da yerli yerine koyarsınız değil mi ? Ben de o kavramlara sıra gelince bir iki şey çiziktiririm.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Şu anda araya girmek istemiyorum, siz devam edin benim de katkılarım olacak bu konuya.
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Alıntı:
Av.Dilek Kuzulu Yüksel rumuzlu üyeden alıntı
Sayın garnitür,
Yorumunuza katılıyorum ancak bazı kavramların gerçek anlamlarını; pompalanan anlamlarının mantıktan ve hakikatten ne kadar uzak olduğunu da bilmeyenlere anlatmalı/anlatabilmeliyiz. Bu nedenle de sayın Gür'ün bu yöndeki çabasını çok iyi anlıyor ve kendisini kutluyorum.
Kaldığım yerden devam edeyim izninizle.
Milliyetçilik
Gerçek Anlamı : Milliyetçilik akımının, farklı ideolojilerle birleşmesi ile ortaya çıkan birçok çeşidi bulunmaktadır. Ancak Kemalizm'den yola çıktığım için burada sadece Atatürk Milliyetçiliğine değineceğim. Atatürk Milliyetçiliği, din ve ırk (etnik köken) ayrımından tamamen uzaktır. Ortak yurttaşlık temeline dayanır ve tarih, kültür, dil gibi ortak değerlerin bir toplumun birleştirici unsurları olduğu esasını benimser. Atatürk Milliyetçiliği Türkiye Cumhuriyeti'nin bütünlüğünü korumayı, ülkenin birlik ve beraberliğine karşı ortaya çıkan/çıkabilecek tehditleri, ayrılıkçı akım ve güçleri engellemeyi amaç edinmiştir. Atatürk Milliyetçiliği sömürüye (emperyalizme) ve eşitsizliğe de karşı olup, tam bağımsızlıktan yanadır.
Evrik Anlamı : Toplumumuza Atatürk Milliyetçiliğinin ırkçı, kafatasçı, Türkçü bir akım olduğu pompalanmıştır. Alt kimlik, üst kimlik tartışmaları ortaya atılarak, sözde ırkçı, Türkçü olan Atatürk Milliyetçiliği'ne bir çelme daha atılmıştır. Birleştirici unsurlardan bahseden Atatürk ve Atatürk milliyetçiliğinin tam aksine ayrılıkçı politikalar güdülmüş, dil, kültür, tarih, toprak gibi bütünleştirici kavramlar bir köşeye itilerek tarihte savaşların, çekişmelerin en önemli nedenlerinden biri olan din-ırk ayrımı/ayrılıkçılığı kafalara yavaş yavaş yerleştirilmeye başlanmıştır. En acısı da şudur ki, bunun müsebbibi olarak yine tamamen karşıtını benimseyen Atatürk ve Atatürk Milliyetçiliği gösterilmiş ve farklı etnik kökenden gelen vatandaşlarımız sözde ırkçı, kafatasçı Atatürkçülere karşı kışkırtılmıştır. Batının sömürgeci dış politikasına, adil ve eşit olmayan adalet anlayışına karşı çıkan Atatürkçüler; batı düşmanı (Daha doğru deyimle sadece yaşam tarzı olarak batıcı ama AB'ye, ABD'ye körü körüne düşman.), ülkenin gelişmesine ve ilerlermesine köstek olan bağnazlar olarak gösterilmiş, ülkemizin onurunu dahi savunamaz hale getirilmişlerdir.
Not: Bu evirme, devirme oyununu sözde Atatürkçülerin de sahneye koyduğunu çok iyi biliyorum. Yazdıklarımı sadece kendilerine yönelttiğimi düşünüp alınabilecek AKP'li üyelerimizle polemik ortamı oluşmaması için peşin peşin bunu da belirtmek istedim.
Şu anda bir TV kanalında DTP Grup Başkan Vekili Selahattin Demirtaş'ı ve Fatma Kurtulan'ı izliyorum.
Spiker: "Ne mutlu Türküm diyene" sözü sizi rahatsız ediyor mu, ediyorsa neden? (İzleyici sorularından.)
Demirtaş: Atatürk'ün söylediği anlamda tabii ki rahatsız etmiyor ancak günümüzde böyle yaklaşılmıyor, etnisizm ön plana çıkarılıyor, bu anlamda bu söylem bizi rahatsız ediyor. Biz kafatasımızın şeklinin, ölçüsünün, kanımızın renginin konuşulmasını, buna dayanarak ayrımcılık yapılmasını istemiyoruz. Biz dil ve tarih üzerinde, ortak değerlerimiz üzerinde bütünleşmek, hep beraber kurduğumuz bu ülkede kardeşçe yaşamak istiyoruz. (Kelimeler birebir aynı olmayabilir ama açıklamanın temeli bu.)
Sayın üyeler, işte bazı kavramların evirilmesinin neticesi. Aslında Sayın Demirtaş'ın izah ettiği ve bunu benimsiyoruz dediği kavram tam da Atatürk Milliyetçiliği ama bu kavram kafatasçılık olarak pompalandığı için Kürt vatandaşlarımız da bu pompalamaya alet olmaktalar. Burada eleştirim Kürt vatandaşlarımıza değil, kavramları evirerek pompalayanlara...
Şimdi Anayasa'nın sivilleştirilme (Aslında Kemalizmi Anayasa'dan silme!!) girişimlerini daha net anlayabiliyorum, şimdi DTP ile Gül (dolayısıyla AKP) arasındaki Cumhurbaşkanlığı seçimi destek pazarlıklarını, DTP'nin Kürt sorununa ilişkin Anayasa'da yapılacak tatmin edici değişiklikle destek olabileceklerine dair beyanlarını daha iyi anlıyorum. Ne acı ki, Kürt vatandaşlarımız bu oyunun farkında değiller. Evet Milliyetçilik (Atatürk Milliyetçiliği) evirilmişti ki bu somut örnekte de gördük, sıra devrilmesine gelmiş. Nasıl mı? Anayasa'dan Atatürk ilkeleri çıkarılacak, Zafer Üskül'ü yem olarak ortaya attılar, tepki gelince hem onu harcadılar hem de geri adım attılar, bu sefer olmadı mı, olsun günler torbaya mı girdi, daha 5 seneleri var... Bahsedilen, benimsenmesi istenilen tam da Atatürk Milliyetçiliği iken, reva mı bu?!
Uyan ey halkım, uyutulduk biz!!!
Re: Kavramların evrilmesi ve nihayetinde devrilmesi
Sayın Kuzulu,
" Kemalizm
Gerçek Anlamı : Atatürk'ün milliyetçilik, laiklik, devletçilik, cumhuriyetçilik, halkçılık, devrimcilik ilkelerini benimseyen; pragmatik akılcılık (Yararcı akıl, aklın yararlı eylemlere kullanılması diyebiliz.) esasına dayanan; ulusal ve tam bağımsızlık gibi ortak öğeleri barındıran bir toplum yapısı ve devlet anlayışını ifade eden ideolojidir. "
Evrik Anlamı : "Dinsiz, imansız, inanmayan, inanmadığı gibi inananlara karşı alerjisi olan, inananları aşağılayan, kendini beğenmiş, bilgiç, maddi kaygısı olmayan, halktan ve memleket meselelerinden kopuk, aydın geçinen, şekilci, marjinal insanların, "solcuların" benimsediği ve sahiplendiği ideolojidir" ifadesiyle açıklayıp,
Not: Yukarıda sayılan Atatürk ilkeleri de evirilerek pompalandığı için, herbir ilkeyi ve bu ilkelerin tanımında geçen kavramları da ayrı ayrı ele almak gerektiğini düşünüyorum. Tümden gelim yöntemiyle, bütünden parçalara doğru sırayla gidebiliriz." demişsiniz.
Türkçe sözlükten;
EVRİK: Başka bir önermeye, teoreme veya probleme göre terimleri ters durumda olan (önerme, teorem veya problem):
""Üçün altıya oranı, altının on ikiye oranı gibidir" ve "on ikinin altıya oranı, altının üçe oranı gibidir" önermeleri, birbirinin evriğidir."- .
Sağcıların, muhafazakarların, benimsediği ve sahiplendiği ideolojide size göre evrik tanımıyla Kemalizm'i tanımlar mısınız?