Fiili Taksim Durumunda İzale-i Şuyu Açılabilir Mi?

Öncelikle herkese merhabalar.
Elli seneyi aşkın bir süredir sorunsuz bir şekilde içinde oturduğumuz bir evimiz var. Evimizin tapusu 1/2 hisseli yani bitişikteki hane de bizim gibi 1/2 hisseli tapuya sahip. Evin bulunduğu yerde şu an için imar durumu yok. Bitişik hane sahipleri hissemizi kendilerine satmamız konusunda bir teklifle bize geldiler fakat biz KESİNLİKLE satma taraftarı değiliz. Haneler fiili taksim durumda yani herşeyi (elektrik , su , doğalgaz vs.) ayrı. olası bir izale-i şuyu davasında satış kararı çıkarsa arttırmada bu insanlarla yarışacak gücümüz yok yani evi çok çok ucuza alabilirler. Bunu onlar da çok iyi biliyorlar. (Maddi durumları çok çok iyi.) Eğer satış olursa elimize üç kuruş para verip bizi dışarı atacaklar.
bu açıklamardan sonra ;
Soru 1: Fiili taksim durumdayken İzale-i şuyu davası açabilirler mi?
Soru2: Açılırsa Hakim satış kararı verir mi?
Soru3: Dava açmalarını yani evimizi elimizden almalarını engellemenin hukuki yolu var mıdır? varsa nasıldır?

Yardımlarınız için Şimdiden çok teşekkürler.

Değerli Hukukçular yanıtlarınızı sabırsızlıkla bekliyorum.
Saygılarımla...

Arkadaşlar bu konu ile ilgili bilgi verebilecek kimse yok mu aranızda
yardımlarınızı bekliyorum Teşekkür ederim

MADDE 693.- Paydaşlardan her biri, diğerlerinin hakları ile bağdaştığı ölçüde paylı maldan yararlanabilir ve onu kullanabilir.
Uyuşmazlık hâlinde yararlanma ve kullanma şeklini hâkim belirler. Bu belirleme, paylı malın kullanılmasının zaman veya yer itibarıyla paydaşlar arasında bölünmesi biçiminde de olabilir.
Paydaşlardan her biri, bölünemeyen ortak menfaatlerin korunmasını diğer paydaşları temsilen sağlayabilir.

a. Paydaşın çıkarılması
MADDE 696.- Kendi tutum ve davranışlarıyla veya malın kullanılmasını bıraktığı ya da fiillerinden sorumlu olduğu kişilerin tutum ve davranışlarıyla diğer paydaşların tamamına veya bir kısmına karşı olan yükümlülüklerini ağır biçimde çiğneyen paydaş, bu yüzden onlar için paylı mülkiyet ilişkisinin devamını çekilmez hâle getirmişse, mahkeme kararıyla paydaşlıktan çıkarılabilir.
Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır.
Hâkim, çıkarma istemini haklı gördüğü takdirde, çıkarılacak paydaşın payını karşılayacak kısmı maldan ayırmaya olanak varsa, bu ayırmayı yaparak ayrılan parçanın paylı mülkiyetten çıkarılana özgülenmesine karar verir.
Aynen ayrılmasına olanak bulunmayan maldaki payın dava tarihindeki değeriyle kendilerine devrini isteyen paydaş veya paydaşlar bu istemlerini paydaşlıktan çıkarma istemi ile birlikte ileri sürmek zorundadırlar. Hâkim, hüküm vermeden önce re'sen belirleyeceği uygun bir süre içinde pay değerinin ödenmesine veya tevdiine karar verir. Davanın kabulü hâlinde payın istemde bulunan adına tesciline hükmolunur.
Payı karşılayacak kısım maldan aynen ayrılamaz ve bu payı isteyen paydaş da bulunmazsa hâkim, davalıya payını devretmesi için bir süre belirler ve bu süre içinde devredilmeyen payın açık artırmayla satışına karar verir. Satış kararı, cebrî icra yoluyla paraya çevirmeye ilişkin hükümler uyarınca yerine getirilir.

MADDE 699.- Paylaşma, malın aynen bölüşülmesi veya pazarlık ya da artırmayla satılarak bedelinin bölüşülmesi biçiminde gerçekleştirilir.
Paylaşma biçiminde uyuşma sağlanamazsa, paydaşlardan birinin istemi üzerine hâkim, malın aynen bölünerek paylaştırılmasına, bölünen parçaların değerlerinin birbirine denk düşmemesi hâlinde eksik değerdeki parçaya para eklenerek denkleştirme sağlanmasına karar verir.
Bölme istemi durum ve koşullara uygun görülmezse ve özellikle paylı malın önemli bir değer kaybına uğramadan bölünmesine olanak yoksa, açık artırmayla satışa hükmolunur. Satışın paydaşlar arasında artırmayla yapılmasına karar verilmesi, bütün paydaşların rızasına bağlıdır.
izale-i şuyu hususnda özellikle sizin sorunuz karşılayan 696. maddeyi dikkatle okuyun izale-i şartları orda mevcut. saygılar

Sayın optimal ;
İlginiz için çok teşekkür ederim.
MADDE 696'de geçen şu ifade biraz kafamı karıştırdı
"Davanın açılması, aksi kararlaştırılmış olmadıkça, pay ve paydaş çoğunluğuyla karar verilmesine bağlıdır."
şimdi bu durumda zaten hak sahibi olarak iki kişiyiz herbirimizin hissesi 1/2 davanın açılabilmesi için ben istemedikçe bir çoğunluk sağlanması mümkün olmuyor. Kaldı ki evimin satılmasını istemediğim halde dava açılması konusunda yardımcı olmam da mantıksız olacak. Bu duruma biraz açıklık getirebilirseniz çok memnun olurum


İlginiz ve verdiğiniz ayrıntılı yanıt için tekrar teşekkür ederim.
Saygılarımla...

Diğer hisse sahibi ortaklığı bitirme isteğiyle kendi elindeki hisseyi satınalmanızı veya sizin hissenizi kendisine satmanızı talep edebilir.
Bu amaçla açılacak olan izale-i şuyu davasında hissedarların ön alım hakkı vardır.
Siz alamayacak durumda iseniz karşı taraf önalım hakkını kullanarak sizin elinizde bulunan hissenizi satmanızı talep edebilir.
Hisselerinizdeki ortaklık arsa üzerinde olduğundan ,her iki arsa üzerinde inşa edilmiş ayrı konutlar bulunması duruma etki etmez.
Sizler aranızda anlaşamayacak olursanız satış 3.kişilere de yapılabilir.

saygılar

Değerli hukukseverler ;

Öncelikle sorularım konusunda aydınlatıcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.

Ancak durum gösteriyor ki hernekadar arazi üzerinde eşit haklara sahip olsak da, karşı taraf yani muhtemel davacının alım gücü karşısında yapacak pek fazla birşey kalmıyor. Bu durumda aklıma şöyle bir soru geliyor eşit haklara sahibiz, muhtemel davacının çok parası var ve istediği zaman mahkeme kararıyla benim satmak isteyip istemediğimin onemi olaksızın evimi alabilme şansına sahip. hakların eşitliğinden nasıl söz edilebilir ki. gerçekten çok can sıkıcı bir durum. Olası bir davada anlaşma olamayacağından(çünkü evi almayı kafalarına koymuş durumdalar), ev arttırma yoluyla satışa çıkacak ve ilk mesajımda da belirttiğim gibi hak sahibi olmama rağmen tamamen isteğim dışında ve ve muhtemel davacının istediği fiyata evimi satmak ZORUNDA kalacağım gerçekten çok büyük bir kavram kargaşası içerisindeyim.

İlginiz için tekrar çok ederim

Saygılarımla...

Açık arttırmaya üçüncü şahısların da katılması mümkündür.
Böylelikle evin düşük fiyattan gitme ihtimali azalır.
Evi rayiç bedelinden alacak bir alıcı bulup açık arttırmaya katılmasını sağlayabilirsiniz.

Alıntı:

---

GLAMDRING rumuzlu üyeden alıntı

Değerli hukukseverler ;

Öncelikle sorularım konusunda aydınlatıcı olduğunuz için çok teşekkür ederim.

Ancak durum gösteriyor ki hernekadar arazi üzerinde eşit haklara sahip olsak da, karşı taraf yani muhtemel davacının alım gücü karşısında yapacak pek fazla birşey kalmıyor. Bu durumda aklıma şöyle bir soru geliyor eşit haklara sahibiz, muhtemel davacının çok parası var ve istediği zaman mahkeme kararıyla benim satmak isteyip istemediğimin onemi olaksızın evimi alabilme şansına sahip. hakların eşitliğinden nasıl söz edilebilir ki. gerçekten çok can sıkıcı bir durum. Olası bir davada anlaşma olamayacağından(çünkü evi almayı kafalarına koymuş durumdalar), ev arttırma yoluyla satışa çıkacak ve ilk mesajımda da belirttiğim gibi hak sahibi olmama rağmen tamamen isteğim dışında ve ve muhtemel davacının istediği fiyata evimi satmak ZORUNDA kalacağım gerçekten çok büyük bir kavram kargaşası içerisindeyim.

İlginiz için tekrar çok ederim

Saygılarımla...

---

paydaşlığın giderilmesi illaki satış yolu ile olcak diye bir şey yoktur, taşınmaz müstakil bir parsel olarak bölünebiliyorsa satış yapılmaksızın ayırma yoluna da gidilebilir ama bunun için imar mevzuatı açısından olayı değerlendirmek gerekir,konuya burda bi çözüm getirmek yanlış olur burda sadece genel hatları ile bilgi verebilebilir.

Hepinize çok teşekkür ediyorum Değerli Hukukseverler.
Bu durumda yan komşunun dava açmasını bekleyip konuyu uzman bir avukata havele etmem gerekiyor. Bekleyip görecez bakalım neler olacak

Emeği geçen herkese saygılar...