Tecavüze İlginç Yargıtay Kararı
"Tecavüze uğrayan bağırmaz, eylemin birden çok tekrarlanmasına rağmen şikayetçi olmazsa tecavüz sayılmaz!"
Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, cinsel saldırı ve geceleyin konut dokunulmazlığını ihlal suçundan Bafra Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırılan A.B. ile ilgili verilen mahkumiyet kararını bozdu.
Yerel Mahkeme, sanık A.B.nin akrabası ve komşusu olan üç çocuk annesi N.D.'nin evinin mutfak camını kırarak zorla evine girdiğini ve cinsel ilişki teklifinde bulunduğunu belirttiği kararında, bu teklifi kabul etmeyen N.D.'ye saldırdığını belirtti. A.B. konut dokunulmazlığını ihlal ettiği şikayetçiye tecavüz ettikten sonra olay yerinden uzaklaştı. A.B. iki kez daha zorla evine girdiği N.D. ye cinsel saldırı suçunu işledi.
N.D. olaydan duyduğu rahatsızlık sonrası durumu eşine anlattı. N.D. ve eşi Bafra Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak A.B. hakkında suç duyurusunda bulundular. Tecavüze uğradığını iddia eden N.D. kendisine cinsel ilişkiye girme teklifinde bulunan A.B.'yi reddettiğini, kovduğunu ancak çocuklarının uyanmasından ve kendisini tecavüze uğrarken görmelerinden çekindiği için bağıramadığını belirtti. Eşinin ve çevresinin tepkisinden çekindiği için yaşadığı olayı kimseye anlatamadığını belirten N.D. şehir dışında olan eşinin eve döndükten sonra kendisinin durgun halinden şüphelendiğini ve bunun üzerine eşine A.B.'nin yaptıklarını anlattığını kaydetti.
Sanık A.B. ise duruşmada verdiği ifadede N.D. nin kendisini, evine lamba tamir etmesi için davet ettiğini ve o sırada birliktelik teklif ettiğini iddia etti. N.D. yi ilişkiye girmek için zorlamadığını belirten A.B. üç kez birlikte olduklarını kaydetti.
Bafra Ağır Ceza Mahkemesi, sanık, şikayetçi ve tanıkların ifadesinin ardından A.B.'yi toplam 15 yıl ağır hapis cezasına çarptırdı. Mahkemenin verdiği kararın temyiz incelemesini yapan Yargıtay 5'inci Ceza Dairesi, yerel mahkemenin kararını bozarak emsal bir karara imza attı.
Yargıtay, bozma ilamında şu görüşlere yer verdi: "Evinde çocukları bulunan mağdurenin ırza geçme eyleminin gerçekleştirildiği zamanlarda bağırıp çevreden yardım istememiş olması, eylemin birden çok değişik zamanlarda tekrarlanmasına rağmen hiç kimseye anlatmaması ve şikayetçi olmaması, durgun halinden şüphelenen eşine olaydan yaklaşık iki ay sonra açıklama yapması gözetildiğinde: ırza geçmenin cebir şiddet kullanarak yapıldığına dair iddiasının durumunu çevresine mazur gösterme düşüncesinden kaynaklandığı ırza geçmenin zorla yapıldığı hususunda mağdurenin anlatımı dışında sanığın cezalandırılması için kesin ve inandırıcı başkaca da delil elde edilemediği, dolayısıyla eylemin rızaya dayalı olarak işlendiğinin kabulü yerine, oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir".
Bafra Ağır Ceza Mahkemesi, Yargıtay'ın verdiği bozma kararına direnirse dosya Yargıtay Ceza Genel Kurulu'na gelerek karara bağlanacak.
Vatan
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
Şüphe sanık lehine uygulanır!!!!!
ilginç bir karar olmuş.
Bana İtalya'da ki bluejean gıyen kadına tecavüzün imkansız olduğuna ilişkin verilen kararı anımsattı.
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
Hani forumlarda bazı üyelerimiz dile getiriyordu bu hususu;
Bir kaç yıl evvel birkaç kez birlikte olmuşlar ve aradan yıllar geçtikten sonra "bana zorla tecavüz etti" diyerek suç duyurusunda bulunanların çokluğu sebebiyle verilmiş bir karar olsa gerek bu.
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
Yargıtay'ın kararının altına imza atarım...
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
sadece sanığın yüzde yüz suçlu olduğunu gösterecek deliller mevcut değil. dolayısıyla hukuka uygun bir karar . ayrıca bu karar son zamanların modası olan problem yaşadığı insana karşı tecavüze uğrama iddialarının ortaya atıldığı olayları da nispeten azaltacaktır.yalnız bazı haber sitelerinin hukuktan bihaber şekilde bu kararı çok şaşılacak hukukdışı bir kararmış gibi sunmaları doğru değil.bu tür hukukla ilgili haberlerde hukukçulardan görüş alınması doğru olur. aksi takdirde böyle halkı yanlış yönlendiriler.
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
Ben de bu kararın altına imza atacaklardanım.
Eşin evde yok, lamba takmaya çağırdığın kişi kim? Tecavüz eden elektrikçi mi?
Birkaç kez tekrarlansın, sonra durgunluğundan şüphelenen eşine anlat. Gidin adli makamlara.
Artık kişisel hınç, kin ve hırslarda adli makamlar ve yargı geniş anlamda kullanılmaya başlandı.
Kesin altında başka sebepler var derim.
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
DoĞal Hukuk AÇisindan DeĞerlendİrİldİĞİnde Delİl Yoksa Bİle Ortada ApaÇik Bİr SuÇ Var. Kİme KarŞi Kocaya KarŞi İŞlenmİŞ SuÇ. Taraflar Tarafindan Farkli Beyanlarla İkrar EdİlmİŞ Bİr Olay Var. Meseleye Faİllerİn Beyanlarindan Yola Çikilarak HÜkÜm Kurmak Lazim. Kadin TecavÜz Ettİ İddİasinda Erkek Zİna İddİasinda. Bence Vİcdansiz Bİr Karar.
Re: Tecavüze ilginç Yargıtay kararı
Alıntı:
"Evinde çocukları bulunan mağdurenin ırza geçme eyleminin gerçekleştirildiği zamanlarda bağırıp çevreden yardım istememiş olması, eylemin birden çok değişik zamanlarda tekrarlanmasına rağmen hiç kimseye anlatmaması ve şikayetçi olmaması, durgun halinden şüphelenen eşine olaydan yaklaşık iki ay sonra açıklama yapması gözetildiğinde: ırza geçmenin cebir şiddet kullanarak yapıldığına dair iddiasının durumunu çevresine mazur gösterme düşüncesinden kaynaklandığı ırza geçmenin zorla yapıldığı hususunda mağdurenin anlatımı dışında sanığın cezalandırılması için kesin ve inandırıcı başkaca da delil elde edilemediği, dolayısıyla eylemin rızaya dayalı olarak işlendiğinin kabulü yerine, oluşa uygun düşmeyen gerekçelerle yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir".
Burada kadının, sadece çocukların duymaması için bağırmamış olması makul ve mazur görülebilir, çocuklarının böyle bir sahneyi görmesini, bundan etkilenmesini zannediyorum ki hiçbir anne-baba istemez. Ancak, somut olay bir bütün halinde ele alındığında; tecavüzün tekrarlanması (Aynı tamirci her şeye rağmen çağrılmış.), şikayetçi olunmaması, kimseye anlatılmaması, mağdurenin bedeninde tecavüze, zorlamaya ilişkin hiçbir bulgu bulunmaması gibi gerekçelerle kararın bozulması bence de oldukça isabetli, bu tip olaylarda emsal teşkil edebilecek bir karar.
Basının hukuki haberlerde basiretsiz ve özensiz davrandığı da diğer bir gerçek. Yerinde bir kararın dahi, başka yönlere çekilmesi, duygusallaştırılması sadece yargıya zarar verecektir. Bu hususta basında yer alan herkesin, üzerine düşen doğru bilgi verme ve özen yükümlülüğünü yerine getirmesi gerekir.
Saygılarımla.