Printable View
Merhaba.
1994 yılında inşaat yeni basladıgında mütahitle aramızda bir sözleşme yaparak
9 katta bir daire aldım.İnşaat bitinceye kadar tapuyu alamadım.İnşaat bitti dairenin herşeyi tamamlandı .Daha sonra binanın projesinin 8 katlı olduğunu öğrendik.Elimde aramızda yaptıgımız satış sözleşmesi ve ödenmiş senetler var
mütahit daha sonra vefat etti şu an oturmakta olduğum dairenin tapusunu alabilirmiyim , ne yapmalıyım.
İlgilenirseniz çok memnun olacagım. Teşekkür eder başarılar dilerim.
Lütfen bir cevap bekliyorum
Ben avukat değilim hukuki sonucunun ne olacağını bilmiyorum.
Ancak çözüm olabilecek bir yol biliyorum.
Ankara'da AKP Genel Merkezi binası da 1 kat fazla çıkmış, İskan için İ.Melih Gökçek önünden geçen yolu 1.5- 2 m. indirmiş ve uygun hale getirmiş. Bilmem sizee uyar mı? Demokrasilerde çare tükenmiyor. Yeter ki arkan olsun.
Avarelikten dere kenarında eğlenerek vakit geçiren Bektaşi'i çamurla oynamaya, bu arada çamurdan heykeller yapmaya başlamış.
Oradan geçmekte iken Bektaşi'nin çamurla oynadığını gören kadı, biraz alaycı bir uslupla sormuş;
-"Baba erenler ne yapıyorsunuz orada? O çamurdan yaptıklarınız da neyin nesi?" diye..
Pişkinlikle cevap vermiş Bektaşi;
"-İnsan yapıyorum cancazım insan. Çamurdan insan yaratıyorum.." diye karşılık vermiş.
Bektaşi'nin bu cevabına sinirlenen kadı efendi;
"-Bre sındık, bre kafir,... bilmez misin yaratmak Allah'a mahsustur? Ne halt etmeye böyle dersin..?" diye çıkışmış...
Kadıyı sinirlendirdiğini gören Bektaşi daha bir keyifle;
"-Bre cancazım, rızkını yaratamadıktan sonra insan yaratmışsın ne işe yarar? Rızkını vermedikten sonra yarat yarat sal dışarı..."...
-
İş binayı yapmakla, binanın sağlam olması ile bitiyor mu?
Alt yapı meselesi ne olacak?
Aynı imar bölgesinde her binada birer ikişer kaçak kat çıkılır ve sağlam diye bunlara hukukilik kazandırılır ise, altyapı yetecek mi? Ya da imara ugun taşınmaz edinenlerin hakkına tecavüz etmiş olmayacak mı?
İmar hukuku, komşuluk hukukunun çok daha gelen ve objektif hukuki ilkelere bağlanmış şeklidir. Ne varki imar planları imar hukukunu esas alarak yapılması gerekir iken, eş-dost ve hatır hukukun önüne geçmekte, hukuka uygun davranan kişiler de mağdur edilmekte, hukuka uygun davrananların hakları hatır gönül hesabı içerisinde başkalarına peşkeş çekilmektedir.
Hatır gönül hesabı imar planı hazırlama aşaması ile sınırlı kalmamakta, plan kesinleştikten sonra dahi adamını bulan imar tadilatı yaptırmakta, imar hukuku ilkeleri ile hareket etmesi gereken idare, keyfi hesaplar ile hareket etmektedir.
İmar hukukuna uygun bir plan hazırlanıp, kesinleştikten sonra o imar bölgesinde oluşan kaçak yapılara hukukilik kazandırma ile ilgili olarak yapılacak her türlü işlem, aynı imar bölgesindeki diğer hak sahiplerinin hakkına tecavüz oluşturur.
Yapını sağlamlağı sadece içinde oturanı korur.
Hukuk ise hukuka uygun yaşayan herkesi....
Kolay gelsin..
Fikirleriniz için teşekkürler fakat ülkede sağlam yada değil bu kadar kaçak yapı
varsa bunların kayıt altına alınabilmesi vergilerinin alınabilmesi vesair konularda
ilerlemelerin saglanabilmesi için bir takım kolaylıkaların gösterilebilmesi ülke ekonomisi ve denetimler için azmı fayda saglar?!
Şimdiye kadar dogru düzgün denetleme yapma hertaraf kaçak yapıyla dolsun sonra saglam çürük hepsini yık bunun maliyeti ne olur sizce?
100,000 ytl lik saglam daireyi 15. kata vinç çıkar yık sonra 60.000 ytl masrafla yeniden imara uygun yap ve bu maliyetleri bütün kaçak yapıların toplamı ile çarp ne kadar milli servetin heba olacagı ortaya çıkar.
Bence bunun yerine çürükler temizlenmeli saglamlardan da kaçak cezaları alınmalı yıkım ve yeniden yapıma harcanacak (heba edilecek)milli servet yerine daha az bir maliyetle alt yapı, çevre düzeni ,yeşil alan, park vesaire
çok daha saglıklı ve modern olur.
Alınacak cezalarla da kimsenin hakkı yenmemiş olur hukuk'un üstünlüğü korunmuş olur, imara uygun yapanların daha iyi bir alt yapı gibi bir menfaatleri ortaya çıkmış olur.
Sayın erdie,
Söyledikleriniz haklı, doğru ve yapıcı düşünceler. 1999 Marmara-Gölcük depreminden sonra uygulamaya konulan yapı denetimi, afet komisyonlarında da yer almıştım. Ancak uygulamada yapı denetimininin de denetllenmesi gibi bir sorun var. Bunların geçerliliği, analiz yönteminin deneme-yanılma olduğu ülkemizde, bir doğa olayı afetin felakete dönüşmesi sonucunda ortaya çıkıyor.
Sorunuz, olmayan kata tapu alabilirmiyim di. Bu iskan izni verilemiyecek bir durum. Müteahhitin vefatı nedeniyle varislerinle sorunu çözmeniz gerekiyor. Bu da tapu almak değil ödediğiniz bedeli almak olur sanırım.
Sn.Erdie;
Hukuki düzenlemeler ortada ve kimse o düzenlemeleri bilmediğini iddia edemez. Kaçak yapılara hukukilik kazandırmak, yapı sahiplerine haksız kazanç temin etmeye yarasa da, milli servete katkı sağlamaz. Aksine uzun vadede ne denli ağır sorunlara yol açtığı görülmektedir. Kaldı ki, bu tür hukuk dışılıkları milli servet ile izah etmeye kalkarsak işin sonu gelmez.
İdarelerce denetim yapılmaması kaçak yapıları meşru hale getirmez ve o yapıları diğer yurttaşların hakkını tecavüz eder niteliklerini ortadan kaldırmaz.
Bu yön gözetildiğinde, kaçak yapılara hukukilik kazandırmak yerine doğrudan doğruya yıkılmalı, yıkım giderleri de ilgilisinden tahsil edilmelidir.
Hukuk dışılığı meşrulaştırarak geldiğimiz noktada başı bozuk kentleşmenin getirdiği ağır sorunların milli servete ve toplum sağlınğına verdiği zararları kimse inkar edemez.
Saygılarımla...
Sn.Erdie;
Hukuki düzenlemeler ortada ve kimse o düzenlemeleri bilmediğini iddia edemez. Kaçak yapılara hukukilik kazandırmak, yapı sahiplerine haksız kazanç temin etmeye yarasa da, milli servete katkı sağlamaz. Aksine uzun vadede ne denli ağır sorunlara yol açtığı görülmektedir. Kaldı ki, bu tür hukuk dışılıkları milli servet ile izah etmeye kalkarsak işin sonu gelmez.
İdarelerce denetim yapılmaması kaçak yapıları meşru hale getirmez ve o yapıları diğer yurttaşların hakkını tecavüz eder niteliklerini ortadan kaldırmaz.
Bu yön gözetildiğinde, kaçak yapılara hukukilik kazandırmak yerine doğrudan doğruya yıkılmalı, yıkım giderleri de ilgilisinden tahsil edilmelidir.
Hukuk dışılığı meşrulaştırarak geldiğimiz noktada başı bozuk kentleşmenin getirdiği ağır sorunların milli servete ve toplum sağlınğına verdiği zararları kimse inkar edemez.
Saygılarımla...
İyi ozaman saglam çürük ne varsa yıkalım
inşaallah çözülecek gibi.
tabi gel al tapunu desinler istemiyorum herkes cezasını ödemeli(benim gibi magdurlar da tabi :( :( :( )