İşten çıkartmaya zorlanma

İyi günler siteniz bizler için çok faydalı öncelikle böyle bir site yaptığınız için teşekür ederim.
Ben 6 yıldır özel bir firmada çalışmaktayım. Benimle birlikte 2 kişide aynı yerde çalışmaktadır. Son zamanlarda işyerinde işverenlerin biz çalışanlara karşı tavır alarak bizi yıldırmaya yönelik hal ve hareketler sergilemeleri ve maaşlarımızın gününden sonra parça parça ödemeleri bizi kendi isteğimizle işten ayrılmamıza zorlanıyoruz hatta bizlere hakarete varan sözler sarfetmeleri gerçekten bizim sabrımızı zorlamalarına neden oluyor. Sizden öğrenmek istediğim böyle bir durumda kendi isteğimizle işten ayrılırsak kıdem tazminatı alabilirmiyiz veya nasıl bir yol izlememiz gerekiyor. Cevaplarınız için şimdiden teşekür ederim

Sayın serdumen,

Kendi isteğinizle işten ayrılmanız, yani istifa etmeniz, halinde tazminat alamayacağınız gibi, işverenin ihbar tazminatı isteme hakkı doğar.
Eğer maaşlarınız geç ödeniyorsa ve bunu kanıtlama imkanınız varsa iş aktinizi tazminat alarak feshedebilirsiniz.
Ayrıca size yapılan baskı ve hakaretleri kanıtlayabilirseniz, yine iş aktinizi haklı nedenle feshedebilirsiniz.

Ücretin gününde ödenmemesi
MADDE 34. - Ücreti ödeme gününden itibaren yirmi gün içinde mücbir bir neden dışında ödenmeyen işçi, iş görme borcunu yerine getirmekten kaçınabilir. Bu nedenle kişisel kararlarına dayanarak iş görme borcunu yerine getirmemeleri sayısal olarak toplu bir nitelik kazansa dahi grev olarak nitelendirilemez. Gününde ödenmeyen ücretler için mevduata uygulanan en yüksek faiz oranı uygulanır.
Bu işçilerin bu nedenle iş akitleri çalışmadıkları için feshedilemez ve yerine yeni işçi alınamaz, bu işler başkalarına yaptırılamaz.

İşçinin haklı nedenle derhal fesih hakkı
MADDE 24. - Süresi belirli olsun veya olmasın işçi, aşağıda yazılı hallerde iş sözleşmesini sürenin bitiminden önce veya bildirim süresini beklemeksizin feshedebilir:
I. Sağlık sebepleri:
a) İş sözleşmesinin konusu olan işin yapılması işin niteliğinden doğan bir sebeple işçinin sağlığı veya yaşayışı için tehlikeli olursa.
b) İşçinin sürekli olarak yakından ve doğrudan buluşup görüştüğü işveren yahut başka bir işçi bulaşıcı veya işçinin işi ile bağdaşmayan bir hastalığa tutulursa.
II. Ahlak ve iyiniyet kurallarına uymayan haller ve benzerleri:a) İşveren iş sözleşmesi yapıldığı sırada bu sözleşmenin esaslı noktalarından biri hakkında yanlış vasıflar veya şartlar göstermek yahut gerçeğe uygun olmayan bilgiler vermek veya sözler söylemek suretiyle işçiyi yanıltırsa.
b) İşveren işçinin veya ailesi üyelerinden birinin şeref ve namusuna dokunacak şekilde sözler söyler, davranışlarda bulunursa veya işçiye cinsel tacizde bulunursa.
c) İşveren işçiye veya ailesi üyelerinden birine karşı sataşmada bulunur veya gözdağı verirse, yahut işçiyi veya ailesi üyelerinden birini kanuna karşı davranışa özendirir, kışkırtır, sürükler, yahut işçiye ve ailesi üyelerinden birine karşı hapsi gerektiren bir suç işlerse yahut işçi hakkında şeref ve haysiyet kırıcı asılsız ağır isnad veya ithamlarda bulunursa.d) İşçinin diğer bir işçi veya üçüncü kişiler tarafından işyerinde cinsel tacize uğraması ve bu durumu işverene bildirmesine rağmen gerekli önlemler alınmazsa.
e) İşveren tarafından işçinin ücreti kanun hükümleri veya sözleşme şartlarına uygun olarak hesap edilmez veya ödenmezse,
f) Ücretin parça başına veya iş tutarı üzerinden ödenmesi kararlaştırılıp da işveren tarafından işçiye yapabileceği sayı ve tutardan az iş verildiği hallerde, aradaki ücret farkı zaman esasına göre ödenerek işçinin eksik aldığı ücret karşılanmazsa, yahut çalışma şartları uygulanmazsa.
III. Zorlayıcı sebepler:
İşçinin çalıştığı işyerinde bir haftadan fazla süre ile işin durmasını gerektirecek zorlayıcı sebepler ortaya çıkarsa.

Görüldüğü gibi, 24. maddeye uyan durumlar için fesih hakkınız vardır.

Esenlikler,

İşten çıkatrmaya zorlamaya şirketin başka bir şehirdeki ofisinde görevlendirme ne kadar hukukidir.
1999 dan beri çalıştığım İzmirden ,İstanbul a gelmem aksi takdirde istifa etmem gerektiği söyleniyor.

1995 senesinde başladığım işimi halen İzmir de yürütmekteyim ve ailem ile yine İzmir de ikamet etmekteyim.
İki seneden beri işveren organizasyon değişikliği dolayısıyla beni hem yurtiçi hem yurtdışı olarak istemediğim halde görevlendirmektedir.
Bu görevlendirmelerde hem harcırah konusu problem olmakta ,hem de yaşadığım şehre gidiş gelişlerim uzun zamanlarımı almaktadır.
Görevlendirmelerde elimize hiç bir şekilde yolluk verilmemekte ,döndüğümüzde harcamalarımız (otel,yemek vs. )karşılığı olan faturalarımızı ibraz etmemiz istenmekte fakat bunların bize ödenmesi bir ay gibi bir süreyi bulmaktadır.
Bu arada ailemden uzakta kalmakta işin cabası olmaktadır.
Eşim ve çocuğum konusunda hem psikolojik hem de yalnız kaldıklarından güvenlik kaynaklı problemler yaşamaktayız.

Şirketlerin sözleşmeli olarak aldığı bizlerin çalışma faaliyetlerini sürdürdüğü ülkelerin dışında kısa veya uzun süreli çalıştırması ve işçinin ailesini koruma konusundaki yürürlükte olan yönetmelikler nelerdir ,nereden öğrenebilirim.

Eğer sözleşmenizde firmanın diğer şubelerinde çalışmayı kabul ettiğinize dair bir madde varsa ve siz kabul etti iseniz,bahsedilen görevlendirmeyi kabul etmeme şansınız yok.
Sözleşmenizde bu tür bir madde yok ise bu durumu kabul etmek zorunda değilsiniz.Bu isteğin size yazılı bildirilmesi gerekir.Eğer iş şartlarınızda ağırlaştırma getiriyorsa(il değiştirmek ciddi bir ağırlaştırmadır) bu durumu kabul etmediğinizi yazılı olarak bildirirsiniz.Firma İzmir şubesini kapatacaksa size İstanbul'dan başka alternatif sunamıyorsa tazminatınızı öder sözleşmeyi fesheder.Bu nedenle kesinlikle istifa kelimesini içeren bir belgeye imzanızı atmayın derim.

saygılar

Sn. cemkagan,
İşverenle aranızda yurt içi ve yurt dışı iş seyahatlerini kapsayan bir sözleşme olduğunu anlıyorum. Bu durumda yapacak pek birşeyiniz yoktur.
Harcamalarınızın fatura karşılı ödenmesi olağan bir uygulamadır.