Suçlu kim? Suçu işleyen mi? Avukat mı? Kanun mu?
İNSAN,ADALET,GÜVEN..
Hukukçuların hukukçulardan başta dostu yok ? mu ?
Neden vatandaşlarımız avukatlardan pek hoşlanmaz ama başı sıkışınca hemen avukata koşar ondan yardım etmesini ister?
Acaba bu olumsuz avukat görüşünde avukatların sorumluluğu ne kadar? Bu durumun oluşmasında hukuk sistemimizin payı ne kadar
Şahsen bende yukarıda belirttiğim vatandaşlardan biri olarak bahsettiğim gibi düşünüyordum, taki bu siteyle karşılaşana kadar,sonuçta bu site avukatların iyiniyetin bir göstergesi sayılabilir.
Fakat konular arasında dolaşırken avukatların yapmış olduğu yorumları okurken avukatların ( acımasız) ca davrandıkları izlenimini edindim.
Bu izlenime sebep olan acaba avukatlarmıydı? yoksa onların biz vatandaşlara naklettiği kanunlarmıydı? Veyahutta ,suçsuz olduğumuzda kanunlara sığınan ama bir suça öyle veya böyle bir nedenle bulaştıktan sonra kanunlar ve onları bize nakleden avukatları acımasız bulan bizlermiyiz?
Sanırım herkes suç (lu) suz!!!
Sizce kim SUÇLU ?
Re: Suçlu kim? Suçu işleyenmi? Avukat mı? KANUN mu?
vatandaşların avukatları sevmediğini nerden çıkardınız sayın emrahsel....belki size öyle gelmiştir yaşadıklarınızın psikolojinizde yarattığı etki nedeni ile
saygılarımla
Re: Suçlu kim? Suçu işleyen mi? Avukat mı? Kanun mu?
Suç, avukat ve yasa bir bütünün olmazsa olmaz bileşenleridir.Sorunuza savcı ve hakimi de eklemelisiniz.
Bunun adı, adalet adına hizmet üreten yargı sektörüdür. Diğer sektörlere göre farklılık arzeder.
Rivayete göre yargı bağımsızdır ve o nedenle diğer sektörlere göre bir erk ve egemen yapısı vardır.
Serbest piyasa düzeninde yargı sektöründe gizli/haksız rekabet sözkonusudur.Avukatlar reklam bile veremez.
Vatandaş sorunu olduğunda kime gideceğini bilemez. Kabul etmek gerekir ki her meslekte olduğu gibi avukatın da iyisi, kötüsü vardır. Daha doğrusu uzmanlık alanları vardır. Doğru seçim yapabilmeniz için yönlendirici hizmet alamıyorsanız, sonuçlar da bu düşüncelere zemin hazırlamaktadır.
Kim suçlu? Sorusunun nedenlerini birbiriyle ilişkilendirmek gerekir. Halkın bu düşüncesi, yargısı da kendiliğinden ortaya çıkmamıştır. Yargı konusunda çığ gibi büyüyen sorunlar vardır. Her geçen gün çözümsüzlük artmaktadır. Bu süreç, yargıya güveni ortadan kaldırmaktır. Aslında avukat sevilir-sevilmez de doğru ifade değil, sevmek zorunda değilsiniz ama sorun güven duygusudur. Avukat size olasılıkları sıralar. Yap- yapma da kesin konuşmaz. Üç boyutlu konuşma sizi çelişkilere götürür. Buna neden, yargıda, yasalarda şeffaflıktan uzaklaşmaktır, faturası avukatlara çıkmaktadır.
Doktoru sevmem, ameliyatı,hastalığı hatırlatır, mali müşavir borcumu hatırlatır vb. ama ihtiyaçlar bu kişilerle ilişkileri zorunlu kılar)
1. Ülkede tüm sektörlerde hizmet bedeli ödemeye alışmamış toplum yapısı, bu bakışı körüklemektedir.
2. Avukatlık mesleği gereği hem suçlunun hem de suçsuzun savunulması zorunluluğu, kamuoyunda farklı değerlendirmelere neden olmaktadır. Ancak, en önemli sorun, yargının süresi, davaların sürüncemede kalması, farklı uygulamalardır. Yargıdaki işleyiş mekanizmaları yargıyı ciddi şekilde tartışılır hale getirmiştir.
3. Arz-talep dengesizliği (Konuya pazar ekonomisinden yaklaştığınızda)
Hukuk fakültesi mezun sayısına göre yeterli iş hacmi yaratma çabaları
4.İş alanı açmak için suç/suçlu ve dava konusu yaratmak için yasalar, her konuyu ilgili kuruluşlar yerine mahkemeye havale eden kamu yönetimi anlayışı, sorun yaratma çabaları,
5.Suçüstü olayları hariç, ne suç, ne değil tartışılır olması,
6.Yargının işlememesi, zaman faktörünün dikkate alınmaması, insan hak ve hürriyetlerinin ortadan kaldırılması sonuçları,
7.Yargıda çifte standart, imamları suçsuz, cemaati suçlu bulan anlayış, emniyet ve adalet teşkilatındaki yapılanmanın yarattığı kaygılar,
8.Dokunulmaz güçlerin suçlu/suç sayısı,
9.Cezalarda adaletsizlik, vicdani kanaat, savcı ve hakimlerin mesleki icraatlarında insan doğası ve kişiliğini yok sayan bakışla uygulama ve kararlar,
10. Yasalarda açıklayıcı tanımların/kavramların bulunmamasının (yuvarlak ifadeler) yarattığı kaos, yasalarla başımızın belaya girmemesi konusu burada önem arzeder,
11. Anayasa'ya aykırı yasalar, yasaların birbiriyle çelişkisi, hukuku sanat olmaktan çıkarıp, kaosa sürüklemesi,
12.Eğitim eksikliği, savcıların avukatlık mesleği icra etmeden savcılık yapan türünün tek örneği ülke olmamız,
Tercüme yasalarımızın, toplumsal uyarlanmasının, gerektirdiği analizlerden/sentezlerden geçirilmeden uygulamaya konulmasını sakınca görmekte, AİHS imzalanmasına rağmen, yasaların uygulamada doğru yorumlanmaması, aksi uygulamaların sözkonusu olması, en mükemmel yasa da olsa insan faktörünün (savcı-hakim) önemli olması ve bu konuda yetersizliğimiz sonuçları, uygulamayla yanlışların giderilmesi yönteminde mağdur olan insanlara, telafi yolu olmaması, gibi ilk bakışta aklıma gelen nedenler, kim suçlu ,suç işleyen mi noktasında kimin öncelikli suç işlediği ayırımının doğru yapılması bana, kamu vicdanını rahatlatıcı olduğunu düşündürmekte.
Hukuk devleti mi, yasa devletimi, yargı erki mi sorularını yanıtlayarak ne, nasıl, öncelikler saptanarak çözüme gidileceğini gösteriyor.
Re: SAYIN Hukuk ve Adalet;
Hic kuskusuz her birimiz, avukatlarin diger vatandaslardan, bir olaya bakis acisi olarak daha farkli bir goruse sahip olmak zorunda olduklarini biliriz ki bu farkli dusunce de kendi deger ve yargilarindan bagimsiz olacak sekilde bir kanun temelinde adil dusunmeleridir. Kimi insanlarin avukatlardan bazen cekinirken, bazen de isleri dustugu zaman onlara kostugu bir gercektir ki bunun temelinde de avukatlarin kimi zaman kisinin dusunce yapisiyla uyusmayan kararlari vermesi; ancak avukata basvurulmasi gerekilen durumlarda ise onlari avukatlardan baska kimsenin savunamayacagina inanmalari yatar.
Suclu ya da sucsuzun tespitini avukat yapmadigindan, avukatlar yalnizca yargi karsisinda muvekkilini mudafaaa ettiginden yalnizca suclu ya da sucsuzun ortaya cikmasina kaynaklik eder. Ama ortada illa ki bir suclu var denilebiliyorsa, bunun yaniti da avukatlarda degil, anayasadadir.
Avukatlarin belirli konularda ya da savunmalarda suclu oldugunu dusunenler, avukatlarin bir yasaya uymak zorunda oldugunu bilmeyen insanlardir. Cunku bu ayrimi bilen insan, boyle bir sucu avukatlara atfedemeyecegini, onlarin yalnizca anayasadaki kanunlar cercevesinde savunma yapmalari gerektigini bilir.