Long Vehicle

Long, Isvicre'nin sut ve tezek kokan Alpleri'nden, ekmek parasini
kazanmak icin uzun yollara cikan, fakir ama onurlu bir kamyon soforudur. O diyar senin bu diyar benim diyerek gezmektedir.
Bir gun yolu Arabistan'a duser bizim Long'un. Orada kamyonunun bosaltilmasini beklerken, carsidan gecmekte olan, o yorenin en zengin adami Seyh Gaffar'in dunyalar guzeli kiziHicle'ye rastlar ve hikayemizin kahramanlari birbirlerine ilk goruste asik olurlar. Sevgililer her firsatta beraberce elele, goz goze Arabistan collerinin gizemli gecelerinde birbirlerine olan asklarini dile getirmektedirler. Fakat kizinin bir kefereyle beraber olmasini hazmedemeyen ve kalbi kotulukle dolu olan Seyh Gaffar,kizini cumle aleme ibret olsun diye adamlarina oldurtur.
Yine uzun bir seferden donen ve sevgilisine kavusma umidiyle Arabistan'a kosan Long, sevgilisinin olum haberini duyunca yikilir, deliye doner. Hatta donmekle kalmaz delirir ve kamyonuna atlayip Hicle ile ask mabedi olan Arabistan collerine dogru surer kamyonunu. Long, kamyonunu colun ucsuz bucaksiz kumlari uzerinde kilometrelerce surdukten sonra bir kum firtinasina yakalanir ve kahramanimizdan bir daha haber alinamaz. Artik iki sevgili mahserde bulusmuslardir.
Bu acikli ask hikayesinden sonra Long'u taniyan tanimayan butun kamyoncular, araclarinin arkasina "Long veHicle" yazarak
bu aski olumsuzlestirmislerdir. Iste yollarda her zaman gordugumuz kamyonlarin arkasinda yazan bu yazinin boyle icli bir hikayesi vardir.


bilmiyorum dediğim konu hakkında 2 saat eh bence dersem günlerce konuşurum

ATATÜRK Ankara'yı başkent yapmak üzere Dikmen' den askerleriyle girerken
coşkuya kapılan asker elindeki sancağı tam yere saplamak üzereyken Atatürk gürler "DİKMEN" der ve sancağı alıp daha yüksek bir yere diker. İşte Ankara'nın Dikmen semtinin adı bu olaya atfedilir.

ceteris paribus