-
Tapu tescili
herkese selam.
tapu kaydı geçmeyen köyde babamdan kalan araziler var.bunların bazısı dedemden kalmış,bazıları başka şahıslardan satın alınmış.ancak elde ne bir senet nede bir evrak var.tek bildiğim bu araziler 1970 yılından beri babama aitti ve tarafından işletilmişti.bu şahitlercede ispatlanabilir.
şimdi sorum şu; bugünlerde köyden kadastro geçeceği söyleniyor.bu işlem nasıl oluyor.dedikodulara göre yerin kimden alındığı,senetler,dedemin kardeşlerimin çoçukları vs.vs tek tek araştırılıyormuş.bu işlem hakkındaki yasal mevzuat nedir? son anda sahsın biri çıkıp benim bu arazide hakkım var diyebilirmi?
cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
-
Re: Tapu tescili
arkadaşlar çokmu karmaşık sordum yoksa;lütfen kısa bir cvp yazabilirmisiniz?
-
Re: Tapu tescili
Kadastro ; taşınmazların sınırlarını ve maliklerini belirleyip tapu siciline kayıt çalışmalarıdır. Bir başka deyişle kadastro , tüm ülke sınırları içerisindeki taşınmaz malların sınırlarını arazi ve harita üzerinde belirleyerek hukuki durumlarını tespit etmek ve işlemlerin kesinleşmesi sonucunda Türk Medeni Yasasınca öngörülen tapu siciline tescil ederek hak sahiplerine tapu belgelerini verme işleminin bütünüdür
Kadastro Hizmetleri, 3402 sayılı kanun gereğince Kadastro müdürlükleri bünyesinde devlet memuru olarak görev yapan Kadastro Teknisyenleri ve kadastrosu yapılacak çalışma alanı içinde köy derneği veya belediye meclisince seçilen en az 3 bilirkişi ve muhtardan oluşan ekip tarafından yapılır. Ý .
Kadastronun Amacı ; Tapu sicilini oluşturarak ülkemizin kadastral topoğrafik haritasını oluşturup, taşınmaz mal mülkiyetinin tespiti ile tapusuz arazileri tapuya bağlamak ve eski tapulu olanların tapularını haritaya bağlayarak yenileyip, taşınmaz mal mülkiyetini devlet güvencesine ve kayıt altına almaktır.
Kadastro Çalışmaları alenidir. Çalışmalar esnasında hak sahipleri gerek sınırlandırmada ve gerek tespit esnasında hazır bulunabilir, belge ibraz edebilir ve tanık gösterebilir. İlgilisi olduğu arazinin durumu hakkında Kadastro ekibinden şifahi olarak bilgi alabileceği gibi bilgilendirme veya sorunu ile ilgili dilekçe yazarak kadastro müdürlüğü kanalıyla da bilgi alabilir
Kadastro esnasında hak sahipleri taşınmazlarının ölçü veya tespitleri esnasında hazır bulunmak zorunda değildir. Taşınmazların sınırlandırma ve tespitleri Muhtar ve bilirkişi beyanları ve gerekli diğer belgeler vasıtasıyla da tespit edilebilir ancak hak sahiplerinin çalışmalara katılmaları durumunda hatalar en aza inebilecek, anında resmi yollar vasıtasıyla tespite katkıda bulunulabilecek ve aynı zamanda çalışmalara katılma halinde taşınmaz maliklerine tahakkuk ettirilen kadastro harcı oranı katılmayanlara nazaran daha düşük olacaktır
Kadastro çalışmaları esnasında sınırlandırma ve tespitler belgeli ve belgesiz olmak üzere iki şekilde yapılır. Çalışmalarda öncelikle sınırlandırması yapılan taşınmazın eski tapu kaydı olup olmadığı kadastro ekibine teslim edilen ve uygulamada birlik zabıt defteri dediğimiz eski tapu kayıtlarını içeren defterden muhtar ve bilirkişi beyanları yardımı ile araştırılır. İlgilinin tapu kayıt örneği ibraz edip etmediği incelenir. Şayet sınırlandırması yapılan yere ait tapu kaydı mevcut ise 3402 sayılı yasadaki tapuda kayıtlı taşınmazların tespiti ile ilgili hükümler uygulanarak taşınmazın tespit işlemi yapılır. Sınırlandırması yapılan taşınmaza ait tapu kaydı bulunamamış ise 3402 sayılı yasadaki zilyedlikle iktisab hükümlerine göre tespit yapılır. Bu hükümler genel itibariyle ; halen zilyed olunan taşınmazın malik veya murislerinin en az 20 yıl süre ile nizasız ve fasılasız ve malik sıfatıyla zilyed olunma, bir çalışma alanında malikler itibariyle kuru arazide 100 sulu arazide 40 dönümü geçmeme, ve kullanılan taşınmazın orta malı veya devletin hüküm ve tasarrufu altında olup bir amaç ve hizmete tahsis edilmemiş olması özetle zilyedlikle iktisaba elverişli taşınmaz niteliğine sahip olma koşullarıdır. Kadastro çalışmalarında vergi tahrir kayıtları ve vergi beyannameleri mülkiyeti belirleyici belgeler olmayıp zilyetlikle birleştikleri takdirde taşınmazın miktarında esas alınacak belgelerdir. Bununla birlikte yukarıda izah edilen 40/100 dönümlük normların dikkate alınmasının gerektiği durumlarda miktar fazlası kısım çıkması halinde bu belgelerin varlığı yine miktar yönünden dikkate alınmaktadır. Taşınmazın tapu veya vergi kaydının bulunmaması zilyed adına yazılmayacağı anlamına gelmez.
Kadastro tespitlerine, 30 günlük askı ilanı süresi içinde kadastro mahkemesi nezdinde itiraz mahiyetli dava açılabilir. Bu dava için mutlaka kadastrosu yapılan köy veya mahallenin adli teşkilatının bulunduğu yere gelmeye gerek yoktur. Bu dava Türkiye’ nin herhangi bir yerinde bulunan sulh, asliye veya kadastro mahkemesi kanalıyla da açılabilir.
Yapılan tespit eğer sizce hatalıysa ve buna dair belgeniz varsa çalışma yapılan mahalle veya köyde işlerin tamamlandığına dair tanzim edilen tutanağın tarihinden önce kadastro komisyonuna itirazda bulunabilirsiniz. Belgenizin olmaması durumunda çalışmaların askı suretiyle tebliği süresince Kadastro Mahkemesine itiraz mahiyetli dava açabilirsiniz.
Kadastro tespitleri kesinleştikten sonra , kadastrodan önceki sebeplere dayalı olarak dava açma hakkı kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl dır. Bu süreyi geçirmeden genel mahkemelerde (asliye ve sulh hukuk mahkemeleri) dava açmanız gerekmektedir. Aksi halde hak kaybına uğramış olursunuz.