Meclis Başkanının Cumhurbaşkanı tercihi

Anayasa hukukuna pek meraklı bazı site üyelerinin özellikle katılımını bekliyoruz bu foruma.

Anayasa'nın 94.maddesi

Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı, Başkanvekilleri, üyesi bulundukları siyasî partinin veya parti grubunun Meclis içinde veya dışındaki faaliyetlerine; görevlerinin gereği olan haller dışında, Meclis tartışmalarına katılamazlar; Başkan ve oturumu yöneten Başkanvekili oy kullanamazlar.

demektedir.Hepimiz biliyoruz ki Bületn Arınç beyefendi, "Cumhurbaşkanının kim olacağı önemli değildir ama dindar birisi olacaktır" diyebilmiş, Cumnhurbaşkanlığına aday olabilecek bazı milletvekilleri ise yine basında yer aldığı ve tekzip dahi edilmediği biçimde Bületn Arınç'ın baskısıyla esameleri dahi okunmamış ve ABDullah Gül'ün aday olmasını istemiş, AKP de sözüm ona grup kararı alarak ancak, gerçekte RTE'nin tebliği ile ABDullah Gül'ü aday göstermiştir.

1) Cumhurbaşkalnlığı adaylığını bir parti başkanının işaret etmesi ne derece Anayasaya ve Demokrasiye uygundur?

2) Meclis Başkanı olarak Cumhurbaikanı seçiminde görev alacak olan Bülent Arınç'ın yukarıdaki sözleri Anayasanın 94. maddesine uygun mudur?

3) Oyların %30'unu almış bir partinin meclisteki çoğunluğuna dayanarak halkın %70'ini dışlayarak genel seçimlere çeyrek kala Cumhurbaşkanını ille de biz seçeceğiz diretmesi ve dayatması demokrasiye ne kadar uygundur?

4) Demokrasi azınlığın çoğunluğa tahakküm ettiği bir sistem midir?

Zaten o hüküm meclis başkanının güvenilirliliğini sağlamak için konmuştur,eğer meclis başkanı partisinin faaliyetlerine katılırsa meclis başkanın oy sayımında veyahut toplantı yeter sayısı(184 göz kararında,150 kişi varken toplantıyı açabilir mesela)yahut yapması ya da yapmaması gereken işlerde kimsenin güveine mazhar olamaz ve sürekli suçlamalara mahruz kalabilir,mecliste gerginlik olur,düzen olmaz,düzeni sağlayacak kişiye herkesin güveninin gerkmesi böyle bi hükmü getirilmesine neden olmuştur tabi ki başkan ve başkan vekilleriin de kendi partilerin görüşleri ekseninde görüşleri vardır ama bu görüşleri özellikle medyaya açıklamak tamamen güven kaybettirir,sadece kendi grubuyla konuşabilir başkan ve başkan vekilleri görüşleriyle ilgili olarak,diğerleri yasak olduğu gibi şık da değildir.

Mr Milo ;
Yazınızı esefle okudum. Bir meclis başkanı hatalı havası yaratıyor. Olmaz. Bunların hangisi doğru neresi doğruki meclis başkanları doğru olsun...

Burası bir hukuk sitesi ve elbette ki hukuk konuşacağız ancak sözkonusu ele alınan

HUKUK DEVLETİ

Türkiye'dir.

Her nekadar da hukuk dışı eylemler yapılsa ve bazı değerlerimiz korunmaya çalışılsa ve kaybettirilmeye uğraşılsada hukuk dışına zaten yeterince çıkılmıştır.

Bizler hukukçu olarak tartışalım ama SESİMİZİ KİM DUYACAK???

Meclis Başkanı'nın Cumhurbaşkanı tercihi ne olacak ki ?

Yüzü hariç tamamen kapalı, eldivenli, 80 yaşında bir kadının elini öpen ahlaksızı !!! bile tercih etmez, 9 yaşındaki bir kız ile evlenecek ahlaklı!!! bir Cumhurbaşkanı ister O !!!

Allah kimseyi Döndürmesin !!!! Ulu Tanrım sizi hak yolundan Döndüren'lerden korusun!!!

Derviş Mehmet'in torunu, öyle midir değil midir , öyleyse bile kendisini ayıplamam , dedesi şerefsizse kendisi de şerefsiz olacak diye bir kaide yok.

Bir tanesi Şeyh Sait'in torunu.

Bir tanesi Kürt Teali Cemiyeti kurucusunun torunu.

.................................................. ....................................
.................................................. ....................................

Ama bu kadarı da fazla "dört yanım puşt zulası" olmuş.

Dedenizi de alın gidin lan !!!