Evine dönmeyen eş ve yenidoğan çocuk

Merhabalar;
Öncelikle hukuki yardıma ihtiyacı bulunan insanları bir araya getirerek paylaşımda bulunmalarını sağladığınız için sizlere teşekkür ederim...
Cevabını aradığım olay özetle şu şekilde:
Yaklaşık 9 ay önce evlenen yeğenimin ( erkek ) eşiyle evliliği boyunca yaşadığı olumsuzluklar neticesine eşinin evinden ayrılarak annesinin evine gitmesi, bu arada hamileliğinin son bir ayını yine annesinin evinde geçirerek hastanede doğum yapması...Doğum sonrası ise çeşitli mazeretler öne sürerek evine dönmeyi bir takım şartlara bağlama gayreti içerisinde bulunması ve iyi niyetlere rağmen evine dönmemesi...
1) Bu duruma ilişkin olarak öncelikle kendisine bir kaç defa noter kanalı ile evine dönmesi noktasında davet mektubu göndermeyi düşünüyoruz.
2) Davetlere belirtilen süre içerisinde olumlu cevap verilmediği takdirde tutanak tutturmak istiyoruz.
3) Neticesinde ise yenidoğan bebeğin velayetini almak üzere müracatta bulunmak istiyoruz...Yalnız bizi tereddüte düşüren bebeğin daha yeni doğmuş olması.
4) Anne çalışmamakla birlikte anne ve babasıyla birlikte kalmakta. Bahse konu olan erkek ise özel sektörde işçi olarak çalışmaktadır.

Bu durumda yapmayı düşündüğümüz girişimlerin hukuksal açıdan etkinliği ( Madde 1 - 2 ) nedir ?
Açılması muhtemel bir boşanma ve velayet davasında Türk hukuku hangi yönde karar verebilir ?
Bu konuda neler yapmamız gerektiği konusunda bizlere yardımcı olacağınızı umarak çalışmalarınızda başarılar diliyorum...
Saygılarımla...

Evi terk eden tam anlaşılmıyor; koca mı kadın mı?
Kadına doğumdan sonra donmemiş mi eve?

Alıntı:

---

snn rumuzlu üyeden alıntı

Merhabalar;
, bu arada hamileliğinin son bir ayını yine annesinin evinde geçirerek hastanede doğum yapması...Doğum sonrası ise çeşitli mazeretler öne sürerek evine dönmeyi bir takım şartlara bağlama gayreti içerisinde bulunması ve iyi niyetlere rağmen evine dönmemesi...
...

---

Evi terkeden muhtemelen "kadın"oluyor.Somut olayda da öyle görünüyor.

İHTAR İSTEMİNDE BULUNMANIN KOŞULLARI:
1. Haklı Bir Sebep Olmaksızın Müşterek Konut Terk Edilmiş Olmalıdır:
Eşlerden biri, evlilik birliğinden doğan yükümlülüklerini yerine getirmemek maksadıyla diğerini terk etmiş veya haklı bir sebep olmadan ortak konuta dönmemiş olmalıdır.
Eski Medeni Kanunda yer almamasına rağmen, 4721 sayılı Kanuna göre; diğerini ortak konutu terk etmeye zorlayan veya haklı bir sebep olmaksızın ortak konuta dönmesini engelleyen eş de terk etmiş sayılır. Bu durumda evden ayrılmak zorunda kalan, ya da eve dönmesi engellenen kişinin talebi üzerine hakim, çekeceği ihtarda terk eden eşe, eşinin ortak konuta dönmesini engellememesi gerektiğini, buna uymaması durumunda aleyhine boşanma davası açılabileceğini bildirir.
Kanunda belirtilen sürelerde, haklı bir sebep olmaksızın ayrı yaşamış olmak gerekmektedir. Ayrı yaşama haklı bir sebebe dayanmakta ise, terk sebebiyle boşanma davası açabilmek mümkün değildir. Örneğin; boşanma davası açmakla eşler ayrı yaşama hakkını elde ederler. Böyle bir durumda ayrı yaşayan eş haklı bir sebebe dayanmaktadır. Hal böyle olunca ihtar kararı verilemez, verilse dahi hukuki sonuç doğurmaz. Yine evi terk eden eşin açtığı tedbir nafakası davası kabul edilmişse, eşin ayrı yaşamada haklı olduğu hükmen tespit edilmiş olduğundan bu süre içinde çekilen ihtar hukuki bir sonuç doğurmaz.
Eş, arzu ve ihtiyarında olmayan sebeplerle, evlilik birliğinden doğan yükümlülükleri yerine getirmeme gibi bir maksat taşımaksızın evi terk zorunda kalmışsa, bu hüküm uygulanmaz. Örneğin; bir eşin askerlik görevini yapmak üzere evden ayrılması, görev gereği başka bir ülkeye gitmesi, ceza evinde cezasını çekiyor olması diğer eşe terk sebebiyle ihtar çekme hakkını vermez.
2. Müşterek Konutun Terkinden İtibaren En Az Dört Ay Geçmiş Olmalıdır:
Hükme göre ayrılık, en az 6 ay sürmüş olmalıdır. Bu altı aylık süre iki bölümden meydana gelmektedir. Dört aylık ayrı yaşama süreci tamamlandıktan sonra, ihtara rağmen eş iki ay içinde eve dönmezse boşanma davası açılabilecektir. Bu husus gözden kaçırıldığı takdirde, dört aylık ayrılık süresi altı aya çıkarılmış olur ki, Kanunda yazılı sürelerin hakim veya taraflarca değiştirilmesi mümkün değildir

Doğrusu soruma bu kadar çabuk bir şekilde cevap verileceğini hiç ummamıştım...Değerli katkılarınızdan dolayı sizlere teşekkür ederim...

Evli ve de hamileliğinin son zamanlarına yaklaşmış bir bayanın haklı bir gerekçesi olmadan evini terk edebileceğini hiç zannetmiyorum. Evi niçin terk ettiği konusuna açıklık getirmemişsiniz. Bebeğin doğumu gerçekleştikten sonra bile anladığım kadarıyla baba barışma gayreti içinde olmamış ve direkt boşanma sonuçlarını öğrenmeye çalışıyor. Bu işte bir iş var bana göre. Kaldı ki yeni doğmuş bir bebeği bile annesinden ayırmayı düşünecek kadar da vicdansız olduğunu düşünüyorum.

Alıntı:

---

eminey13 rumuzlu üyeden alıntı

Evli ve de hamileliğinin son zamanlarına yaklaşmış bir bayanın haklı bir gerekçesi olmadan evini terk edebileceğini hiç zannetmiyorum. Evi niçin terk ettiği konusuna açıklık getirmemişsiniz. Bebeğin doğumu gerçekleştikten sonra bile anladığım kadarıyla baba barışma gayreti içinde olmamış ve direkt boşanma sonuçlarını öğrenmeye çalışıyor. Bu işte bir iş var bana göre. Kaldı ki yeni doğmuş bir bebeği bile annesinden ayırmayı düşünecek kadar da vicdansız olduğunu düşünüyorum.

---

Evinden ayrılmasındaki sebepler arasında çok şükür ŞİDDET OLAYI YOK...Çiftler arasında yaşanan gerginlik evlilik süresi boyunca kızın evlenmiş olduğu eşi ile kurmuş oldukları aile ile kendi ANNE-BABA arasında dengeyi sağlayamamış olmasıdır. Doğumundan iki ay önce annesinin evine gitmiş, bu arada müteakip defalar ayrı olmasına rağmen eşi ile telefonla görüşmüştür. Bununla birlikte BABA ( ayrılmak üzere olan erkek ), hamile iken bile muayenelerine birlikte gitmiş, doğum yaptığı gün yine hastanede ameliyat esnasında beklemiş, doğum sonrası yapılması gereken bürokratik işlemler yapılmıştır. Yenidoğana yönelik olarak herhangi bir olumsuz duygu içerisinde olmamakla birlikte yasaların öngördüğü şekilde ( nafaka vs.) davranma kararlılığındadır. Çocuğun velayeti konusu ise sadece hukuki sürecin nasıl işleyebileceğine ilişkin ön bilgi almak maksadıyla konuya dahil edilmiştir. Elbette vicdan ve mantık sahibi insanlar olarak yenidoğan bir bebeğin annesine ne kadar ihtiyaç duyacağı konusunda bir şüphemiz yoktur.
Bugün gelişen yeni bir olaya göre, çocuk bahane edilip ERKEK, bayanın evine davet edilmiş, sonrasında kızın babası özel olarak konuşmak için diğer odaya erkeği davet etmiş, burada bağırarak konuşmuş, bunun neticesinde erkek evi terk etmek üzereyken kızın babası kürekle damadın üzerine yürümüştür. ( fakat bu anda erkeğin yanında kimse olmadığı için şahit olmamasından dolayı gereken müracaat yapılamamıştır). Bununla birlikte gelin tarafından bundan sonra kendisini ilgilendiren kararların ANNE-BABA tarafından verileceğini, bundan sonra elinden geleni ardına koymaması gerektiğini, her türlü işlemi yapabileceğini ifade edilmiştir.

bence erkek ve kız tarafının karışmayacağı,onların ulaşamayacağı bir ortamda
bu iki insan mutlu yaşar..
eve ve evliliğe evdekilerden başkalarının manevi varlıkları ortak olunca sonuç böyle oluyor..
her şeyin acemiliği olur anneliğin..babalığın..kocalığın..ev hanımlığının..
mühim olan bu acemilik döneminde taraf yakınlarının objektif ve doğru yönlendirmeleri..
en iyisi hiç karışmamaları..
en nihayetinde bu iki kişi birbirini belli oranda belli zamanda sevmişti..
taraflar aradan çıkar bu iki can başbaşa kalıp bir kapta yoğrulursa aile birlikteliği devam eder bence..
bir çocuğu babasız yada annesiz bırakmamak için belene kampı yada nazi kampı zulmüne katlananlar da mevcut..
bir çocuğun babasız yada annesiz bırakılması basite alınmamalı bence..
sevgi ve saygılarımla..

Bu kadınlar neden evini terk ederki,O kadar kolaymı evlenmek boşanmak Allah akıl fikir ve sabır versin...
Ah bu terk eden kadınlar eşinizi neden kovmazsınız evden belki iki gün sonra aranızdaki sorun çözülecek.ama gidince bir daha geride gelemiyorlar

Alıntı:

---

O KİŞİ rumuzlu üyeden alıntı

Bu kadınlar neden evini terk ederki,O kadar kolaymı evlenmek boşanmak Allah akıl fikir ve sabır versin...
Ah bu terk eden kadınlar eşinizi neden kovmazsınız evden belki iki gün sonra aranızdaki sorun çözülecek.ama gidince bir daha geride gelemiyorlar

---

Bizim de anlamakta güçlük çektiğimiz nokta bu...Ait olduğu, kalıp mücadele etmesi gereken yuvasını çeşitli nedenlerle terk etme... Ve imza attığı ve kurduğu yuvasına ait evladını kendi annesinin evinde doğurma...