Belgede Sahtecilik

Merhabalar,
Ben yasin p., 2006 yılında aydın adliyesinde yapılan zabıt katipliği sınavını kazandım bana gerekli olan evraklarım getirmem söylendi ben de gerekli evrakları hazırlayıp teslim ettim evraklar ankara atamanın incelemesi sonucu bilgisayar sertifikası sahte çıktı ben bu sertifikayı bir yakın tanıdığımızdan aldım kursa gitmedim belgenin sahte olduğunu bilmiyordum bunun akabinde atamam yapılmadı ve hakkımda suç duyurusunda bulunuldu 31 mayıs 2007 tarihi ile mahkemem var asliye ceza mahkemesinde geçmişte herhangi bir sabıka kaydım yok 2007 yılında yapılan zabıt katipliği sınavına girdim ve yine kazandım ben bu mahkemeden ceza alırmıyım acaba yeni kazandığım katiplik için atamam yapılırmı? teşekkürler hukuki net

Birincisi zabıt katipliğinde aranan koşulları taşımadığınız için(bilgisayar sertifikanız olmadığı sayılacağından) atamanız gerçekleşmeyecektir.Sizin cezai müeyyide ile karşı karşıya kalmanız ise sertifikayı düzenleyen kişinin bu sertifikayı tanzim etme yetkisine haiz olup olmadığına bağlıdır.

Sayın Efe,
Sahte Resmi Belgeyi Kullanma suçu oluşmuştur. Bu belgeyi sizin düzenleyip düzenlememeniz önemli değildir. Bilgisayar Kursunu gitmeden, ancak sahte bir sertifika elde edilebilir. 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası vardır. Ama suçun manevi unsuru olan sahteciliği kasten, bilerek ve isteyerek yapmadığınızı ispat edebilirseniz, suçun manevi unsuru oluşmadığından ceza almazsınız. Davanızı, avukatla takip etmenizi öneririm.

Suçun oluşması kastın varlığına bağlıdır!!!!
Kast, kişi ile işlediği suçun maddî unsurları arasındaki psikolojik bağı ifade etmektedir. Suçun kanuni tanımındaki maddî unsurların bilerek ve istenerek gerçekleştirilmesi, kastın varlığı için zorunludur. Suç tanımında yer almakla birlikte, fiilin ifade ettiği haksızlık üzerinde etkili olmayan koşulların gerçekleştiğinin bilinip bilinmemesi, kastın varlığı açısından önem taşımamaktadır. Örneğin objektif cezalandırılabilme koşulunun arandığı suçlarda bu koşulun veya şahsî cezasızlık sebebinin fail tarafından bilinmesi gerekmez.
Madde metninde doğrudan kasttan ayrı olarak olası kast da tanımlanmıştır.Örneğin nüfus müdürlüğünden kaybettiği nüfus cüzdanını yeniden çıkartmak için müracaatta bulunan bir kişiye nüfus müdürü tarafından verilen nüfus cüzdanı sahte ise burada kişinin suçlu olduğu görüşüne varılamaz.
Olası kast durumunda suçun kanuni tanımında yer alan unsurlardan birinin somut olayda gerçekleşebileceği öngörülmesine rağmen, kişi fiili işlemektedir. Diğer bir deyişle, fail unsurların meydana gelmesini kabullenmektedir. Mevzuatımıza giren yeni bir kavram olan olası kastla ilgili uygulamadan bazı örnekler vermek yararlı olacaktır.
Yolda seyreden bir otobüs sürücüsü, trafik lambasının kendisine kırmızı yanmasına rağmen, kavşakta durmadan geçmek ister; ancak kendilerine yeşil ışık yanan kavşaktan geçmekte olan yayalara çarpar ve bunlardan bir veya birkaçının ölümüne veya yaralanmasına neden olur. Trafik lambası kendisine kırmızı yanan sürücü, yaya geçidinden her an birilerinin geçtiğini görmüş; fakat, buna rağmen kavşakta durmamış ve yoluna devam etmiştir. Bu durumda otobüs sürücüsü, meydana gelen ölüm veya yaralama neticelerinin gerçekleşebileceğini öngörerek, bunları kabullenmiştir.
Düğün evinde törene katılanların tabancaları ile odanın tavanına doğru ardı ardına ateş ettikleri sırada, bir kişinin aldığı alkolün de etkisi ile elinin seyrini kaybetmesi sonucu, yere paralel olarak yaptığı atışlardan bir tanesinden çıkan kurşun, törene katılanlardan birinin alnına isabet ederek ölümüne neden olur. Bu örnek olayda kişi yaptığı atışlardan çıkan kurşunların orada bulunan herhangi birine isabet edebileceğini öngörmüş; fakat, buna rağmen silâhıyla atışa devam etmiştir. Burada da fail silâhıyla ateş ederken ortaya çıkacak yaralama veya ölüm neticelerini kabullenmiştir.
Verilen bu örneklerde kişinin olası kastla hareket ettiğinin kabulü gerekir.
Suçun olası kastla işlenmesi durumunda temel cezada indirim yapılması öngörülmüştür.
Kasten işlenebilen suçlar, ilke olarak hem doğrudan hem de olası kastla işlenebilir. Ancak, kanundaki tanımında “bilerek” ifadesine yer verilmiş olan suçlar sadece doğrudan kastla işlenebilir. Örneğin iftira suçunda, failin suçsuz olduğunu “bilerek” kişiye suç isnat etmesi gerektiğinden, bu suç ancak doğrudan kastla işlenebilir.

Benzer bir durum da benim başıma geldi. Şubat ayında yapılan zabıt katipliği sınavını kazandım. Tüm evraklarımı teslim ettim. (Bilgisayar sertifikasını da noter onaylı olarak). Güvenlik soruşturmasının bitip, aranacağım günü beklemeye başladım. Mayıs ayı sonunda arandım ve bilgisayar sertifikamda sorun olduğunu, aldığım yere gidip sertifikayı oradan aldığıma dair yazı almamı söylediler. Aynı gün kuruma gittim (Halk Eğitim Merkezi) ve sertifikayı göstererek bunu buradan aldığıma dair yazı istiyorum dedim. Yazı yazıldı, imzaya gitti. İmzadayken biri imzaların farklı olduğunu söyleyerek sertifikanın sahte olduğunu söyledi. Ben sertifikayı oradan aldığımı belirttim.
Nasıl aldığıma gelince; 2 yıl önce sırf elimde bulunsun ileride lazım olur diyerek kurs araştırıyordum. Bir aracı vasıtasıyla halk eğitim merkezine gittim, görevliyle konuşmaya başladım. Bürodaki memur bana bilgisayarla ilgili birkaç soru sordu söyledim. Zaten bilgisayarı iyi de biliyordum. Bana bilgisayar bilenlerin kursa gelmesine gerek yok, kuruma bağış yaparsın sertifikayı alırsın bir süre sonra dedi. Zaten 3 ayda bir ücretsiz olarak herkes alabiliyor, kursa gelmeyenlerde bağış yaparak alıyor dedi. Bana hem mantıklı, hem de çalışıyor olmam nedeni ile cazip geldi tamam dedim. Burada beni yanıltan nokta aynı dönemde kızımı da okula yazdırıyordum. Adresimiz tutan okulda sırf öğretmen seçmeye 750 tl bağış istemişlerdi. Gerekçe olarak da, milli eğitimin desteği yetersiz mecburen alıyoruz dediler. Burada ki durumda aynı. Bende genelleme yaparak, milli eğitim okula yeterli destek vermiyorsa halk eğitime hiç vermiyordur dedim ve kabul ettim. Memura diploma fotokopisi, kimlik fotokopisi, 2 resim ve bağış parasını verdim. Ortalama 15 gün sonrada sertifikayı aldım. Kaşeli, 5 adet imzalı, mühürlü bir sertifika. Sertifika sahte çıkınca hakkımda soruşturma açılmış. İfadeye çağırdılar, ifadede durumu anlattım ve kurumdaki memurdanda şikayetçi oldum. Bugün itibariyle 28 gün oldu ve ne olduğu ile ilgili bilgim yok. Konu ile ilgili bir avukata danıştım ve tebligatın gelmesini bekle, duruma göre bir yol izleriz dedi. Ne yapmam gerekir acaba. İşe başlama hakkımı kaybeder miyim veya bir ceza alır mıyım? Sabıka bir yana daha önce adliyeye bile girmedim, bu nedenle ne olacağını hiç bilmiyorum.