-
Suç ve meslekten men
Sayın avukat üyeler,
1.Savcılıktan atılmış, meslekten men edilmiş, imza yetkisi olmayan birinin yol göstericiliğinde hazırlanmış bir şikayetin, bir olaya ilişkin dava sürecinde, bu olayın/dava dosyasının böyle bir kişi tarafından hazırlandığını, yazılan senaryoyu bizzat hazırladığını da ben şikayet edip ispat edersem dava açısından haklı/olumlu sonuç alabilir miyim?
2. Bir suçun karşılıksız çek keşide etmek suçu olması halinde ceza sözkonusu olmazken, dolandırıcılık şeklinde beyanla, suç kapsamına sokulduğu bir durum var. Dolandırıcılığın tanımında varsayımlar var, hileli davranışı nasıl tespit edersiniz, bunlar ticari anlaşma. Çıkar ilişkisiymiş, tabii ki çıkar ilişkisi olacak, özel sektörün doğası budur. Bu ne gülünç bir gerekçe, ben bir anlaşma yapınca, kendimin değil rakip firmaların mı çıkarını kollayacağım. Çizdim oynamıyorum, dolandırıcılık olarak nitelendirilemez. Çünkü koydukları mesnetler günümüz rekabet piyasasının zorunlu gerçekleridir, serbest piyasa böyle olsun istiyor, özel sektör ancak böyle yaşamını sürdürür, bu onay görüyor, devletin ekonomiden elini çekmesi adına bütün kuruluşlar satılıyor, göstermelik fiyatlarla, üstelik onlar benim vergilerimle gerçekleştirilmişti. Bir ticari ilişkiyle somut kesilmiş çekler, nasıl dolandırıcılık suçuna konu edilir?
Kimi kandırıyorlar, insanların yaşamlarını yargıyla altüst ediyorlar.
Borsanın % 65'i yabancıların elinde, Sigorta hizmetlerinin % 70'i, Bankacılık sektörü % 47, devlet mi kaldı, millet mi? yeter artık bir ses getirin!
-
Re: Suç ve meslekten men
Sayın hukuk ve adalet,
Yazdıklarınızdan pek birşey anlamadım şahsen..Eğer daha somut ve hislerinizden arınmış bir şekilde yazarsanız bizde ne demek istediğinizi anlar ona göre cevap veririz.
-
Re: Suç ve meslekten men
Sayın Av.Öztürk,
1. sorum; Bir yakınımla ilgili açılan davada, şikayet edenleri yönlendiren, şikayet konusu bir alacak-verecekle ilgili ticari nitelikte hukuk davasını organize suç kapsamına sokan kişinin kimliği. Bu kişi savcı iken meslekten atılmış imza yetkisi yok olmasına rağmen iş takip ederek bu şikayet dosyasını hazırlamış. Dava sürecinde bu şikayet dosyasının böyle bir kimliği olan kişi tarafından yönlendirilerek hazırlandığını ispat edici bilgilerle savcılığa bildirimde bulunulsa, davanın seyri bakımından etkili olur mu?
2. sorum; Karşılıksız çek keşide etmek suçunda hapis cezası olmadığı, tüzel kişiliklere sedece güvenlik tedbirleri uygulanması gerektiği. Bir tüzel kişilik bünyesindeki anlaşmazlık, dolandırıcılık olarak gösteriliyor.
Ticari yaşamda sözkonusu olan iki taraf anlaşarak bir faaliyete başlıyor.1.5 yıl faaliyetler sürdürülüyor, sonra anlaşmazlık sözkonusu oluyor.Taraflardan biri hukuksal yola başvurup dava açıyor, diğer taraf ben dolandırıldım bunlar suç örgütü diye savcılığa başvuruyor. Bu arada hukuki yolu tercih eden taraf bir davasından haklı olduğuna dair sonuç alıyor, 2 davası da devam etmekte.
Bu arada diğer tarafın şikayetiyle, örgütlü suç davası açılıyor. Dolandırıcılığın tanımında varsayımlar var, bunlar ticari yaşamda, pazarlama, ikna olarak nitelenen, olması gereken koşullar.
Ceza yasasında yazan hileli davranış nedir, nasıl tespit ediliyor.
Dolandırıcılık nedir, nasıl tespit ediliyor.
Hukuk davasında haklı bulunan sonuçlar, ağır ceza mahkemesinde farklı değerlendirilen bir durumu anlatmak istedim. (Avukatların görüşü)
Bir başka maddede, kendisine ya da bir başkasına ekonomik çıkar elde etmek amaçlı örgüt kurmak ifadesi yer alıyor. Özel sektörün doğası gereği tüzel kişilikler ekonomik çıkar amaçlı kurulurlar. Serbest rekabet/piyasa koşullarında ekonomik çıkar amaçlı kuruluşun örgüt, anlaşmanın dolandırıcılık olarak nitelendirilmesi ceza yasası kapsamında mümkün mü?
Hileli davranış, dolandırıcılık kelimelerinin ceza yasasında algılanması ile ekonomik faaliyetlerin rekabet düzeninde algılanması çelişki yaratmıyor mu?
Taraflarca anlaşılarak gerçekleşmiş bir yazılı sözleşme ile yürütülen faaliyetler , aradan uzun süre geçmesine rağmen dolandırıcılık olarak değerlendirilebilir mi?
İlginize çok teşekkürler,
-
Re: Suç ve meslekten men
Yeni Türk Ceza Kanunu 'na göre
Bedelsiz senedi kullanma
MADDE 156. - (1) Bedelsiz kalmış bir senedi kullanan kimseye, şikayet üzerine, altı aydan iki yıla kadar hapis ve adli para cezası verilir.
Dolandırıcılık
MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.
Nitelikli dolandırıcılık
MADDE 158. - (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
İşlenmesi halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Daha az cezayı gerektiren hal
MADDE 159. - (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
-
Re: Suç ve meslekten men
Bence hazırlanan dosyada bahsettiğiniz eski savcının imzası olmadığı takdirde yada tanık olarak taraflı ifade vermediği sürece suç oluşmaz.
-
Re: Suç ve meslekten men
Mahkeme suçun unsurlarını değerlendirecek olan makam..
suçun maddi ve manevi unsurları açısından oluşup oluşmadığını mahkeme tartışır..
Eski Ceza yasasında suçun unsurları bir bakıma savcılık makamınca da takdir ve değerlendirmeye konu edilip Kovuşturmaya Yer Olmadığı kararı verilebilmekteyken yeni Ceza Yasası adeta savcılarımızı dava açmak zorunda bırakır şekilde düzellenmiştir.Bu itbarla söz konusu olay hakkında kamu davası açılması yüzde yüz gibi.Zaten dava devam ediyor gibi bir ifadeniz de mevcut.
Bazı ceza soruşturmalarında hukuk/ceza alanı çakışır,yada ayırt etmesi çok güçleşir.Sizin olayda bu duruma uygun.Ancak ceza hukukunun temel prensibi şudur "bir masum hapis yatacağına bin sanık serbest bırakılabilir".Bu yönüyle konuya bakılırsa siz olayın bir seneryonadan ibaret olduğunu isbat derseniz şüphe sanık lehine yorumlanacağından beraat etme olasılığı yükselir.Diğer yandan olayda emekli bir savcının rolü varmı yokmu,ne gibi yönlendirmesi mevcut,bu husuların gündeme getirilmesi gereklidir.Çünkü ceza yargılalasının asıl amacı maddi gerçeği bulmaktır.Konuya bu yönüyle ağırlık verirseniz belki istenilen sonuca ulaşırsınız.
-
Re: Suç ve meslekten men
Sayın Av Feyz Pazarbaşı,
İlginize teşekkürler.
Dolandırıcılık nedir?
Yanıt: Hileli davranışlarla aldatma. Türkçe Sözlükten baktığınızda aldatma zaten hileli davranış. Hileli davranışlarla hile, aldatıcı davranışlarla aldatma.
Yazdığınız maddeleri yasadan okuyorum. Ben burada "hileli davranışlarla" ifadesini çok anlaşılır ve anlamlı bulmuyorum. Hileli davranış nedir?
Ticari faaliyetler ve serbest piyasa düzeninde, ticari yaşam, çıkar ilişkisidir. Yasada sözü edilen kendisine yarar sağlamadır. Bu her zaman tarafların tamamının yararına olmayabilir. Göreceli de olabilir.
Hileli davranış serbest piyasa ekonomisinin geçerli olduğu düzende, ticari faaliyetlerin yürütülmesinde kullanılan pazarlama ve ikna yolu ceza yasasında hile olarak tanımlamaktadır.Bu bir varsayımdır, sizce doğal olan bana göre hile olabilir. Hile açık bir tanım değil.
Bir ticari anlaşmayı iki taraf imzaladıktan sonra bunun hileli davranış olarak nitelenmesi mümkün mü? Pazardan domates aldım altına çürükleri koymuş, hile, aldatma dersiniz de, ceza yasasında, ticari faalyetlerde hileli davranış neyi anlatır?
Hile; Kandırmak, aldatmak, entrika, dolap, oyun sözlük anlamında ne derseniz deyin ikna etmek, ikna olmak anlamları da yüklüdür.
Neden önemsediğim açıkcası, kandırma dediğinizde ceza yok, nitelikli dolandırıcılık dendi mi, bir yıldan başlıyor.
Mali konular, tüzel kişilik bünyesinde farklı cezai yaptırımlara konu. Hatta farklı mahkemelere konu değil mi?
MADDE 157. - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezası verilir.
Yasada nitelikli dolandırıcılık ta nedir değil nasıl (suretiyle) açıklanıyor.
MADDE 158. - (1) Dolandırıcılık suçunun;
a) Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
Kişinin içinde bulunduğu zor şartlar, tehlikeli durum:Toplum ihtiyaçların giderilmesinden doğar. İki kişi, taraflar bir ihtiyacın giderilmesi için biraraya gelir.
Mesleğinizden örneklersek;
Kimse bir sorunu olmadıkça avukata gitmez. İhtiyaç duyulunca gider. Anlaşma yapılır, zor şartlarımla ilgili dava devam ederken başka avukat ben şu ücrete hizmet verirdim derse ben dolandırıldım mı demek?
Kişi finans darboğazına düşmüş, finansör, kredi, kaynak arıyor, bir anlaşma yapılmış, faaliyet devam ederken ben dolandırıldım derse kamu davası mı açılmalı?
Biraraya gelme sebebi ihtiyaçtan kaynaklanmaktadır. tehlikeli durum ve zor şart neyi anlatıyor?
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
Yasada bu madde sanırım çocuk ve akıl hastaları için konmuş. Aslında algılama yeteneğini ortadan kaldıran başka sebepler de olabilir. Örneğin ben bir hukuk bürosunda çalışıyor olsam ya da şirkette işler avukatlar tarafından yürütülüyorsa orada yasalara aykırı işlem yapılacağını düşünemem. Bu algılama yeteneğini ortadan kaldıran bir durumdur.Yasada bu madde eksik tanım değil mi?
i maddesi taraflar için geçerli, ben taraf değil şirket çalışanı olarak sorumlu tutulduğumda, bu maddeye göre konumum ne olur.
d) Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
e) Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
f) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
Buna benzer tanımları yasalarda görmekteyiz. Banka ve kredi kurumları finans ihtiyacının giderilmesinde kullanılan, araç yapılardır. Bu kuruluşlar kendilerini güvence altına almak sorumluluğundadır. 2.-3. kişiler bankaları araç kullanıp nasıl dolandırıcılık yapar?
Bankalar, bankerler vatandaşları dolandırırlar da (onlara ait bir madde yok!), vatandaş nasıl bankayı dolandırıcılıkta araç yapar?
g) Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
h) Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
Tacir, şirket, kooperatif yöneticilerinin faaliyetleri, ilgili kurum ve kuruluşlarca denetlenmektedir. Her yıl istenen belgelerin bu kurumlara verilmesi zorunludur. Faaliyetlerle ilgili sorunlar genel kurullarda çözümlenmeli, çözümlenmemiş ve cezai bir durum söz konusu ise, kişinin, kişilerin şikayeti önce bu kurumlardan geçmeli.Bu madde şirket ve kooperatif ortaklarına karşı yapılan suistimali belirtmek istiyor diye anlıyorum. Şirketin bir başka şirketle sorununda cezai yaptırım nasıl belirleniyor. Tüzel kişilikler için yaptırımlar mı sözknusu.
i) Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
c. bendindeki örnek, ancak avukatlar doğrudan muhatab değil. Sözleşme avukatlarca yapılmış, yetkililer imzalamış, ancak avukatlar taraf değil. Şirket ortakları ve çalışanlar da sorumlu tutuluyor.
j) Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
Banka kredi verme koşullarını kendi belirler, birçok izleme yöntemleri, istedikleri belgeler ibraz edildikten sonra kaynak kullanılabilir. Burda bir sorun çıkması banka yöneticileri ve çalışanlarını bağlar. Tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadı olsa da, açılmasına karar veren kişi, dolandırıcı sıfatlı kişi değil ki, nasıl sorumlu tutulur? Burada hileli davranışla aldatma, dolandırıcılık talep eden taarfca nasıl gerçekleşir?
k) Sigorta bedelini almak maksadıyla,
İşlenmesi halinde, iki yıldan yedi yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adli para cezasına hükmolunur.
(2) Kamu görevlileriyle ilişkisinin olduğundan, onlar nezdinde hatırı sayıldığından bahisle ve belli bir işin gördürüleceği vaadiyle aldatarak, başkasından menfaat temin eden kişi, yukarıdaki fıkra hükmüne göre cezalandırılır.
Daha az cezayı gerektiren hal
MADDE 159. - (1) Dolandırıcılığın, bir hukuki ilişkiye dayanan alacağı tahsil amacıyla işlenmesi halinde, şikayet üzerine, altı aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.
Bence sözel olan dolandırıcılık, yazılı belge olunca nitelikli dolandırıcılık olarak düşünülmüş.
Ancak, dolandırıcılık nedir anlaşılır değil.
Yanıtlamanız dileğiyle,