Asılsız tehdit

:( Eşimin açmış olduğu boşanma davasına mütakip davanın lehine sonuçlanması maksadı ile hakkımda tehdit suçlaması ile 2 kez davacı oldu.ilk dava beraat ile sonuçlandı.bu davanın müracat tarihi 15.08.2005 tir.İkinci davanın müracat tarihi ise 09.09.2005 olup davada şahitlik yapanlar 1.nci derecede akrabası olan ağabeyi ve annesidir.Olayın gelişme şekli ise kendileri ile tesadüfen karşılaşmam esnasında barışmak maksadı ile konuşmamdan sonra tamamen düzmece bir senaryo ile hakkımda davacı olmuşlardır.Hazırlık safhasında sadece tehdit suçu ile suçlandım isede duruşma esnasında eşim ağabeyini tartakladığım iddiasında da bulunmuştur.Hazırlık safhasında ve mahkeme esnasında sözlü ve yazılı savunmalarımda suçsuzluğuma dair sosyal durumum hakkında beyanlarda bulunmuş ve beraat ile sonuçlanan ilk davayı emsal olarak göstermiş isemde mahkeme tarih itibarı ile 24 gün ara olmasına rağmen emsal kabul etmedi.Halbuki suç nevi aynıdır ve 24 gün ara ile hakkımda davacı olunmuştur.09.09.2005 yılında dava dilekçesi verilmiş olup akabinda C.savcılığınca ifadem alınmış ve 09.02.2007 tarihinde 17 ay sonra mahkeme süreci başlatılmıştır.Boşanma davası ise davanın 2006 yılı içerisinde DAVANIN REDDİ ile sonuçlanmıştır.Bütün bunlara rağmen sulh ceza mahkemesi hakkımda önce 6 ay hapis sonrasında 1/6 indirm yaparak 5 ay hapis cezası vererek cezayı 1 yıl süre ile gözetimsüresi belirterek ERTELEME kararı vermiştir.Kararı temyiz etmek istemekteyim.çünküverilen ceza davacı tarafın kötü niyet taşıması nedeni ile tekrar asılsız iddialar ile suçlamalarda bulunacağı ve sonucunda madur edileceğim kaçınılmazdır.Nasıl bir hukuki yol izlemem hakkında acil yardımlarınızı rica ediyorm.SAYGILARIMLA......

İlk davanızın beraatle sonuçlanması nedeni ile eşiniz hakkında dava açabilirsiniz. Bu davanın konusu "suç isnat etme"dir. Asılsız beyanlarla hakkınızda dava açtığı için cezalandırılmasını talep edebilirsiniz.

Bu şekilde açacağınız bir dava en azından eşinizin sizi tekrar bu şekilde suçlamasına mani olabilir.

"İftira

MADDE 267. - (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

Alıntı:

---

Av.Hanife Ebru Öztürk rumuzlu üyeden alıntı

İlk davanızın beraatle sonuçlanması nedeni ile eşiniz hakkında dava açabilirsiniz. Bu davanın konusu "suç isnat etme"dir. Asılsız beyanlarla hakkınızda dava açtığı için cezalandırılmasını talep edebilirsiniz.

Bu şekilde açacağınız bir dava en azından eşinizin sizi tekrar bu şekilde suçlamasına mani olabilir.

"İftira

MADDE 267. - (1) Yetkili makamlara ihbar veya şikayette bulunarak ya da basın ve yayın yoluyla, işlemediğini bildiği halde, hakkında soruşturma ve kovuşturma başlatılmasını ya da idari bir yaptırım uygulanmasını sağlamak için bir kimseye hukuka aykırı bir fiil isnat eden kişi, bir yıldan dört yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(2) Fiilin maddi eser ve delillerini uydurarak iftirada bulunulması halinde, ceza yarı oranında artırılır.

(3) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş mağdurun aleyhine olarak bu fiil nedeniyle gözaltına alma ve tutuklama dışında başka bir koruma tedbiri uygulanmışsa, yukarıdaki fıkralara göre verilecek ceza yarı oranında artırılır.

(4) Yüklenen fiili işlemediğinden dolayı hakkında beraat kararı veya kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmiş olan mağdurun bu fiil nedeniyle gözaltına alınması veya tutuklanması halinde; iftira eden, ayrıca kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçuna ilişkin hükümlere göre dolaylı fail olarak sorumlu tutulur.

(5) Mağdurun ağırlaştırılmış müebbet hapis veya müebbet hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, yirmi yıldan otuz yıla kadar hapis cezasına; süreli hapis cezasına mahkûmiyeti halinde, mahkûm olunan cezanın üçte ikisi kadar hapis cezasına hükmolunur.

(6) Mağdurun mahkûm olduğu hapis cezasının infazına başlanmış ise, beşinci fıkraya göre verilecek ceza yarısı kadar artırılır.

(7) İftira sonucunda mağdur hakkında hapis cezası dışında adli veya idari bir yaptırım uygulanmışsa; iftira eden kişi, üç yıldan yedi yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.

(8) İftira suçundan dolayı dava zamanaşımı, mağdurun fiili işlemediğinin sabit olduğu tarihten başlar.

(9) Basın ve yayın yoluyla işlenen iftira suçundan dolayı verilen mahkûmiyet kararı, aynı veya eşdeğerde basın ve yayın organıyla ilan olunur. İlan masrafı, hükümlüden tahsil edilir.

---

sAYIN AVUKAT TEŞEKKÜR EDERİM.
Ben ikinci davada almış olduğum ve ertelenen ceza hakkında temyiz için gerekçeli kararın tarafıma tebliğine karar süre kesimi talebinde bulundum.Yargıtay bu gibi durmlarda kararı bozma mı yapar veya aynen kabul mü eder.ayrıca aynen kabul ederse 1 yıllık gözetim yargıtaydan dönüncemi yoksa yerel mahkemenin karar verdiği tarihtemi başlar.
TEKRAR TEŞKKÜR ADAR SAYGILARIMI UNARIM.

sAYIN AVUKAT TEŞEKKÜR EDERİM.
Ben ikinci davada almış olduğum ve ertelenen ceza hakkında temyiz için gerekçeli kararın tarafıma tebliğine karar süre kesimi talebinde bulundum.Yargıtay bu gibi durmlarda kararı bozma mı yapar veya aynen kabul mü eder.ayrıca aynen kabul ederse 1 yıllık gözetim yargıtaydan dönüncemi yoksa yerel mahkemenin karar verdiği tarihtemi başlar.
TEKRAR TEŞKKÜR ADAR SAYGILARIMI UNARIM.

Gözetim süresi karar kesinleştikten sonra başlar yani Yargıtaydan döndükten sonra.

Yargıtay'ın nasıl yanıt vereceğini biz burada bilemeyiz..O dosya içeriğini ilgilendiren bir konudur..Kanaatleri ne yönde oluşursa o yönde karar çıkarırlar..

Öncelikle merhaba
Yukarıda arkadaşımın bahsettiği konulara bende maruz kaldım.
Amcası ve Babasının şahitliğinden dolayı tehditten 5 ay hakaretten ise 2.5 ay ceza aldım. Şimdi beni yıldırmak için cezadan dolayı tazminat davası açıyorlar. Sormak istediğim şu
Hocam tazminat davası açabilirlermi?
Açmamaları için kesin kararın nasıl çıkması gerekir?
Yargıtay a gider isem (temyize) tazminat açma süreleri temyiz sonuna kalırmı?
ilginize şimdiden teşekkürler

Asılsız tehditten dolayı hakkımda açılmış kamu davası bulunuyor. Bununla alakalı olarak gözaltına da alındım. Bir de koruma kararı (4320 sayılı kanun 1-a'dan, 1-f'e kadar 3 ay süre ile ihtar) tebliğ edildi. İhtar edilme kararında, aksine harekette bulunursam hakkımda kamu davası açılabilceği ve hürriyeti bağlayıcı ceza alabileceğim yazılıdır. İhtarın aksi yönünde hiç bir hareketim olmamıştır. İhtar tarihi ile iddianame tarihi arasında 10 gün vardır. Bu süre zarfında da şikayetçiler ile hiç karşılaşmadım. Aksine hareketim olmadığı halde açılan kamu davasına itiraz etmem davayı düşürür mü? Açılan kamu davasının duruşmasını beklemeden madde 267 ye göre şikayette bulunabilir miyim? Ya da bu şikayeti yapmam doğru hareket olur mu?