Nafaka ve velayet davası hakkında 2
SEVGİLİ ARKADAŞLAR,
SANIRIM BENİM YAZIMLA PEK FAZLA İLGİLENEN OLMADI BANA SADECE
CEVAP YAZAN JURIST2'YE TEŞEKKÜR EDERİM.BAŞKA ARKADAŞLARDA
BANA BU KONUDA YARDIMCI OLURSA ÇOK SEVİNİRİM.
AYRICA NAFAKA DAVASINA KARŞI ÇIKAN HERKESİ ESEFLE KINIYORUM.
BİR ÇOCUK YETİŞTİRMENİN NE KADAR ZOR OLDUĞUNU SANIRIM
BİLMİYORLAR.BAYANLARIN İŞİ GERÇEKTEN ÇOK ZOR.GELECEĞE YARARLI
BİR İNSAN YETİŞTİRMENİN BEDELİ İÇİN ZATEN 200-300 MİLYON TL.
ÇOK AZ.BARİ BUNU BAYANLARA ÇOK GÖRMEYİN.BEN BİR FİRMADA
İTHALAT MÜDÜRÜ OLARAK ÇALIŞIYORUM VE 5 YAŞINDA BİR KIZIM VAR
ALDIĞIM ÜCRET 620MİLYON VE SSK YOK.KIZIMIN ANAOKULU,SOSYAL
FAALİYETLERİ,GÜNLÜK HARCAMALARI,DOKTOR MASRAFLARINI KARŞILAMA
YA ZATEN 200-300 MİLYON YETMEZ VE ÇOCUĞUNUZA VERDİĞİNİZ EMEK,
SEVGİ,ANLAYIŞ BUNU HİÇBİR ERKEK VEREMEZ VE BUNUN BEDELİDE ZATEN
ÖDENEMEZ
SAYGILAR,
ELIF
elif
Re: Nafaka ve velayet davası hakkında 2
Benim dikkatimi ceken bir konu kanunların arkasına sığınarak ne çocuguna nafaka vermeyen baba nede nafaka verdiği halde kanunların kendisine verdiği yetkilerle cocuğunu babsına gostermeyen anneye verilecek tek cevap heralde vicdansızlık olacaktır.Herhangi bir inanc yada etkin bir kültürü olmadığına inandığımız yabancı insanlar bu konuda daha basarılılar.Hic değilse cocuklarınıın bir okul gosterisine yada parka elele tutarak gidebiliyorlar.Biz ise uygulanmayan gramer bir kültür yada inançsal özelliklerimizle sadece övünür dururuz.
Re: Nafaka ve velayet davası hakkında 2
Sayın veli 34,
İlk önce aile hukuku forumundaki bilimum başlıklar arasında 2004 tarihinde yazılmış bir konu ilginizi çekmesi ilginç doğrusu.:rolleyes:
O halde bende eklemek istediklerim olacak bu konuda.
"Kanunların arkasına sığınarak ne çocuguna nafaka vermeyen baba nede nafaka verdiği halde kanunların kendisine verdiği yetkilerle cocuğunu babsınagostermeyen anneye verilecek tek cevap heralde vicdansızlık olacaktır
herhangi bir inanc yada etkin birkültürü olmadığına inandığımız yabancı insanlar bu konuda daha basarılılar hic değilse cocuklarınıın bir okul gosterisine yada parka elele tutarak gidebiliyorlar"
Bizim ülkemizde ne yazıkki bir çok kanunlarda eksiklikler var,bir çok yasa tasarıları artısı -eksisi ve detayları düşünülmeden kabul görüyor.Devlet tarafından ise vatandaşların sosyal ve sağlık güvenceleri garanti altına alınmadığından,gelecek ve geçim olanakları sağlanamadığından dolayı çıkan çatışmalar yaşanıyor.
Tüm bu şartlar eğer bizim ülkemizde,tıpkı o yabancıların ülkesinde olduğu gibi,yerine getirilmiş olsaydı,bu denli "pireyi deve yapma" olayları aile hukukunda yaşanmazdı diye düşünüyorum.En azından bu kadar çok değil.
Bu forumda dikkat ettiyseniz (tüm üyeleri kastediyorum),nafaka vermek-almak-vermemek gibi sorunlarla başlayan ve buna karşın çocuğun velayeti,çocuğu göstermeme gibi tepki ile sonuçlanan konular ağırlıkta.
Eğer ülkemizde insanlara devlet güvencesi altında bir takım gelirler (işsizlik sigortası,çocuk parası,geçici sosyal ödemeler-geliri olmayanlara,vs...)sağlanıyor olsaydı,boşanma-vefat gibi durumlar olumsuz etkiler yaratmazdı.
Boşanmış eşlerin türk-yabancı farkı burdan kaynaklanıyor.Birde çoğu kadınlarımızın ekonomik özgürlüğü olmamasından.Ayrıca inanç ve kültür diyip geçmeyin;bu çok önemli.Yabancı kadınlar sadece ekonomik özgürlüklerini elde etmiş değiller.:B
Ne yazıkki nafaka almak ne kadar zor ise,nafaka ödemek bir okadar zor.İstisnalar hariç tabi.
Yalnız bir iki konuya dikkat çekmek gerekir:
1-Çocuğun velayetini alan ve üstlenen/almak zorunda kalan eşe maddi manevi büyük bir sorumluluk yüklendiğinden ,nafaka istemekte ve gerektiğinde artırılmasında hak verilmeli.Özellikle çalışmıyorsa.
2-Çocuğun velayetini üstlenmeyen taraf nafaka ödemekte zorunlu ve gerektiğinde çocuğun ihtiyacına göre artırmakla hükümlü olduğuna itiraz edememeli.
Belki karşı çıkanlar olabilir,ama unutmamalı ki ,çocuğun bakımının ve ihtiyaclarının karşılanmasının boşanmakla hiçbir ilgisi yok.Evlilikler devam etseydi,çocukların aynı maddi giderleri olmayacakmıydı?Baba veya anne aynı nafakayı harcamayacakmıydı?
Türkiyede bazı kişiler eşlerinden boşanınca çocukların geçimini sağlamaktan kurtulduğunu düşünmekte.
Ayrıca başka örnekler var:nafaka ödemekle hükümlü olan eş bu durumdan yakınıyor,fakat ikinci bir evlilik yapmak ve tekrar çocuk sahibi olmak diğer çocuğun(-ların) nafakasını kesme hakkını ona vermiyor.
Tabiki ödemek zorunda kalanlara hak vermiyor değilim.Ama iştirak nafakası çocuklara veriliyor,eşlere değil.
Manevi tazminat veya eşin talep ettiği herhangi bir nafaka tartışılır.
Saygılar
(Yazdıklarım sadece herzaman savunduğum düşüncelerimdir.M.Ö. ve M.S.:o Özel yaşantımla ilgisi yok.Altyazı geçim dedim:o )
Re: Nafaka ve velayet davası hakkında 2
Sn marita burada paylaşılan şeylerin tarihinden çok konularına yoğunlaştığım için tarih problemim olmadı asıl bu olayı son kullanma tarihi geçmiş bir ilaç gibi görerek ilginç bulmanız ilginç. o yüzden Olayın tarihsel boyutu önemli olmasa gerek. Ben olaya bir erkek olarak yaklaşmadım sadece insanlar şunu bilmeli velayet kadına verilmişse bu saldırı amacı gibi kullanılmamalı, erkek için nafaka yada miktarı karşı taraftakini boğma, güçsüz bırakma (adı her neyse) amacı gütmemeli kanunlar insanların insanlıklarını unuttukları anda devreye girer ve toplum emniyet kazanır o halde insan olduğumuz unutulmamalı
İnanç boyutuna gelince insanlar bu problemi yaşarken malesef din iman vs herşeyi unutuyorlar ama yabancı insanlar bu konulara daha profosyenel yaklasıyorlar her sey çocuk endeksli düşünülüyor yada öyle gorünüyor selam ve saygı ile
Re: Nafaka ve velayet davası hakkında 2
Ben size tamamen hakveriyorum sayın veli34.Zaten yazdıklarım sizi eleştirmek amaçlı değil,sadece genel bir yorum,hazır siz bu konuya değinmişken(yanlış anlaşılmaması için altta not düşmüştüm :mahcup: ).
Tarafsız olmaya gayret ettim,ama biliyorsunuzki hala kadınlarımızın mağduriyeti çoğunlukta (istisnalar kaydeyi bozmaz).
Elbette hiçbir gerekçe çocukları koz yada intikam alma aracı olarak kullanma hakkını vermez eşlere.Buna rağmen boşanma sırasında yada daha sonra bu durumlar yaşanıyor.Herşeyi devletten,kanunlardan beklemek doğru olmasada,bazı güvencelerin sağlanılması durumunda,acaba sorunların bir nebze azalmasına yardımcı olurmu diye düşünmekteyim.Eğer sorun sadece geçim sıkıntısından kaynaklanıyorsa tabi.
İnsanlığımızı her daim unutmamalıyız,ne olursa olsun;bu tartışılmaz.
"Çaresizseniz,çare sizsiniz"-Bir an için aklıma geldi.:) :)