İş Verenin Karmaşası

Öncelikle bu site ve forumu kuran emek harcayan herkesi selamlar,minnettar olduğumuzu belirtmek isteriz.

Bir kamu kuruluşunun taşören firmasında,atıksu arıtma tesisi işletmesinde işçi olarak çalışmaktayız.Yani bu ağır sanayi statüsüne girmektedir.Bizler çalıştığımız firmada uzun süredir bir çok haklarımızı talep etmemiz neticesinde sonuç alamamaktayız.İş verene dava açan arkadaşlarımız ise şirketin yıldırma politikası ile yüz yüze kaldılar ve bir sonuca ulaşamadılar.Bu sebepten şu an hakkımızı aramaktan iş kaybetme korkusu ile çekinmekteyiz.Fakat son yaşananlar ile ortak hareket etme fikrinde bulunduk.Bu haksızlıkarı sizler ile paylaşıp,ne gibi sonuçlar alabileceğimize yardımcı olursanız memnun oluruz.

1-Maaş bodrolarımızı verilmemekte.Maaş aldığımıza dair bir belge elimizde yok.
2-Ssk primlerimiz maaşımızın altında,yani asgari ücretten yatmakta.
3-Maaşlarımızı elden alarak,makbuza imza atmaktayız.Makbuzda ise aldığımız ücret yazmakta.
4-Ssk ödemelerinde iş veren,sigortamızda girdi-çıktı yapmakta.
5-Vizite kağıtlarında çalışma alanımız alakasız semtlerde ve farklı meslekte gösterilmekte.
6-3 vardiyalı çalıştığımız halde hiç bir şekilde gece mesaileri almamaktayız.
7-Ulusal ve dini bayramlarda 1/1 mesai almaktayız.
8-İş güvenlik ve sağlık kuralları uygulanmamakta,iş araç ve gereçlerimiz temin edilmemekte.
9-Ağır sanayi ve biyolojik arıtma işçiliği yaptığımız halde hiç bir şekilde sağlık taraması yapılmamakta.


Bu sonuçlar ile nasıl hareket ederiz ve ne şekilde hak talep edebiliriz.Verilecek olan cevaplarınız için şimdiden teşekkürler.

Merhaba;
yaşadığınız sorunlar karşısında topluca hareket kararı elbette çok güzel,umarım sonuca ulaşıncaya kadar topluca devam edebilirsiniz.

Sorularınıza gelince;
1-2)Ücretinizi bankadan alıyorsanız,banka kayıtlarından temin edebileceğiniz belgeler geçerli olduğundan işverenin size bordro vermesine gerek olmayabilir.
Sizin durumunuzda ödeme elden yapıldığından,yapılan ödemenin içeriği,çalışma gün sayınız,kesintileri gösteren imzalı kaşeli bir belge vermek zorunda işvereniniz.Belgeyi vermeme sebebi düşük gösterdiği maaşlarınız elbette.
-Bu durumu bulunduğunuz bölgedeki ssk ve bölge çalışma müdürlüğüne bildirebilirsiniz.
3-)Bir dava durumunda,muhtemelen sizlerin elinde bir kopyası bulunmayan ödeme makbuzlarında yazan miktarlar gerçek maaşlarınız olmasına rağmen ,bunlar işverenin elinde olduğundan sizin sunabileceğiniz deliller olamayacak.Ancak mahkemede maaşınızın ispatlanması için,ödeme makbuzlarıyla yapılan bu işlemin kontrolünü isteyebilirsiniz.
-SSK ve Bölge çalışma müdürlüğüne yapacağınız bildirimde bu durumu da bildirmeniz yararınıza olacaktır.
4-)Girdi çıktılar arasında bir boşluk yoksa,birbirini takip eden giriş çıkışlar ise,bunda bir sorun olmayacaktır.
- Bu durum bir dava durumunda işverenin tavrını ispatlamızda sizin elinizde koz olacaktır.
5-)Bu durumda aynı şekilde işverenin ciddiyetini ispat açısından sizin lehinize bir durumdur.
6-)Vardiyalı çalışmada gece vardiyası için bir vardiya farkı ödenir,ancak bunun dışında eğer normal süreden fazla bir çalışmanız yoksa mesai ücreti ödenmesi gerekmez.
7-)Ulusal ve dini bayramlar çalışılmış gibi sayılan sürelerdendir.Yani çalışmasanız da 1 günlük ücretiniz zaten ödenmelidir.
Çalıştığınız durumda ise o günkü çalışmanızdan dolayı 1günlük daha ücret ödenmesi gerekir.
8-9)bölge çalışma müdürlüğüne şikayette bulunmanız gerekir.

Ve vakit geçirmeden bir avukatla devam etmeniz,haklarınıza kavuşmanız açısından gereklidir.

saygılar

Yardımlarınız ve önerileriniz için teşekkürler.

İş mahkemsine dava açtığımız takdirde,halen çalışmakta olduğumuz iş veren nasıl bir tavır alabilir.Dava açanlara işten çıkarma veya yıldırma politikası yapması söz konusu olabilirmi.Bu hakka sahipmi.

Saygılarımla...

Merhaba;
4857 sayılı iş kanununun aşağıda görebileceğiniz 18.maddesinde sorunuzun cevabını bulabilirsiniz.

''Feshin geçerli sebebe dayandırılması
MADDE 18. - Otuz veya daha fazla işçi çalıştıran işyerlerinde en az altı aylık kıdemi olan işçinin belirsiz süreli iş sözleşmesini fesheden işveren, işçinin yeterliliğinden veya davranışlarından ya da işletmenin, işyerinin veya işin gereklerinden kaynaklanan geçerli bir sebebe dayanmak zorundadır.

Altı aylık kıdem hesabında bu Kanunun 66 ncı maddesindeki süreler dikkate alınır.

Özellikle aşağıdaki hususlar fesih için geçerli bir sebep oluşturmaz:

-Sendika üyeliği veya çalışma saatleri dışında veya işverenin rızası ile çalışma saatleri içinde sendikal faaliyetlere katılmak.
-İşyeri sendika temsilciliği yapmak.
-Mevzuattan veya sözleşmeden doğan haklarını takip için işveren aleyhine idari veya adli makamlara başvurmak veya bu hususta başlatılmış sürece katılmak.
-Irk, renk, cinsiyet, medeni hal, aile yükümlülükleri, hamilelik, doğum, din, siyasi görüş ve benzeri nedenler.
-74 üncü maddede öngörülen ve kadın işçilerin çalıştırılmasının yasak olduğu sürelerde işe gelmemek.
-Hastalık veya kaza nedeniyle 25 inci maddenin (I) numaralı bendinin (b) alt bendinde öngörülen bekleme süresinde işe geçici devamsızlık. ''

Görüldüğü üzere kanunen bahsettiğiniz tarzda bir davranış göstermesi yasak.
Ancak tahmin edeceğiniz gibi saydığınız yanlışları yapan bir işveren bu konuda da elinden geleni yapacaktır.Bu durumda da hukuki yollara başvurma hakkınız var.
Konunun ayrıntıları için bir avukatla birlikte hareket etmenizin sizin yararınıza olacağını tekrar hatırlatmak istiyorum.

saygılar