Vekil, müvekkili adına uzlaşma yapmaya yetkili midir?

Değerli Hukukçular,

Kat karşılığı inşaat sözleşmesi ile 2 arsa sahibinin bitişik arsaları üzerine imar mevzuatına aykırı ve ruhsatsız bir bina yapılmış. İhtilafsız arsa sahibi ile 3. kişiler (müteahhitten daireler satın alarak) meskun olmuş. Bu sırada arsa sahiplerinin biri (ortak) ile müteahhit arasında yaşanan uyuşmazlık sonucu açılan dava neticesinde binanın yıkılmaması yönündeki asliye hukuk mahkemesi kararını Yargıtay, 'yıkılması kararı gereklidir' diyerek bozmuş.

Bundan sonraki hukuki süreçte Yargıtay kararına aykırı sonuç almak mümkün müdür? Değil ise Uzlaşmayla davacı yıkım talebinden vazgeçebilir mi?

Davanın takibi için birlikte davranmak niyetinde olan 3.kişiler ve diğer arsa sahibi ve müteahhit aynı avukata vekalet vererek davacı ile uzlaşma yolu arıyor.

Kötü niyetli bir avukata verilecek 'Genel vekaletname' ler (içinde; ahzu kabza, sulh ve ibraya, davalardan icralardan, temyizden feragata yetkili ibaresi bulunan) ile müvekkiller adına karşı tarafa ücret ödemeyi gerektirecek yada tapu hisselerinden fedakarlık etmek v.b.suret ile uzlaşma yapılması mümkün müdür?

Teşekkür ederim.

kanunda sayılan ozel haller dısında vekıl muvekkılı adına davanın yurumesı ıcın usul hukukndan ve maddı hukuktan kaynaklanan ıslemlerı yapabılır. ancak kanunda sayılan ozel hallerde vekılın ıslem yapabılmesı ıcın vekaletnamesınde ozel yetkının olması gerekır.kendısıne verılen ve ozel yetkı ıcermeyen bır genel vekaletnameyle vekıl muvekkılı adına olagan ustu ıslemlerı yapamaz

Sayın selim akcaylı,

Avukat Kanunu derki ;

"Uzlaşma Sağlama: (Ek: 02/05./2001-4667/23 md.)

Madde 35/A: Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda, tarafların kendi iradeleri ile istem sonucu elde edebilecekleri konulara inhisar etmek kaydıyla, müvekkilleri ile birlikte karşı tarafı uzlaşmaya davet edebilirler. Karşı taraf bu davete icabet eder ve uzlaşma sağlanırsa, uzlaşma konusunu, yerini, tarihini, karşılıklı yerine getirmeleri gereken hususları içeren tutanak, avukatlar ile müvekkilleri tarafından birlikte imza altına alınır. Bu tutanaklar 9/6/1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununun 38 inci maddesi anlamında ilam niteliğindedir. "

Bu maddeden yola çıkarak şöyle söyleyebiliriz..Eğer avukatın vekaletinde uzlaşma yazıyorsa YANINDA MÜVEKKİLİDE VARKEN uzlaşma sağlayabilir ve bu mahkeme kararı gibi hüküm taşır..

Diğer yandan eğer avukatın vekaletnamesinde uzlaşmaya hakkı var ancak müvekkili uzlaşmak istemiyor ancak avukat yine de talimatların aksine hareket ederek kendine menfaat sağlamak gayesiyle karşı tarafla uzlaşıyorsa bu takdir müvekkilin hem avukatı Baroya şikayet etme hemde genel mahkemelerde dava açma hakkı mevcuttur..

Daha geniş bilgi için aşağıdaki linki tıklayınız

http://www.inisiyatif.net/document/5.asp

Sayın Av. Haife Ebru Öztürk,

Öncelikle yanıtınız için teşekkür ederim, linkte de tatmin edici bilgiler mevcut

ancak;

Bahsi geçen dava 3 yıldır sürmekte ve yargıtaydan sulh hukuk mahkemesi kararının bozulması yönünde karar çıkmıştır. Bu durumda, yasada belirtilen zaman sınırı nedeniyle uzlaşmaya davet imkansız hale mi gelmiştir.


"Uzlaşma Sağlama: (Ek: 02/05./2001-4667/23 md.)

Madde 35/A: Avukatlar dava açılmadan veya dava açılmış olup da henüz duruşma başlamadan önce kendilerine intikal eden iş ve davalarda,