Cumayı kılalım devletin işi kolay

Hileli akaryakıtı Samsun’daki kamu kuruluşlarına satan örgütün dinlenen telefonlarına ilginç konuşmalar da takıldı. Hileli akaryakıtı nereye boşaltacağını soran kamyon şoförüne cuma namazı için camide bulunan elebaşının yanıtı "Hele cumayı kılalım, devletin işi kolay" oldu.

SAMSUN’da kamu kurumlarına hileli akaryakıt satan örgütün, orijinal yakıtı değiştirmek için iki ayrı rafineri istasyonu kurduğu, özel bölmeli tankerler yaptırdığı, gözden kaçan numuneleri rüşvet karşılığında değiştirdikleri ortaya çıktı.

Çete üyelerinin mahkeme kararıyla dinlenen telefonları da nasıl sistemli çalıştıklarını gözler önüne serdi. Kayıtlarda, orjinal yakıta katılan hammaddelerin kod adının "ilaç" olduğu dikkati çekiyor. Örgüt lideri, adamına bir görüşmesinde, "Başım ağrıyor ilacın var mı?" diye soruyor. Çete üyesi de liderine, "Elindeki ilacın az olduğunu" söylüyor. Lider, "Ama başım çok ağrıyor acil lazım" yanıtını veriyor.

Diğer bir görüşmede kamyon sürücüsü E.G., örgüt liderine içeriği değiştirilmiş yakıt tankerini nereye boşaltacağını soruyor. Cuma namazı için camiye gittiği anlaşılan örgüt lideri ise "Hele cumayı kılalım devletin işi kolay" yanıtını veriyor. Tanker sürücüsü E.G. ifadesinde örgüt lideri R.E.’nin, cuma namazı dönüşünde hileli yakıt tankerini kendi elleriyle bir kamu kurumunun deposuna boşalttığını itiraf ediyor. Çetenin uyguladığı bazı yöntemler şöyle:

MEMURA RÜŞVET

Rafineriden alınan orjinal akaryakıtların niteliği, önceden tesis edilmiş, normal petrol istasyonlarının gizli bölümlerinde oluşturulan 80-100 tonluk tanklarda, karışım maddeleri katılarak değiştiriliyor. Yine yakıtları taşıyan tankerlerin içine özel bölmeler yaptırıldığı, bu bölmelere şoför mahallindeki düğmelerle kumanda edildiği ve numune verileceği zaman orjinal yakıtın olduğu bölümden yakıt verildiği belirlendi. Ayrıca numune için gönderilen gözden kaçmış bozuk yakıtların kurumda görevli memurlar tarafından rüşvet karşılığında değiştirildiği tespit edildi.

Valiliklerden emniyete, hastanelerden üniversitelere 50 ayrı kamu kurumuna niteliği değiştirilmiş yakıt satıldığı tespit edildi. Soruşturmayı yürüten Samsun Cumhuriyet Savcısı Nevzat Açıkgöz, 24 ayrı kamu kurumunun sorumluları hakkında, bozuk yakıt alımlarında ihmali görüldüğü gerekçesiyle soruşturma başlattı.
Hürriyet

Cumayı kılınca tüm yolsuzluklar, haksızlıklar affediliyor, tüm günahlar sevap hanesine geçiriliyor tabi...

Ama ne kadar temiz kalpli, ne kadar iyi niyetli, dürüst olursan ol, namaz kılmıyorsan, türban takmıyorsan sen müslüman değilsin, sen zındıksın, sen dinsizsin, kitapsızsın...

İşte dini her türlü çıkarlarına alet ederek, suistimal ederek getirdikleri nokta maalesef ki bu. (Onlar kendilerini biliyor da, bir de din ve vicdanları sömürülen vatandaş farkına varsa...)

Soyarsın bu devleti
Kontrol eden olmazsa
Kılarsın da cumayı
Zerre vicdan olmazsa

İnsan mısın hayvan mı
Mala mülke tapan mı
Allah olsan ne yazar
Allah sende olmazsa

Her gün ibadet etsen
Durmadan Allah desen
Allah yüzüne bakmaz
İçin temiz olmazsa

Namazını kıldın mı
Orucunu tuttun mu
Namaz neye yarar ki
Kıblen Allah olmazsa

Adamın biri hocaya gider ramzandır oruçtur...
Hocam der bugün bir kız işe başladı istemeden baktım ona oruç gitti mi?
İçinden kötü bir şey geçirdin mi ? der hoca...
Yok hocam der geçirmedim...
O zaman bir şey olmaz.....
Ertesi gün aynı adam gene hocanın yanında....
Hocam dünkü kız vardı ya ben yanından geçerken onunla temas ettim sürtündüm göğüslerini hissettim oruç ?
İçinden kötü bir şey geçirdin mi ?
Yok hocam geçirmedim...
O zaman bir şey olmaz....
Bir gün sonra gene aynı adam...
Hocam yanlışlıkla kalçalarına dokundun oruç ?
İçinden bir şey geçirdin mi ?
hayır hocam
O zaman bir şey olmaz....
Akşam arkadaşıyla karşılaşır sohbet döner dolaşır Oruç a gelir .
Arkadaşı sorar oruçlaaran nasıl neler yapıyorsun ?
Yanıt gelir...
Valla bulduk kafamıza göre bir hoca tutuyoruz işte.....

Türkiye de bu hale geldi Yukarda kafalarına göre bir hoca... Bunlarda oruç tutuyor. Ye babam ye... Nede olsa haram mideye gitmiyor...

Bak gene şarteller attı bende,tüm yolsuzlukları yap,kul hakkı ye,sonra da 2 rekat namaz kıldın diye ortaya düş bu milletin yüzde 99'u müslüman de,bu mu müslümanlık?!...

Şimdi Yüzde doksan dokuz demek ne demek ? İşte bütün mesele bu ... Futbolda bilirsiniz kaçan gollerde yüzde doksan dokuz göllük pozisyondu derler hep ama nedense hep o yüzde bir tutar...
Birde dış görünüşe aldanmamak lazım diye bir söz vardır. Yani bakarsın adama sözleri ve giyimiyle tam bir islam sanırsınız amma iş ciddi konuşmaya geldiğinde tavır ve davranışlara sahte islam olduğunu anlarsınız...
Minareyi çalan kılıfını hazırlar diyede bir söz vardır ki işte bunlar yaptıkları rezaleti dindar kisve altında saklamak isterler... Bakın şöyle çevrenize yada akşam tv lerde bazılarının konuşmalarına bunlardan bol miktarda görürsünüz...
Acaba yüzde doksandokuzun yüzde kaçı gerçek ?

Haberi günümüz bukelamunlarını ortaya çıkarma ve vatandaşlarımızın duyarlılığını etkilemesi açısından dikkat çekici olması nedeniyle yer vermiştim.Bu
tür hadiselerin önüne geçmenin yolunun dinimizi iyi öğrenerek hurafelerden arındırılmasının çıkış yolu olduğunu diyanetimize büyük görevler düştüğünü belirterek saygılarımı sunarım..

Müslüman Değil
Bunlar Uğursuz...

AKP nin iktidarı şimdiye dek eşine rastlanmayan bir hortumculuğun hırsızlık,rüşvet,sömürü,üçkağıt,yolsuzluk,fırsatcı lık,alavere dalavere meşherine döndü...
Oğullar..
Damatlar..
Yeğenler..
Hısım, akraba, taallukatın seferberliğinde ye takıyyeci ye!..
Bunlar mı Müslüman?..
Bunlar kutsal İslamı, memleketi soymak,yabancıya satmak,devleti hortumlatmak için kullanıyorlar..
İslamiyete düşman bunlar...
Müslümanlığı kirli siyasetlerine alet eden üçkağıtcılar bunlar...
AKP nin kodaman takımı ne diyordu?..
Hani bu düzen bozuktu.. Bunun yerine hak bir düzen getirilecekti..
Adelet,huzur,güven,hasiyet olcaktı...
Heyhat heyhat heyhat..
Böyle diyenlerin bir kısmı ellerine fırsat geçer geçmez bozuk dedikleri düzenin kemiklerine,menfaatlarına,rantlarına köpekler gibi saldırdılar.
Gençliklerinde Bu düzen bozuktur diye küçük dilleri görünecek şekilde avaz avaz bağıran nice uğursuz şimdi mücahitliği bıraktı,müteahhitlik yapıyor.
Rant rant rant..
Onların aklı fikri rattadır.
Dinleri paradır,kıpleleri karıdır o habislerin.
Ya Rabbi,şu saf Müslümanlar ne korkunç tuzaklara,ne dipsiz uçurumlara düştüler.
..........................................
Meskenin en iyisi ve lüksü..
Yazlığın en iyisi ve lüksü..
Giysilerin en iyisi..
Yemeklerin en iyisi..
Allah Allah!.. Peygamber bize böyle mi öğüt veriyor?
.............................................
Hani mensubu olmakla övündüğümüz İslam dini ve şeriatı haram yemeyi yasak etmişti?
Şu sahtekarlar bunca serveti samanı malı mülkü nereden ve nasıl kazanmıslardı?
Kimi devleti soymus,kimi eyidelebleri talan etmiş,kimisi de saf ve akılsız Müslümanları..
Çatlayıncaya,patlayıncaya,tıksırıncaya kadar yemişler,şişmişler..
.................................................. .
Dinimiz haram yemeyi yasak kılmıstır...
Dinimiz şüpheli şeylerden kaçınmayı öğütlemektedir..
Dinimiz Helalin hesabı,haramın azabı vardır demektedir..
Uğursuzlar dilleriyle bunları söylerler,uygulamada ise tam tersini yaparlar..
.......................
Yukarıda italikle dizilmiş bölüm Memet Şevket Eygi nin dün Milli Gazete de yayımlanan yazısından aktarılmıştır.

Uğursuzlar ın Müslümanlık pazarlamasıyla saf ve akılsız Müslümanları ketempereye getirdiklerini söylemektedir.ki doğrudur..
Bunlar kimlerdir?
Bunlar eşlerine başörtüsü yerine türban taktıranlardır..
Bunlar Müslümanlığa yürekleriyle değil,mideleriyle bağlı olanlardır..
Bunlar Evangelist Bush takımına biat ederek iktidar koltuğuna oturanlardır..
Cumhuriyet tarihinde bunlar kadar üçkağıtçı iktidar görülmedi!..
Allah Türkiye Cumhuriyeti ni bu üçkağıtçı sahte Müslümanlardan kurtarsın..

İlhan Selçuk 7-4-2007 Cumhuriyet