TÜRKLERİN
“VATANSEVERLER PARTİSİ”
KURULUŞ BİLDİRİSİ
BAĞIMSIZLIĞINA DÜŞKÜN ULU TÜRK MİLLETİ'NE !
Kökleri yeryüzü tarihinin en derinlerinden gelen bağımsızlık, özgürlük, düşüncenin, hayatın her türüne saygı, hoşgörü yaşamının bir parçası olmuş Türk Milleti çok parçalı durumdadır ve sistemli, sürekli saldırı altında yaşamaktadır. Elbette ki her devlet çıkarları doğrultusunda davranmakta, milletler arenasında dostluklar değil, çıkarlar söz konusu olmaktadır. Ancak Avrupa Uydurma Birliği, ABD ve Rusya'nın hiçbir millete uygulamadıkları biçimde, her türlü çıkar hesaplarının da üstünde adeta intikam hisleri ile ortak bir cephe alarak her türlü melaneti her alanda yapmaktadırlar. Askeri alanda yaptırımlarının pahalıya mal olacağını tarihlerinden bilen bu şer cephesi; kendilerinin en güçlü, Türklerin en zayıf düşürüldüğü alan olan ekonomide, yerli işbirlikçi kimi yazılı/görsel basının, sözde aydınların ve hükümetlerin de yardımıyla işgal başlatmışlardır. Türkiye Cumhuriyeti'nde bugün gelinen nokta işgaldir, ekonomiye hakim olan, bir ülkenin her şeyine hakim olur. Bu nedenle öncelikle Türkiye Cumhuriyeti'nin ekonomisi ele geçirilmiştir. Merkez Bankası kendi parasını bile kullanamamakta, yabancı paraları Türk parasının yerine ikame etmekte, kendi iç piyasasındaki para basma kararını bile alamamaktadır, buna rağmen yine de tatmin olmayan işgalci güçler, Merkez Bankası'nı özerk yapıp, bir takım hesapların şehri İstanbul'a taşımayı gerçekleştirmeye çalışmaktadırlar. Amaç artık Türkiye'yi geriye dönüşü olmayacak biçimde tam teslim almaktır, bu örnek işgalin sadece bir parçasıdır. Mülk edinme yasaları değiştirilmiştir, satışı söz konusu olan sadece evler değildir, bütün Türkiye Cumhuriyeti'nin güvenliği ile ilgili kritik satışlar yapılmaktadır. Osmanlı dönemini aratmayan kapitülasyonlar peş peşe verilmektedir. Petrol yasası gibi birçok yasa ve uygulama Vatana ihanetin ta kendisidir, Türkiye Cumhuriyeti'nin en yüksek kademesi bu ve bunun gibi yasaların milli çıkarlara aykırı çıkarıldığını belirtmektedir. Son beş yıllık iktidar döneminde Türkiye Cumhuriyeti işgalci/sömürgeci güçlerce ekonomik operasyona tabi tutulmuştur, en son finans ve yeraltı zenginliklerin talanı ile bitirilmek üzeredir ve yerli işbirlikçiler iktidardan gitmeden önce üzerlerine aldıkları bu görevleri de tümüyle bitirmek istemektedirler.
İşgalci güçler bu iktidarın devamından yanadır, 2007'den sonraki dönemde de fiili olarak Türkiye Cumhuriyeti'nin topraklarını bölmeyi, 70 milyona yakın Türk Milleti'ni Sevr haritasında olduğu gibi İç Anadolu'da küçük bir devletçik olarak yaşatmayı planlamaktadırlar, çünkü onlara göre Türkler bu coğrafyada işgalci olarak bulunmaktadırlar. Bu nedenle 2007 Türkiye için ya diriliş yılı olacaktır ya da esaretin geriye dönülmez yola girdiği yıl. Ne yazık ki Türkler, Milli Kurtuluş Savaşı'ndan sonra rehavete kapılırken, Türk Milli Kurtuluş Savaşı mağlupları boş durmamış, Türkiye Cumhuriyeti'nin üzerinden ellerini çekmemişlerdir. Nitekim kısa zamanda Yolbaşımız Mustafa Kemal ATATÜRK'e ya da Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuna isyan eden Vatan Hainlerinin torunları baş işbirlikçiler olarak iktidarlara seçtirilmişlerdir.
Şimdi Türk Milli Kurtuluş Savaşı'nın rövanşı oynanmaktadır, manzara Osmanlının 1900'leridir, başroldeki işgalci/sömürgeciler yine aynı devletlerdir, işbirlikçilerin karakteri ve yöntemi yine aynıdır. İşgali ekonomi ve siyasetle sınırlı tutmamışlar, her alana yayılmışlardır, şimdi son milli mevziiler olarak işgal sırası devletin ayakta kalmış birkaç kurumunda ve milli karakteri olan toplumsal bilinçtedir . Toplumsal Bilinci Milli Kurtuluş Savaşı'nda ‘Padişahçılık' adıyla ya da dinsel yönden işgal etmeyi denemişler ama başarısız olmuşlardır, çünkü bütün açıklar önceden görülmüş ve Mustafa Kemal ATATÜRK tarafından kapatılmıştır. Tarihimizden ders çıkaran işgalci/sömürgeci devletler Türklerin Milli Bilincini ele geçirmedikleri sürece işgalin her an ters döneceğini, Türk Milleti'nin Mucizelere yabancı olmadığını bilmektedirler. İşte bu nedenle Vatanseverliği hamasi nutuk diye değerlendiren, işte bu nedenle Vatan satışını ‘Ege'de üç beş ev satışı' diye Türk Milleti'ne seslenen melun ağızlara ihtiyaçları vardır, işte bu nedenle hiçbir Türk Vatanseveri, Milliyetçisi kafatasçı olmadığı halde kafatasçı oldukları yönünde Türk Milleti'ni inandırmaya çalışan, işte bu nedenle işbirlikçi sermayenin sesi olan Vatan aleyhine, tröstler lehine Sivil Toplum Kuruluşları kurup Vatanın birliğine/bölünmezliğine saldıran melunlara ihtiyaçları vardır.
Türklerin “Vatanseverler Partisi”, Türk Milleti'nin yıllardır işgalci/sömürgeci güçler tarafından örülen örümcek ağına takılmış bir sinek olmadığını tüm Yeryüzüne haykırmak için, Ekonomiden Siyasete kadar her alanda başlatılacak Milli Kurtuluş Savaşı'na önderlik etmek için, Milli Değerleri canlandırmak için, Türkiye Cumhuriyeti'ni; Milliyetçi, Devletçi, Halkçı, Laik, Cumhuriyetçi, Devrimci ilkeleri uygulayan, Merkeziyetçi, Demokratik, Hukukun üstünlüğünü savunan, Ulus devlet olarak devam ettirmek için kurulmaktadır.
Türklerin “Vatanseverler Partisi”, Yolbaşı Mustafa Kemal ATATÜRK'ün yolunda -ATATÜRK Milliyetçisi- olarak, “Ne Mutlu Türküm Diyene” cümlesini diyebilen, Türk Topraklarını Öz Vatanı kabul eden, bu Vatana hizmet eden her bireyi Türk kabul eder.
Ve Türklerin “Vatanseverler Partisi”, iktidara geldiğinde sadece Türkiye'nin değil, öncelikle Yeryüzündeki tüm Türklerin olmak üzere, tüm mazlum milletlerin iktidarına geldiğinin bilincini ve sorumluluğunu taşımaktadır.
Türklerin “Vatanseverler Partisi”, her alanda yıllardır ince oya gibi örülen bu işgalin geri püskürtülmesinin adımlarını;
Toplumsal Bilincin Milli olması,
Ekonominin yeniden düzenlenmesi,
İşbirlikçilerin açığa çıkarılması,
İşgal edilen tüm mevzilerin tekrar kazanılması,
Yolsuzlukların engellenmesi, geçmişin mutlaka adalete hesap vermesi,
Tüm Türk Devletleri kapsayan, öncelikle Ekonomik işbirliği ile başlayan ve her alana yayılan işbirliğinin gerçekleşmesi olarak görmektedir.
... ULU TÜRK MİLLETİ !
GÖZÜNÜZ BAĞIMSIZLIKTA,
KULAĞINIZ MUSTAFA KEMAL ATATÜRKYOLUNDAKİ “ VATANSEVERLER PARTİSİ”'NDE OLSUN ! ...
Mehmet Refik YÜCEL
Vatanseverler Partisi
Kurucu Başkanı
2007 ...