Yeni Hukuki Kaynak: İHALENİN VE İHALENİN BOZULMASININ SONUÇLARI (T.UYAR)

Hukuk Makaleleri ve Mevzuat Kısmına yeni bir hukuki kaynak eklendi, üzerinde tartışmak ister misiniz :


İHALENİN VE İHALENİN BOZULMASININ SONUÇLARI (T.UYAR)

İhalenin kesinleşmesi sonuçları arasında sayılan ;

"Satılan taşınmazın -üzerindeki (tapu kaydındaki) her türlü haciz, ihtiyati haciz, ihtiyati tedbir gibi her türlü kayıtlardan arınmış (âri) olarak-[28] alıcı adına tescili için tapuya yazı yazılır (İİK. mad. 134/VIII; 135/I).[29]
İntifa hakkı ile yükümlü olarak» satılmış olan taşınmazın alıcı adına tapuya tescilinin de bu şekilde yapılması gerekir." hususuna aykırı bir dava ile karşı karşıya kaldık.

İhale sonucunda icra takibinin tarafları ile alakalı olmayan müvekkil adına tescil edilmiş gayrimenkule, kısa bir süre sonra Hazine tarafından dava açılarak buranın orman arazisi olduğunu gerekçesi ile Tapu Tescil davası açıldı. Ve malesef İİK.nun yukarıdaki maddelerini ileri sürerek burayı tüm takyidatlardan ari olarak ve Devletin Adalet Bakanlığı organı olan İcra Dairesi ihalesinden aldığımızı iddia etsek de, herhangi bir ihalenin feshi davası açılmadığını iddia etsek de, söz konusu gayrimenkulün 20 yıldır tapuda kayıtlı ve 2-3 el değiştirdiğini iddia etsek de dava aleyhimize sonuçlandı. Yargıtay da malesef kararı onadı.
Biz şu anda zararın tazmini için Adalet Bakanlığı'na dava açmak zorunda kaldık. Buradan da sonuç alınamazsa Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine başvuru yapmaktan başka çare kalmamakta.

Dolayısiyle ihalenin kesinleşmiş olmasının sonuçlarından olan, taşınmaz üzerindeki tüm kısıtlamalardan arınmış olarak tescil edilir şartı burada işlemedi.
Görüşlerinizi merak etmekteyim.

Verilen karar doğrudur. Ormanı yaktırmayız.Adı üzerinde : "ORMAN KANUNU" Ormanlarımız Acaristan'a kalmadı da size mi kalacaktı?

Şaka bir yana, AİHM' kadar uzanmaya gerek kalmayacak çünkü devletin sorumluluğu ilkesi burada işleyecektir.

Ayrıca sayın Av.Talih Uyar'ın makalesindeki bu maddeye kısmen katılmamaktayım.

"d- Taşınmaz borçlu ya da başkaları tarafından işgal edilmekte ise, icra memuru tarafından boşaltılarak alıcıya teslim edilir (İİK. mad. 135/II).[31]
Doktrinde[32] ve uygulamada satılan taşınır[33] ve taşınmazların[34] «ancak ihale kesinleştikten sonra» alıcıya teslimi gerektiği görüşü benimsenmektedir. Kanımızca; satılan taşınırların «ihale kesinleşmeden» alıcısına teslim edilmemesi doğru ise de satılan taşınmazların «ihale kesinleşmeden» alıcısına teslim edilmemesi hatalıdır. Bu sakınca özellikle satılan taşınmazın bir fabrika olması halinde ortaya çıkmakta, alıcısının «ihalenin bozulması» davası sonuçlanmadan fabrikanın teslim edilmemesi haklı olarak onun sızlanmasına neden olmaktadır. İhaleyle mülkiyeti (ve satılanın nef’i ve hasarını) kazanmış olan alıcı, çok kez fabrikayı çalıştıramama durumu yanında, fabrikanın bir yangın tehlikesi karşısında gerekli önlemleri alamamaktan dolayı yok olmasına da seyirci kalmaktadır. Satılan taşınmazın alıcısına teslimi için, «ihalenin kesinleşmesi gerektiği» öngörülmemiştir. Sadece, «satılan taşınmazın alıcı adına tapuya tescil edilebilmesi için, ihalenin kesinleşmesi gerekmektedir (İİK. mad. 134/VIII; 135/I). Satılan taşınırın -ihale kesinleşmeden- alıcısına tesliminden doğacak sakıncalar, satılan taşınmazların -ihale kesinleşmeden- alıcısına tesliminde sözkonusu olmaz. Örneğin, satın aldığı taşınmazı «teslim» almış olan alıcı bunu -henüz tapuda tescil işlemi yapılmadığı için- başkalarına satamaz... Bu nedenle, kanımızca, satılan taşınmazların -ihale kesinleşmemiş olsa dahi- istemde bulunmaları halinde, alıcılarına teslim edilmesi daha isabetli olacaktır.[35] [36]"

"Satılan taşınmazların «ihale kesinleşmeden» alıcısına teslim edilmemesi hatalıdır." görüşüne tam olarak katılamamaktayım. Gayrimenkulün teslimi ancak özel şartlarda, örneğin fabrikanın işletilmediği, boş bırakıldığı veya 3 cü şahıslar tarafından Fuzuli işgal edilmesinin tesbiti hallerinde mümkün olabilmelidir. Yoksa ihalenin feshi halinde borçlunun haklarına halel gelecektir. Bu itibarla taşınmazın ihalenin kesinleşmesini beklemeksizin teslimi ancak ve ancak özel şartlar dahilinde söz konusu olmak zorundadır.

Menkul satışı yapılıp alacağa mahsuben alacaklıya ihale edildikten 1 gün sonra başka bir alacaklı benim daha önceden haczim vardı deyip ihalenin feshini istedi.
Alacaklının önceden haczi olduğu doğru ancak bunu bilmemiz mümkün değil. Haczi aynı icra müdürlüğünce yapılmış. İcra Müdürlüğünün bilmesi gerekir mi? Birde bizim 1 lira kıymet verdiğimiz menkule 75 lira değer verilmiş.
Şimdi hangi haciz tutanağı geçerli olacak 1 lira değer yazılan bizimki mi 75 lira değer yazılan şikayetçinin ki mi?
Teşekkürler