Müteselsil Kefalet Hakkında
Merhaba,
Arkadaşlarımdan birinin kullandığı konut kredisine kefil oldum. Kredi ödemelerinde şu an gecikmeler sebebiyle beni aradılar ve müteselsil kefil olduğumu, isterlerse borçlu yerine direk bana gelebileceklerini de söylediler. Tüketici Kanununa göre teminat olarak alınan ipotek nakde çevrilmeden önce bana gelemezler gibi bir anlam çıkardım.
Fakat Borçlar Kanununa göre de müteselsil kefaletin "alacaklı isterse direk müteselsil kefile gidebilir" anlamına geldiğini okudum. Fakat alt kısımlarında ise kefilin mahkemeye başvurup önce ipoteğin nakde çevrilmesini talep edebileceğini veya önce borçluya gidilmesini talep edebileceğini yazan bir madde de okudum, iyice kafam karıştı. Maddeleri ben mi yanlış yorumladım, yoksa yanlış yerlerimi okudum bilmiyorum. Beni ilgilendiren şey şu: banka sonuç olarak doğrudan bana gelebilir mi şimdi?
Cevap verebilirseniz sevinirim. Şimdiden teşekkür ederim.
Re: Müteselsil Kefalet Hakkında
Sayın anticore,
Arkadaşınızın bankadan kullandığı konut kredisine olan kefaletinizin, 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun'un 10'uncu maddesi kapsamında "adi kefalet" olduğu düşüncesindeyim.
Gerçi kanunda bu konu çok açık bir şekilde ifade edilmemiş ama sonradan yürürlüğe giren 5464 sayılı Banka Kartları ve Kredi Kartları Kanunu'nda, kredi kartı kullanımlarındaki kefalet, Borçlar Kanununda belirtilen adi kefalet hükümlerine tabi tutulmuş ve asıl borçluya başvurulup borcun tahsili için tüm yollar denenmeden kefilden borcun ifasının istenemeyeceği hükme bağlanmıştır.
Kanun koyucunun benzer iki tür kredide farklı bir düzenleme yapmasının haklı ve makul bir gerekçesi olmadığını ve tüketici kredilerine kefaletin müteselsil, kredi kartlarına kefaletin ise adi kefalet olarak öngörülmediğini, dolayısıyla, 4077 sayılı Kanun kapsamındaki kredilere ilişkin kefaletin de adi kefalet olduğu düşüncesindeyim.
Kişisel görüşüm, bu durumda asıl borçludan borcun ifası talep edilmeden ve tahsil edilemediği belgelendirilmeden sizden istenemeyeceği yönünde.
Selamlar.
Re: Müteselsil Kefalet Hakkında
sayın anticore,
2. Müteselsil Kefalet
Uygulamada en çok rastlanılan kefalet türü “Müteselsil Kefalet” tir. Müteselsil kelimesi ile
anlatılmak istenen; “Alacaklının dogrudan dogruya asıl borçluya basvurmaksızın kefil aleyhine
takibe geçebilmesi” dir. Adi kefalette kefil önce asıl alacaklıya müracaat edilmesi veya rehnin
paraya çevrilmesi def’ilerini ileri sürebilecekken, müteselsil kefalette bu haktan feragat
etmistir.
Ticaret Kanunu uyarınca, ticari borçlara kefalet, aksi kararlastırılmadıkça müteselsil kefalettir.
Bunun dısında, adi kefalet normal kefalet türü olarak kabul edildiginden, müteselsil kefaletin
kefalet sözlesmesinden açıkça anlasılması gerekir.
Müteselsil kefaletin alacaklıya sagladıgı en büyük fayda, borç muacceliyet (takip edilebilirlik)
kazandıgı an kefile basvurarak alacagını talep edebilmesidir.
Re: Müteselsil Kefalet Hakkında
Tekrar merhaba,
Onur Bey ve Eda Hanım cevap verme nezaketi gösterdiğiniz için teşekkür ederim.
Re: Müteselsil Kefalet Hakkında
TÜKETİCİNİN KORUNMASI HAKKINDA KANUN
TÜKETİCİ KREDİSİ
KAPSAM
Madde 2 - Bu Kanun, 1 inci maddede belirtilen amaçlarla mal ve hizmet piyasalarında tüketicinin taraflardan birini oluşturduğu her türlü tüketici işlemini kapsar.
Madde 10 - (Değişik madde: 06/03/2003 - 4822 S.K./15. md.)
" Kredi veren, taksitlerden birinin veya birkaçının ödenmemesi halinde kalan borcun tümünün ifasını talep etme hakkını saklı tutmuşsa, bu hak; ancak kredi verenin bütün edimlerini ifa etmiş olması durumunda ve tüketicinin birbirini izleyen en az iki taksidi ödemede temerrüde düşmesi halinde kullanılabilir. Ancak kredi verenin bu hakkını kullanabilmesi için en az bir hafta süre vererek muacceliyet uyarısında bulunması gerekir. Tüketici kredisinin teminatı olarak şahsi teminat verildiği hallerde, kredi veren, asıl borçluya başvurmadan, kefilden borcun ifasını isteyemez."
II:MÜTESELSİL KEFALET:
Madde 487 - Kefil, borçlu ile beraber müteselsil kefil ve müşterek müteselsil borçlu sıfatı ile veya bu gibi diğer bir sıfatla borcun ifasını deruhde etmiş ise alacaklı asıl borçluya müracaat ve rehinleri nakde tahvil ettirmeden evvel kefil aleyhinde takibat icra edebilir.
Bu babın hükümleri, bu nevi kefalete de tatbik olunur.
Yukarıdaki kanun hükümlerini birlikte değerlendirildiğinde Kanun koyucunun Tüketiciyi koruma yasasına kefil için alıntı yaptığım hükmü eklemesinin esasen SAyın Onur beyin de ifade ettiği gibi adi kefalet olarak kabul ettiğini anlamamız gerekir. Esasen müteselsil kefalet ve adi kefalet zaten borçlar yasasında düzenlendiğine göre bu düzenlemeye tüketici kredileri yönünden bir istisna getirmiş olduğununun kabulu gerekir. Başka bir deyişle tüketici kredilerinde kefaletin türü belirtilmiş bile olsa Tüketici yasasının bence emredici hükmü gereğince tüketici kredileri açısından kredi kullandıran tarafın asıl borçlu hakkında aciz vesikası almadan kefile müracaat edememesi gerekir.
Konut kredilerine özgü olarak söylenecek diğer bir hususu ise eğer söz konusu borç için ipotek tesis edilmiş ise yine yasa gereğince bankanın kambiyo senedi de alamayacağına göre asıl borçluya haciz takibide yapamayacaktır. Üstelik ipoteklerin büyük bir olasılıkla karz ipoteği şeklinde alınmış olması halinde taşınmaz satılıp paraya çevrilinceye kadar ne asıl borçluya ne de kefile haciz takibi yapılamayacaktır diye düşünüyorum