Sigorta poliçesi ile dolandırıcılık

Elinde bir sigorta acentesine zimmetli "Hayat sigortası ön bilgi formu" ile gelen ve komisyon karşılığı hayat sigortası pazarlayan bir şahıs, zimmetli formu doldurup vatandaşa veriyor ve prim ödemesine karşılık çek alıyor.

Bu şahıs daha önceden de çeşitli sigorta poliçeleri yapmış ve acente kredi kartlarından primleri tahsil etmiş. Çeki alan adam çeki tahsil edip acenteye ödemiyor. Vatandaş acenteyi aradığında acente poliçelerinin çalındığını söyleyip savcılığa bu dolandırıcıyı şikayet ediyor.

Sigorta şirketi acente ile sözleşmesini halen feshetmedi. Vatandaşın parasını da ödemeye yanaşmıyor. Zira zimmetli formun üzerinde dolandırıcı şahsın isim ve imzası var. Sigorta bunu gerekçe gösteriyor.

Formlar acentelere zimmetli olduğundan ve bu şahıs daha önce de bu acente adına sigorta pazarlaması yaptığından sigorta firmasının da sorumlu olması gerektiğini düşünüyorum. Bankaların, her türlü hizmet kusurundan sorumlu olması gibi , sigorta şirketi de zimmetli evrakının dolandırıcılıkta kullanılmasından sorumlu olmalı. Bu konuda düşünceleriniz nelerdir ? Ayrıca görevli mahkeme bankacılıkta olduğu gibi ticaret mahkemesi midir ?

Bu form ve poliçelerin zimmet sorumluluğu ile ilgili bilgisi olan yok mu ?

Acenta olmanın bazı koşulları vardır. ( her sigorta şirketine göre değişmektedir ) Sigorta şirketleri acentalık verirken ,acenta adayının portföyünü incelediği gibi şirketinin acenta aracılığı ile piyasada adının lekelenmesi, insanları zarara uğratması ihtimaline karşı malına ipotek koyar.

Sigorta şirketi böylece acenta verirken kendini olabilecek suistimallere karşı güvenceye almaktadır.

Sigorta şirketi acentaya zimmet karşılığında poliçeler verir. Acenta ise adına zimmetlenen bu poliçeleri satış yapacak olan kişilere kendi içinde zimmet yaparak satıcıya verir ve bu acentanın sorumluluğundadır. Acentalar bu gibi sorunlarla karşılaşmamak adına, satış ekibini oluştururken dikkatli olmak durumundalar.

Bu da şu demek oluyor; fesh edilmediğine göre sözü geçen poliçelerden öncelikle acenta dolaysıyla yine sigorta şirketi de sorumludur. Eğer acente bu durumu daha evvel şirkete bildirmişse; sigorta şirketi, sigorta poliçesindeki tanzim tarihi ile acentanın kayıp ilanı verdiği tarihi göz önünde bulundurmak durumunda ve bu nedenle fesh etmemiş olabilir. Eğer, kayıp ilanı verildikten sonraki tarihte poliçe yapılmış ise hükümsüzdür. Fakat poliçe düzenlendikten sonra kayıp ilanı verilmiş ise elinizdede düzenlenen bu formun bir nüshası var ise kanıt olarak kullanabilirsiniz.

Saygılarımla.

Ben de ,deniz02 isimli meslektaşlarımızın beyanlarına katılıyorum.yani;elbette ki burada sigorta şirketinin sorumluluğu var.Yani bu risklere karşı sigorta şirketi ,kendisini acentaya karşı korumaya almış olmalıdır.kaldı ki;sayet poleçeyi satan alan şahsın elinde geçerli sigorta poliçesi varsa aktin tamamlanmış olduğu kabul edilir.Acentanın yetkili olup olmaması yada iç ilişkide akte aykırı davranmış olması sigorta ile acente arasında anlam ifade eden bir durumdur,sigorta yaptırana karşı öne sürülemeyecek itirazlardır.bu itibarla ;davaya ticaret mahkemesinde bakılacaktır ve sigorta ettiren şahıs ,mevcut tüm zararlarını sigorta poliçesine istinaden sigorta şirketinden isteyebilecektir.