Printable View
Merhaba,
Benim merak ettiğim iş müfettişlerinin teftişi sonucunda bulunan uygunsuzlukların giderilmesi için belirli bir süre verilmesi gerek miyor mu? Uygunsuzlukların giderilmesi için süre verilmeden hemen idari para cezası kesilebilmekte mi?
Teşekkürler
Tuğba
İdari para cezasının uygulanacağı durumlar yasada belirtilmiştir. İş müfettişleri teftiş ettikleri işyerlerinde bu durumu tespit ettiklerinde süre vermeden hemen ceza yazabilirler. Süre verilmesi ile ilgili bir yasal düzenleme anımsamıyorum. İdari para cezasına itiraz hakkınız var. Selamlar.
İş Sağlığı Güvenliği Tüzüğü gereğince alınması gereken önlemlerin alınmamış olması , (örneğin makina koruyucuların bulunmaması, kişisel koruyucuların verilmemesi vb.) durumunda veya bir iş kazası sonucu inceleme yapan müfettişin işyerinde eksik gördüğü hususların tamamlanması gibi nedenlerle, işverenlere genellikle 30-45 günlük bir süre verilip, tamamlanıp tamamlanmadığı şeklinde yazılı bildirimde bulunmaları istenebilir.
Ancak İş Kanunu uyarınca direkt idari para cezası uygulanması gereken hallerde süre verilmesine gerek yoktur. Müfettiş raporuna istinaden işverene idari para cezası tebligatı gönderilir.
Selamlar,
Tuğba Hanım, lütfen benimle (Yönetim tarafından silinmiştir.) adresi aracılığıyla iletişime geçiniz. Acil yardımınız gerekli. Hazırladığınız İşçi El Kitabı hakkında.
Tugba hanım sizden acil mail ya da bır cevap beklıyorum (Yönetim tarafından silinmiştir.) no lu telefondan da bana ulaşabılırsınız.
!!!!!!Alıntı:
pinartayhan rumuzlu üyeden alıntı
Öncelikle kolay gelsin hepinize sorum şu olacak:
SSK müfettişi, çalıştığım şirkette yaptığı teftişte sadece şirketten bağımsız olarak hammaliyelik yapan ve şirketle hiçbir hukuki bağ (iş sözleşmesi gibi)içinde olmayan birkaç işçiyi yemek listesinde adlarının geçmesi sebebiyle şirketimizde sigortasız olarak çalıştığı rapor ederek idari para cezası düzenledi yaptığımız itirazda sulh ceza mahkemesi tarafından reddedildi. Ancak olay tamamen bahsettiğinmiz şekilde ve bu işçilerin şirketimle hiçbir bağlantısı yok bu durumu nasıl ispat edebiliriz ve SSk müfettişinin yapmış olduğu bu inceleme ve sadece kanaatine dayanarak tanzim ettiği rapor yasaya uygunmudur eğer değilse bu konuda hangi kanun ya da mevzuattan faydalanabilirim? Yanıtlarsanız çok müteşekkir kalırım, teşekkürler.
Sayın ozan@taman,
4857 sayılı İş Yasası :
İdari para cezalarının uygulanmasına ilişkin hususlar
MADDE 108. - Bu Kanunda öngörülen idari nitelikteki para cezaları gerekçesi belirtilmek suretiyle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürünce verilir.
Bu Kanunda yazılı olan idari para cezaları o yerin Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Bölge Müdürü tarafından verilir. Verilen idari para cezalarına dair kararlar ilgililere 11.2.1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat Kanunu hükümlerine göre tebliğ edilir. Bu cezalara karşı tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yetkili idare mahkemesine itiraz edilebilir. İtiraz, idarece verilen cezanın yerine getirilmesini durdurmaz. İtiraz üzerine verilen karar kesindir. İtiraz, zaruret görülmeyen hallerde evrak üzerinde inceleme yapılarak en kısa sürede sonuçlandırılır. Bu Kanuna göre verilen idari para cezaları, 21.7.1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
Görüldüğü gibi, mahkeme itirazınızı reddetmiş ve para cezası kesinleşmiştir.
Aktardığınız bilgilere göre, müfettişler işyerindeki incelemede sizin açıklamalarınızdan tatmin olmayıp idari para cezası uygulamışlar. Onları suçlayabilmek pek mümkün değil. Zira sizin iyiniyetle yaptığınız açıklamalar, maalesef ülkemizde birçok işyerinde yapılan kötü niyetli uygulamaları çürütür nitelikte değil. Eğer sözkonusu iş bir taahhüt işi idiyse, işin niteliğine göre, işçilerin geçici çalışmasını kanıtlayacak bir sözleşme (örn. bir takım sözleşmesi) düzenlemiş ve ibraz etmiş olsaydınız, müfettişleri ikna edebilirdiniz.
Esenlikler,
Kasıman kardeş sanırım cevabında ufak bir hata var. 4857 sayılı kanun İş Kanunudar lakin arkadaşın sorun İş Kanununa değil Sosyal Sigortalar Kanununa 506 sayılı yasaya dayanıyor. Dolayısıyla sanıyorum ki uygulanacak norm 4857 sayılı yasanın 103. maddesi değildir.
Bu noktadan sonra Sulh Hukuk mahkemesinin vermiş olduğu karar ön plana çıkar. Davanın red gerekçesi nedir acaba...
Bu arada olaya uygulanacak maddemiz budur.
"(Değişik fıkra: 08/02/2006-5454 S.K./5.mad) İdarî para cezaları ilgiliye tebliğ edilmekle tahakkuk eder ve tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenir veya aynı süre içinde Kurumun ilgili ünitesine itiraz edilebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde yetkili sulh ceza mahkemesine başvurabilirler. Bu süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde idarî para cezası kararı kesinleşir. Sulh ceza mahkemesinin verdiği son karara karşı, yargı çevresinde yer alan ağır ceza mahkemesine itiraz edilebilir. Bu itiraz, kararın tebliğ tarihinden itibaren en geç yedi gün içinde yapılır. 2.000 Yeni Türk Lirası dahil idarî para cezalarına karşı sulh ceza mahkemesine başvuru üzerine verilen kararlar kesindir. Mahkemeye başvurulması cezanın takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ödenmeyen idarî para cezaları, bu Kanunun 80 inci maddesi hükmüne göre tahsil edilir. İdarî para cezalarının, Kuruma itiraz ve yargı yoluna başvurulmaksızın tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme, idarî para cezasına karşı kanun yoluna başvurma hakkını etkilemez."