Haneyi terk nedeni ile boşanma davası

Benzer bir durum da ben de var. 2003 Ağustosunda evlendim. Eşim Aralık sonunda haber vermeksizin evi terk etti ve ailesinin evine döndü. Ben kendisini evde bulamayınca telefon açıp yerini öğrendim. Kendisini almak ve eve geri götürmek istediğimi söylemek amacıyla ailenin evine gittim ancak çok ağır hakaretlerle evden kovuldum. Halbuki dört ay süren beraberlikte ne aldatma ne şiddet ve ne de onur kırıcı herhangi bir tavrım olmamıştı. Ailenin kışkırtması nedeniyle sorun yaşıyorduk. Onlar beni kabullenememişti. Ben böyle kovulduktan bir hafta sonra aile büyüklerimi ikna amacıyla veya en azından sorun hakkında bilgi sahibi olurlar diye oraya yolladım. Çünkü eşim vaktiyle beni aldatma ile tehdit etmişti.
Boşanmak istiyorlar ve davayı benim açmam konusunda ısrarlı idiler zaten evden kovarken de bana dava açmamı söylüyorlardı. Bir ziyaret daha oldu ve sonuç aynıydı. Ben bu süre zarfında evde yanlız yaşamaktaydım. Eşim beni sık sık arayıp para istiyor ve söke söke alacaklarını iddia ediyordu. bir buçuk aydan sonra Eşim hariç tüm ailesi babası annesi ve ağabeyleri dayımı ziyaret ettiler. Ben henüz boşanmanın adını bile anmamışken onlar gelip "bu cenazeyi kaldıralım,.. boşansınlar. bize şu kadar para verin bir kağıt yazıp beraber imzalasınlar bu iş bitsin.." türünden laflar ettiler. Cenazeyi cenaze haline getirenler kendileri olduğu halde, böyle bir durumda haksız taraf oldukları halde hatta bana karşı çok onur kırıcı ve aşağılayıcı davrandıkları halde benden nasıl oluyorda para isteyebiliyorlar, sürekli kabaran bir faturayı bana kesebiliyorlar hayret ediyorum. Bu olanlardan sonra ben, eşimin evi terkinden sonra iki aydan fazla zaman olmuştu ki evi boşaltmaya karar verdim. sık sık telefon açıp beni aşağılayan ve benden söke söke para koparacağını iddia eden birinin gülümseyerek evine geri döneceğini bekleyemezdim zaten. Bu olanlardan sonra karşı taraf! belirli periyotlarla ailemi arayıp nabız yoklamaya devam ettiler ediyorlar. birkaç avukat arkadaşla görüştüm, alanları dışında bir yorum yapmaktan kaçındılar. Ben ise Boşanma konusunda deneyimli bir avukatla görüşemedim, ki bunun bana ağır bir maddi yük yükleyeceğinden şüphem de yok. Kendim araştırdım medeni kanunun ilgili hükümlerini bir bir okudum. Anladığım kadarıyla ortak konutu terk bir boşanma nedeniymiş. Ve dava açma hakkına sahip olan taraf terk edilen eş imiş yani ben. Ayrıca manevi tazminat, kusursuz veya daha az kusurlu eş tarafından talep edilebiliyormuş. Eşlerden birinin ortak konutu terk edişinden ancak altı ay sonra terk edilen eş dava açma hakkına sahip olabiliyormuş. ancak Terk tarihinden 4 ay sonra terk eden eşe ihtar yollanıyor ve ortak konuta dönmediği takdirde olacaklar hakkında bilgi veriliyormuş. Eşim sigortalı olarak çalışan konumunda değildi. Zaten beni de bu nedenle meblağı temin etmediğim takdirde nafaka talep edecekleri şeklinde korkutmaya çalıştılar. Durumum halen devam ediyor. Karşı taraftan aldığımız tek haber ağabeylerinin dayımlara açtığı telefonlar ve para istedikleri. Terk olayından sonra 6 aydan fazla zaman geçti. Açıkçası açtığım telefonlarda aşağılanıp hakarete uğradığımdan ben de artık onun dönemesini bekliyor veya istiyor değilim. Sonu terk edilmekle bitmiş dört aylık bir beraberliğin bana ömür boyu yük yükleyeceğine inanmak istemiyorum. Ama yine de "hakimin takdir yetkisi" nin ne yönde olacağından emin değilim ve mahkemeye gitmekten çekiniyorum. "Kızımı sana sattım parasını ver" diyen bir babanın, kocasına "pezev..k" diyen kızı ile olan evliliğimin bitmesini istiyorum. Acaba Çekinmeden mahkemeye gidebilirmiyim? Yoksa bütün bu seviyesizliklerine rağmen mağdur rolünü gayet iyi oynayan bu insanlar benim evliliğimden maddi kazanç sağlayabilecek şekilde mahkemede hak talep edebilirler mi? yahut haklılığımı çevreme ispatlayacak sembolik bir tazminatı ben talep edebilirmiyim? Çünkü beni en çok üzen şey bu olanlardan benim sorumlu olduğum iddiasına bir süre için yakınlarımın da ihtimal vermesi oldu.

Bilgi ve tecrübesiyle yardımcı olmak isteyenlere şimdiden teşekkürler ediyorum.