Re: Avukat sorumlu olur mu?
Şahsen "sükut ikrardır" görüşüne karşıyım. Kanımca vekalet sözleşmesi de diğer sözleşmeler gibi her iki tarafın irade beyanına bağlıdır. Değindiğiniz gibi icap ve kabul hususları tamamlanmalıdır.
X şirketinin davaya ilişkin belgeleri avukata göndermesi tek başına irade beyanı değildir. Zira X şirketinin o davayı o avukat ile yürüteceği de kesin değildir, kendine bir başka avukat tayin etmiş/edecek olabilir.
Aynı şekilde Avukatın da davayı kabul etme zorunluluğu yoktur. Profesyonel bir meslek olan avukatlık ve sonrasında verilecek hizmete dair ücret unsuru da kararlaştırılmamıştır.
Özetle her iki tarafın irade beyanı ile açıkça sözleşilmiş olması esastır. Bu sözleşmenin yazılı dahi olması gerektiği hususu bir yana, avukatın en az bir duruşmaya girmesi belki kabulün gerçekleştiğini düşündürebilir. Bunun dışında avukat, müvekkiliyle anlaşmadığı herhangi bir işi aslında yürütemez, yürütse bile yetkisiz temsildir.
Saygılarımla.
Re: Avukat sorumlu olur mu?
1. Herhalde (X) Şirketi; dava, avukat tarafından takip edilmediği gerekçesiyle avukatın sorumluluğuna yönelmek istemektedir (soruda, bu husus açık değil). Ancak; davacı davasını ispat etmelidir ki (istisnalar haricinde, davalı tarafından savunma yapılması zorunlu değildir); dava kabul edilsin. Davada da böyle olmuş olabilir. Yani; davacı davasını ispat ettiği için (X) şirketi davayı kaybetmiş olabilir. Bu durumda; nedensellik bağı kesileceğinden, avukat sorumlu olmayacaktır. Diğer deyişle; dava takip edilseydi bile, dava kaybedilecek idiyse, sorumluluk olmaz.
2. Avukatlık Kanunu'ndan bir kısım, aşağıdadır. Buna göre; avukat, gecikmeksizin, kendisine teklif edilen işi reddettiğini, açıkça, müvekkil adayına bildirmelidir. Aksi halde; disiplinel, tazminatsal ve cezai sorumluluğu doğabilir.
İŞİN REDDEDİLDİĞİNİN BİLDİRİLMESİ
Madde 37 - Avukat, kendisine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedilebilir. Reddin, iş sahibine gecikmeden bildirilmesi zorunludur.
İşi iki avukat tarafından reddolunan kimse, kendisine bir avukat tayinini baro başkanından isteyebilir.
(Değişik son fıkra: 4667 - 2.5.2001 / m.25) Tayin olunan avukat, baro başkanı tarafından belirlenen ücret karşılığında işi takip etmek zorundadır.
İŞİN REDDİ ZORUNLULUĞU
Madde 38 - Avukat;
a) Kendisine yapılan teklifi yolsuz veya haksız görür yahut sonradan yolsuz veya haksız olduğu kanısına varırsa,
b) Aynı işte menfaati zıt olan bir tarafa avukatlık etmiş veya mütalâa vermiş olursa,
c) (Değişik: 4667 - 2.5.2001 / m.26) Evvelce hakim, hakem, Cumhuriyet savcısı, bilirkişi veya memur olarak o işte görev yapmış olursa,
d) Kendisinin düzenlediği bir senet veya sözleşmenin hükümsüzlüğünü ileri sürmek durumu ortaya çıkmışsa,
e) (...) (Madde 38 in (e) bendi, Anayasa Mahkemesinin 2 Haziran 1977 gün ve E.1977/43, K.1977/84 sayılı karariyle iptal edilmiştir.)
f) Görmesi istenilen iş, Türkiye Barolar Birliği tarafından tespit edilen meslekî dayanışma ve düzen gereklerine uygun değilse,
Teklifi reddetmek zorunluğundadır.
Bu zorunluluk, avukatların ortaklarını ve yanlarında çalıştırdıkları avukatları kapsar.
Re: Avukat sorumlu olur mu?
Sorudaki gönderilen gerekli evraklar belirsiz olmakla birlikte, bugün için sadece incelenip yorumda bulunulmak üzere, bir diğer deyişle önce danışma maksadıyla bu tip evrak, dava dilekçesi vs. avukatlara gönderilir (ör.fakslanır), daha sonra üzerinde konuşulur, takip edilmesine karar verilir ise ve müvekkil adayı işinin o avukat tarafından yürütülmesini ister ise işte o zaman bu bir icaptır. Avukat kendine gönderilen her danışmaya yönelik işi yukarıda belirttiğiniz üzere iş teklifi olarak algılamalı mıdır? Kısacası tek başına evrak göndermek bir teklif midir?
Evet diyorsak tabiidir ki işin reddini açıkça beyan etmelidir. Bu bir teklif değildir diyorsak işte o zaman avukatın işi açıkça reddinden de bahsedemeyiz kanaatindeyim. Aksi düşünce her mütalaanın arkasından işi kabul etmiyorum beyanında bulunmak zorunluluğu içinde olunur.
Saygılarımla.
Re: Avukat sorumlu olur mu?
Sorunun fazla açık olmamasının nedeni;bir vize sorusu olması ve sadece "gerekli belgeler ve ekler" denilmesinden kaynaklanıyor sanırım. Zaten benim aklıma takılan nokta;sınavdan sonra bir arkadaşımın ısrarla;"avukatların meslekleri nedeniyle kendilerine yöneltilen icapları kabul etme zorunluluğu var;derste hoca böyle söyledi." demesiydi.
Şimdi anlıyorum ki;avukatların böyle bir kabul zorunluluğu yok;ama reddederlerse bunu bildirmek durumundalar;tabii eğer kendilerine yöneltilen irade bir icap niteliği taşıyorsa.
Yanıtlarınız için teşekkür ederim.
Re: Avukat sorumlu olur mu?
En son ileti aklımı karıştırdı. Böyle hukuk sorusu mu olurmuş ? Bu kadar belirsizlikten çok ciddi sorunlar doğar yazardım ben sınav kağıdına ...
X şirketinin yetkilileri bu kadar vurdumduymaz mıdır ki bir evrak yollayıp sonra hiç bakmasınlar ? Böyle bir mantık var mı? Adam bir sormaz mı bizim dava ne oldu diye ? Bilgi ve belge göndermeyle şirket ile avukat arasında hiç bir bağlantı tesisi kurulamaz. Mutlaka her konuda konuşulmuş anlaşılmış olsun ve bu sözleşme ile belgelensin. Velevki avukat şirketin sözleşmeli avukatı değilse....
Sanıyorum ki sükut ikrardan gelmez.. Hukukumuzda sanıyorum ki sükut atasözünün anlamının tam tersine RED anlamındadır. Yani kabul etmeme. Zaten Atasözü olarak ta pek doğru olduğunu sanmıyorum. Sen sustan geliyor olmasın sakın ? Sükut altındır da der bir atasözü... Demekki altın olduğundan susmuş kişi... Yani bir biriyle tezat bir deyim oluyor. Kaldı ki gene topluma baktığınızda '' muhatap olmamak için sussanız bile size söylenecek sözlerden birisi' olarak karşımızada çıkmaktadır bu sözcük. Bir başka deyişle bu insanların kendilerini haklı göstermek ya da haklı olduğuna herkesi inandırmak için uydurdukları ve kendi emelleri için kullandıkları bir söz öbeğidir. Sükut her zaman ikrardan gelmez gelmemelidir. Sessiz kalmak çoğu zaman kabul etmemek inkar etmek anlamına gelebileceği gibi seni ciddiye almıyorum yanıt dahi vermek istemiyorum anlamına da gelebilir. sükutun ikrardan geldiğini kabul edersek herkesin kendisine isnat edilene cevap vermek zorunluluğu doğarki bu da çoğu zaman polemiğe girmek demektir, herkes iddiasını ispatla yükümlüdür, yoksa çamur at izi kalsın atasözünün tam karşılığını bulmuş oluruz... Bir dip not olarak ta sükut ile sukut karıştırılmaması gereken kelimelerdir. Sükut sessizlik demek iken sukut düşme, sarkma, aşağı inme anlamına gelir, kaldı ki bu lafı dillerine tespih edenler unutmamalılardır ki sükut ikrahtan da gelebilir....
Şimdi sözcük anlamı bile bu kadar tartışmalı bir sözcüğü vizede sormakta '' Ben istediğim gibi değerlendirme hakkını korurum'' demektir. Avukatın herhangi bir davayı kabul etme etmeme açık irade hakkı bir yana 8 ay boyunca davasının durumunu merak etmeyen bir şirketin yapacağı en iyi şey bir bardak su içmek olacaktır. Kişiler ve şirketler avukat yoluyla temsil edilseler bile davalarının durumunu kendileride takip etmek zorundadır. En azından merak edilir ne oldu diye.... Eşşeği saldım çayıra mevlam kayıra diye giderseniz... Karşınıza biri çıkar ' Eşeğini sağlam kazığa bağla ondan soonra emanet et Allah' a''der... Burada da öyle olmuş...
Ama soru boş bir soru olarak hafızamda yer edecektir. Vizede sorulacak bir soru değil bu öylesine geyik muhabbeti sorusu gibi...