-
İfade değişikliği
Merhaba.
Öncelikle herkese sevgi ve saygılarımı sunuyorum.
2004 yılında eski eşim ile basit bir olay yüzünden tartıştık ve eski eşim oturduğu yerden aniden kalkarken sendeleyerek düştü ve kafasını önünde duran orta sehpanın sivri köşesine çarptı.Olaydan sonra hastaneye yattı.Aynı gece polisler beni aldılar ve ertesi gün nöbetçi hakim beni içeri attı.Tam 42 gün cezaevinde yattım.Eski eşim gerek hazırlık ifadesinde gerekse hakim önünde verdiği ifadede olayı olduğu gibi( benim herhangi bir etkim olmadan düşme sonucu yaralandığını belirtti).Kızımız da mahkeme önünde olaya tanıklık yaptı.En son mahkeme dosyayı adli tıpa göndererek''Hayati tehlike geçirilip geçirilmediği,Kaç gün işgücü kaybı olduğu, bu yaralanma kesici,delici bir aletlemi,Künt bir cisimlemi yoksa tarafların iddaa ettiği gibi düşme sonucumu meydana gelmiştir.''şeklinde sordu.
Adli Tıp:
1.Yaşam fonksiyonlarını tehlikeye sokan bir duruma neden olduğu,
2.45 (Kırkbeş)gün mutat işgaline engel teşgil edeceği,
3.Yaralanmanın kesici-delici aletlemi, yoksa künt bir aletle vurulma sonucu oluştuğu yada tarafların iddia ettiği gibi''düşmeyle camlı sehpa köşesine çarpmaylamı''meydana geldiğini mevcut bulgulara göre kesin tespitinin tıbben mümkün olmadığı mütalasına varıldığını bildirir kati rapordur şeklinde rapor verdi.
En son benim 2. evliliğimi yapmış olmamdan olsa gerek eski eşim kendisine avukat tuttu ve olayların daha önce anllattığı gibi olmadığını, benim kendisini darp ettiğimi önceki ifadeleri baskı altında verdiği şeklinde mahkemeye dilekçe verdi.Yüzüme karşıda seni içeri attırıp mesleğinden edene kadar seninle uğraşacağım dedi(Mesleğim Öğretmenlik)
Mahkeme bu dilekçeyi dikkate alırmı,
Bu dilekçe dikkate alınırsa nasıl bir ceza gündeme gelir ve mesleğim tehlikeye girermi.
Beni fikirlerinizle aydınlatmanızı rica edip şimdiden teşekkür ediyorum.
-
yanlış bilmiyorsam şikayete bağlı suçlarda şikayet zaman aşımı 6 aydır. Ancak bu durum şikayete bağlı suçlara mı girer değerli hukukçularımıza danışmak lazım. Allah sabır versin.
-
Sayın Alicavli;
765 sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 456/2. maddesine göre isnat edilen suç için öngörülmüş olan temel ceza 2 seneden 5 seneye kadar hapis cezasıdır.
5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu'nun 86/1. maddesine göre 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası öngörülmüş, aynı maddenin 3. fıkarsının a bendine göre eşe karşı işlenmesi halinde bu cezanın yarı oranında arttırılacağı ve 87. maddenin 1. fıkrasının d bendine göre yaşamı tehlikeye sokan bir duruma neden olmuş olması halinde, 86. maddeye göre belirlenmiş olan cezanın bir kat arttırılacağı ve verilecek cezanım 1. fıkraya giren hallerde 3 yıldan 2. fıkraya giren hallerde ise 5 yıldan az olamayacağı öngörülmüştür.
Bu temel düzenlemeler çervesinde eğer isnet edilen suçu işlediğiniz sabit olur ise mahkemece cezayı arttıran ve azaltan durumların tamamı uygulandıktan sonra netice itibariyle hangi yasanın lehinize olduğu tespit edildiken sonra hüküm verilecektir.
Eşinizin tek başına ifadesini değiştirmesine mahkeme nazarında itibar edilmeyeceği kanaatindeyim, zira kızınız da sizin beyanınınızı doğrular yönde tanıklık yapmıştır. Ancak, her halukarda dosyanız incelenmeden kesin bir şey söylemek mümkün değildir.
İsnat edilen suçlar tabik edilecek fıkralar bakımıdan takibi şikayete bağlı olan suçlardan değildir.
Devlet Memurları Kanunu'nun 48. maddesinin 5. fıkarsına göre... tecil edilmiş hükümler hariç olmak kaydı ile 6 aydan fazla hapis cezasını gerektiren suçtan dolayı hükümlü olmamak .... devlet memurluğuna alınabilmek ve devlet memuru olarak kalabilmek için aranmakta olan şartlardan birisidir.
Saygılarımla.
-
Sayın Av.Hakan YÜKSEL
İlginiz ve cevabınız için teşekkür eder saygılar sunarım
-
Re: İfade değişikliği
Değerli Hukukçular.
Bana bu konuda fikirleriyle yardımcı olacak başka arkadaşlardanda fikirlerini yazmalarını bekliyorum.