-
İcrada itiraz ve şikayet
Merhaba 5000 ytl lik ilamsız takip yapıyorum borçlu borcum 3000 ytl dir diye bir dilekçe veriyor icra müdürlüğüne icra müdürlüğü bunu mal beyanı olarak niteliyor ben de takibi kesinleştirip ssk maaş haczi yazıyorum yaklaşık 7 ay sonra icra müdürlüğü dosyadaki bu dilekçenin itiraz olduğunu düşenerek eski tarihli bir kararla takibin durmasına şeklinde bir karar veriyor soru bir burada "borca itiraz ediyorum ya da şu kadarlık kısmına itiraz ediyorum" şeklinde bir ibare olmayan dilekçe itiraz dilekçesi olarak nitelenebilir mi? cevabın evet olması halinde bu nitelemeye karşı icra memurunun işleminin şikayet yoluna gidersem sizce bu 7 günlük süreye tabi bir durum mudur? tabi onun da cevabı evetse takip hepten gümlemiş olacak şimdiden teşekkürler
-
İİK.
İTİRAZ
1 - SÜRESİ VE ŞEKLİ
MADDE 62 - (Değişik: 538 - 18.2.1965 / m.33) İtiraz etmek istiyen borçlu, itirazını, ödeme emrinin tebliği tarihinden itibaren yedi gün içinde dilekçe ile veya sözlü olarak icra dairesine bildirmeye mecburdur. İtiraz, takibi yapan icra dairesinden gayrı bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken harc ve masrafları itirazla birlikte alarak yetkili icra dairesine gönderir. (Değişik 2. cümle: 4949 - 17.7.2003 / m.13) İtiraz, takibi yapan icra dairesinden başka bir icra dairesine yapıldığı takdirde bu daire gereken masrafı itirazla birlikte alarak itirazı derhal yetkili icra dairesine gönderir; alınmayan masraftan memur şahsen sorumludur.
(Değişik 2. fıkra: 3222 - 6.6.1985) Takibe itiraz edildiği, borçlunun yatırdığı veya 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğe gönderilir. (Değişik 2. fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Takibe itiraz edildiği, 59 uncu maddeye göre alacaklının yatırdığı avanstan karşılanmak suretiyle üç gün içinde bir muhtıra ile alacaklıya tebliğ edilir.
(Ek fıkra: 4949 - 17.7.2003 / m.13) Borçlu veya vekili, dava ve takip işlemlerine esas olmak üzere borçluya ait yurt içinde bir adresi itirazla birlikte bildirmek zorundadır. Adresini değiştiren borçlu yurt içinde yeni adres bildirmediği ve tebliğ memurunca yurt içinde yeni adresi tespit edilemediği takdirde, takip talebinde gösterilen adrese çıkarılacak tebligat borçlunun kendisine yapılmış sayılır. (*)
_____
(*) Madde 62 ye 2. fıkradan sonra gelmek üzere yukarıdaki fıkra, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.'de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 13. maddesi hükmü gereğince eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
_____
[u]Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lâzımdır. Aksi takdirde itiraz edilmemiş sayılır.</u>
Borçlu itirazında sebep bildirmediği takdirde itirazın kaldırılması duruşmasında ancak alacaklının istinat ettiği senet metninden anlaşılan itiraz sebeplerini ileri sürebilir. (...) (Madde 62 nin 4. fıkrası, 30.7.2003 tarih ve 25184 sayılı R.G.' de yayımlanan, 17.7.2003 tarih ve 4949 sayılı Kanunun 103. maddesi hükmü gereğince yürürlükten kaldırılmıştır.)
Borçlu takibin müstenidi olan senet altındaki imzayı reddediyorsa, bunu itirazında ayrıca ve açıkça beyan etmelidir. Aksi takdirde icra takibi yönünden senetteki imzayı kabul etmiş sayılır.
Borçluya, itiraz eylediğine dair bedava ve pulsuz bir belge verilir.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1993/13404
K. 1993/17367
T. 9.11.1993
#8226; İTİRAZ EDİLEN BORÇ MİKTARI ( Açıkça Belirtilmemiş Olması )
#8226; ÖDEME EMRİNE KISMİ İTİRAZ ( İtiraz Edilen Borç Miktarının Açıkça Belirtilmemesi )
#8226; KISMİ İTİRAZ ( İtiraz Edilen Kısmın Açıkça Belirtilmesi Zorunluluğu )
2004/m.62
ÖZET : Borca kısmi itiraz halinde itiraz edilen borç miktarı açıkça belirtilmemişse, borçlu ödeme emrine hiç itiraz etmemiş sayılır.
DAVA: Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki Alacaklı vekili tarafından istenilmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 25.10.1993 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR: Alacaklı borçlu hakkında borçlunun kendi adına tahsil ettiği 11.693.700.- liranın tahsili için takip yapmış, 49 örnek emri tebliği üzerine borçlu İcra Müdürlüğü`ne verdiği 9.4.1993 tarihli itiraz dilekçesinde; alacaklı ile irtibat kurulamadığından takip konusu alacak tutarı, masraflar ve ücreti vekalet düşüldükten sonra alacaklıya ödenemediğini, alacaklıya Kadıköy 1. Noterliği`nden ihtarname keşide ederek tahsil edilen paranın alınmasını bildirdiği halde icra takibi yapmasının haksız olduğunu ileri sürmüştür. Avukatlık Kanunu`nun hükümlerine göre vekilin tahsil ettiği paradan vekalet ücretini ve yaptığı masrafları tahsil hakkı mevcut ise de borçlunun itirazı kısmi itiraz niteliğindedir. İtiraz ettiği kısmın cihet ve miktarını açıkça belirtmediğine göre İİK. 62/3 maddesi uyarınca itiraz etmemiş sayılması gerekir. Borçlu hakkındaki takip kesinleşmiştir. Mercice bu yönler gözetilerek itirazın kaldırılması talebinin bu nedenle reddi gerekirken esastan reddi doğru değildir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazının kabulü merci kararının yukarıda açıklanan nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 9.11.1993 gününde oybirliğiyle karar verildi.
T.C.
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ
E. 1992/1504
K. 1992/8699
T. 24.6.1992
#8226; KISMİ İTİRAZ ( İtiraz Edilen Miktar Ayrıca ve Açıkça Belirtilmelidir )
#8226; İTİRAZIN KALDIRILMASI ( Yapılan İtiraz Geçersiz Olduğu Halde )
#8226; TAKİBİN KESİNLEŞMESİ ( Kısmi İtirazda Miktar Belirtilmemesi )
2004/m.62
ÖZET : Kısmi itirazda bulunan borçlu, itiraz ettiği borç miktarını ayrıca ve açıkça belirtmedikçe, itiraz etmemiş sayılır ve ödeme emri kesinleşir. Takip kesinleştikten sonra ayrıca tetkik merciinden itirazın kaldırılmasının istenilmesi anlamsızdır.
DAVA:Merci kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye 3.2.1992 tarihinde gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR:49 örnek ödeme emri tebliği üzerine borçlu belediye vekili "borcun dosyasında belirtilen miktar kadar olmadığını" ileri sürmek suretiyle itiraz etmiştir. İİK`nun 62/3. maddesine göre borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi lazımdır. Aksi taktirde itiraz edilmemiş sayılır. Olayda borcun dosyada belirtilen miktarda olmadığı itirazen ileri sürülmüşse de o kısmın cihet ve miktarı açıkça gösterilmediğinden itiraz geçerli değildir. Takip kesinleşmiştir. Kesinleşen takibi yürütme imkanına sahip alacaklı vekilinin Merci Hakimliği`ne başvurusu gereksizdir. Bu gerekçe ile itirazın kaldırılması talebi red edilmek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ: Alacaklı vekilinin temyiz itirazı yerinde görülmekle merci kararının yukarıda yazılı nedenle İİK`nun 366. ve HUMK`nun 428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 24.6.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.