Boşanma talebinin iftira içermesi

Merhaba;

Geçimsiz ve kocasını sürekli aşağılayan, çocukları babasına karşı düşmancasına dolduran, 5-6 yıldır etkisinde kaldığı tarikat çetesininin etkisiyle kocasına sende cin var deyip evde tecrit hayatı yaşatan, dokunduğu her şeyi yıkayan, bir kap yemek dahi vermeyip yatağına kesinlikle yaklaştırmayan ve bu arada tarikat çetesi şeyhinin her türlü ihtiyacına koşan, yemeğini yapıp çamaşırlarını yıkayan, ve bu şeyhe maddi kaynak için kocasını sömürüp duran kadın 4 ay önce eşinin bavullarını hazırlayıp evden kovduktan sonra, birlikte edindikleri evi satıp parasını kaybettiği halde boşanma dilekçesinde aşağıda geçen ifadelere yer verdiyse ne yapmalı;

"kocam çok geçimsizdir, çocukları ve beni sürekli döver, eve ekmek yemek getirmez, sizi toptan yakacam der, paramı size yedirmem der, 17 yılım bu işkencelerle geçti. 80 milyar maddi manevi tazminat istiyorum vs vs vs"

Ki koca yı çok yakından tanıyorum. Kendisi gayet sakin uyumlu, karıncayı dahi incitemiyecek meziyette, ağzı var dili yok bir adamdır.
Tarikat çevrelerinden rahatlıkla bulabilecekleri tanıklarla kocanın kötü muamele ve tavır sergilediğini rahatlıkla söyleyebileceklerdir.
Daha önce 2 kadını sudan gerekçelerle boşayan tarikat şeyhinden akıl fikir alındığı ve elde edilecek tazminatın bu şeyhe aktarılacağı yönünde kesin kanaatimiz bulumakta.

###
Saygıdeğer üstadlar yukarıda anlattığım ve hakkında fikir ve önerilerinize şiddetle ihtiyacımızın olduğu durum ne yazıkki 21 yy da olmamıza rağmen Türkiye'de yaşanmıştır. Yazarken inanın sıkılıyorum. Şubat 2007 de ilk mahkemeleri olacak.

Şimdi, karşı gurup tecrübe ve şahit kitlesiyle adaleti etkileyebilecek durumdalar. Koca tarafında ise kendisinden başka kimse yok sayılır. Hattı zatında koca bu gruptan gelebilecek fiili tepkilerden zarar görmeten korkuyor.

Düşüncelerinizi yazarsanız çok makbüle geçecek.
Saygılar...

sayın sardunya
siz olayları taraflı anlatmışsınız sanırım. Bu şekilde dava hakkında bilgi ve fikir sahibi olamayız

yazık olmuş adamın 18 yılına. Allah Kolaylık versin. ben de yeni evliyim ve buna benzer türlü sorunlarla uğraşıyorum. Evlendiğime bin pişmanım ama arkadaşımız gibi 18 yıl sabredemicem boşanma fikri kafama girmiş durumda. Allah erkekleri evlilikten korusun.

Bu davanın kesinlikle bir Avukat vasıtasıyla takip edilmesi kanaatindeyim.

Büyük ihtimalle karşı taraf işlerini avukatsız halletmeye çalışacaklar, çünkü bu gurubun yapay şahitlerinin haddi hesabı yok ve adli konularda tecrübeliler. Biz bir avukatla anlaşacağız.

--
Ragıp bey; toplumun "değer yargısı kalitesi" açısından genelleme yaptığımda tarafsız olmamın zor olacağı kanaatine ben de varıyorum çünkü olayda geçen koca benim ağabeyim, kadın ise halamın torunu.
İnsan kendine yakın olanı kayırma yada eksiklerini görmeme; hoş görme meyline kapılabilir..
Fakat hak, hukuk ve adalet konularında en yakınıma dahi zerre kadar tavizim olmaz, gördüklerimi saklamam, bu benim şahsi tavrım.
Her ikisinide yakından tanıyıp aile ve sosyal hayatlarına şahidimdir.

Saygılar...

Sayın sardunya, tarafsız plmanızı beklemiyoruz zaten. Kaldı ki bu nedenle, ayıpladığımız ya da kınadığımız da yok. Elbette bir tarafta olacaksınız. Ancak, siz nasıl karşı tarafın yalancı şahit bulacağını söylüyorsanız, karşı taraf da aynısını söyleyecek. Yardımcı olabilmek için olayları objektif görmrk gerekir. Sizin anlattıklarınıza göre, tamamen haklısınız. Davayı da kazanırsınız. Ancak karşı taraf da delil sunacak elbet

Şimdi benim anlamadığım bi "zavallı adam?" kendine bütün bunları yapan eşinden boşanmayı asla düşünmemiş. Asla bu yapılanlar adamcağızın evliliğini çekilmez hale getirmemiş.
Hain kadın dava açmasa idi sessiz sedasız gidecekti bu iş.
BU NASIL İŞŞŞ?

dedikten sonra nacizene bir başka tespitim daha var. Erkekler nedense eşleri kendilerine dava açtıktan ve özellikle yüksek bir miktar tazminat talep ettikten sonra evlilikten ve kadından aman aman bir şikayete başlıyorlar, anlaşılır gibi değil......

Sayın cognis

İlk mesajımda da değendiği gibi, koca sessiz sedasız, eşinin olumsuz tavırlarını sindiregelen yapıda.. zira 3-4 yıllık tecrit hayatının sonunda evden kovulmasına rağmen yinede ilk atağı kendisi yapmaktan çekinir haldeydi ve nitekim yapmadı.
Bu yapıda olmayan birinin bu tavıra anlama vermesi zor, katılıyorum..

Bunun reel anlamda 2 sebebi var; 1. si akraba evliliği olması ve aile genelinde bunun hoş karşılanmama kaygısı. 2. Kadının şu an içerinde bulunduğu çevrenin bu olaya dahil olması ve boşanma sebepleri arasında gösterilmesi neticesinde bu grubun kendisine zarar vereceği endişesi.

Ayrıca benim amacım aklıma şüpheli ve cevapsız soru takıp kocayı yargılamak değil. Yalın haliyle kendi şahitliğimle anlattığım olayda kadın tarafının yargıyı yalan ifadelerle yönlendirmeye kalması halinde neler yapılabilir, karşı iddialar ve yalanlamalar nasıl nasıl çözüme kavuşur gibi endişeleri ortadan kaldıracak bazı tavsiyelere ihtiyacım vardı.

Şunuda belirteyim; kadın kocasının gelirini tarikata aktarmayıp iddia ettiği gibi kocası " paramı kapıdaki köpeklere yediririm, size yedirmem, sizi toptan yakacağım .. " demiş olsa ve dayak atsaydı.. ben sonuna kadar kadının yanında olurdum.