İşyerinde psikolojk yıldırma borçlar kanunu öneri

Buna gore mobbing( www.mobbingturkiye.net) kavramini borclar kanununa asagidaki gibi ekleyebiliriz. Her turlu yardim (bilgi, kaynak ve adres bulmak gibi ) ve onerilerinizi bekleriz.:

mecliste gundemde yeni borclar kanunu tasarisi var ve buna işçinin kişiliğinin korunmasina iliskin bir madde eklemeyi dusunulüyor . madde taslagi su sekilde

Madde 416- İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, sağlığını gerektirdiği ölçüde gözetmek ve işyerinde ahlâka uygun bir düzenin gerçekleştirilmesini sağlamakla, özellikle kadın ve erkek işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve cinsel tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

bu maddeye bir alternatif hazirlayip mobbingi de icine alacak hukuki dayanak oluşturmak amacıyla onerılerınızı beklıyorum..
işçinin ruhsal sağlıgının korunması kapsamında..
anlayamadıgım bır konuda bu madde sızce neden iş kanunund adegılde borclar kanununda yer almalı..?
tesekkurler
gönül

Öncelikle mobbing konusundaki duyarlılığınız için teşekkür ederim.

Bildiğiniz gibi yeni İş Kanunu'muz AB uyum kriterleri çerçevesinde ve büyük oranda Alman İş Hukuku'ndan etkilenilerek 2003 yılı ortalarında yürürlüğe girmiştir. Geçen yaklaşık 3 senede Kanun'a çeşitli eleştiriler getirilmiştir. Başta "işe iade" ve "alt işveren uygulamaları" olmak üzere son 3 yıl içerisinde sayıları 10 binleri bulan davalar açılmış, Yüksek Yargı bir anlamda yoğun dava yükü ile kilitlenmiştir.

Zira Kanun'un taslak aşamasından yasalaşma aşamasına kadar, Kanun işçi ve işveren kesimince Komisyonlarda deyim yerinde ise tırtıklanmış sonunda hepimizin önüne bir ucube gelmiştir. Alman İş Yasası'ndan esinlendiği söylenilen Kanun'un, başta esnekliğe yönelik maddeleri olmak üzere anılan Yasa ile uzaktan yakından ilgisi bulunmamaktadır. AB uyum yasalarında alışageldiğimiz ve eleştirdiğimiz aynen çeviri hususu bile, mevcut Kanun'da sesi çok çıkanın (üzülerek işçi sendikalarının -DİSK dahil- popülist yaklaşımından söz etmek gerekir) talebine göre saçma sapan şekillenmiş bulunmaktadır. Bugün Alman İş Yasası'nın da Almanya'da yeniden tartışmaya açıldığı unutulmamalıdır. (Almanya'da muhtemelen 1-2 sene içinde hatalar düzeltilir, biz 30 yıl daha aynı yasa ile yatar kalkarız.)

Konuya gelirsek, eleştirinizde çok haklısınız. Yeni İş Kanunu'muzda 5 ve 24/d maddeleri dışında bu hususta bir düzenleme bulunmamakta, Yargıtay verdiği kararlarla (Alman İş Hukuku'ndan esinlenerek) mobbing konusunda içtihat yaratmaya çalışmaktadır. Yukarıda anılan maddeler de ayrımcılık veya taciz boyutuna varan CİNSEL suçlar için bir anlamda caydırıcı olabilir, ancak direkt mobbing'i tanımlamamaktadır. Oysa mobbing; ismi bilinen, çok iyi işletme olarak tanımlanan işyerlerinde dahi farklı bir olgu ve çok ciddi bir problem olarak karşımıza çıkmaktadır.

İş Hukuku'nda çözüm bulunamayan hususlarda bir üst alan olarak Borçlar Hukuku'na başvurmak gereği gözönüne alındığında, mobbing konusunun bir içtihat olmaktan öte, Yasa maddesi olarak Borçlar Hukuku'na girmesi büyük önem taşımaktadır.(Aksi takdirde bir 30 sene daha beklemek riski vardır.)

Benim bir hukukçu olmamakla birlikte önereceğim metin ;

Madde 416- İşveren, hizmet ilişkisinde işçinin kişiliğini korumak ve saygı göstermek, ruh (mental) ve beden sağlığını işveren olmanın sorumluluğu ile korumak ve gözetmek, işyerinde iyiniyet, ahlak ve her anlamda eşitliğe uygun bir düzenin gerçekleştirilmesini sağlamakla, işçisine bedensel ve ruhsal anlamda baskı ve işkence yapmamak, özellikle kadın ve erkek işçilerin cinsel tacize uğramamaları ve cinsel tacize uğramış olanların daha fazla zarar görmemeleri için gerekli önlemleri almakla yükümlüdür.

Selamlar,

Not: Bu madde yukarıda önerdiğim tarzda geçerse sanırım dava yükü 2 kat daha artar.

Sayın HRMGR'nin önerdiği maddeye katılıyorum. (Bu arada Sayın HRMGR'nin yasa yapım tekniği konusundaki bilgi ve tecrübesi ona yasama organının yolunu mu gösteriyor acaba diye de sormadan edemeyeceğim).

İş Yasasındaki acaipliklerin bir kısmı da taslağın meclise gelmesinden sonra konuyu bilmeyen bazı vekillerimizce acemi eklentilerin yapılmış olmasıdır.

Bu hususun İş Yasasında değil de Borçlar Yasasında yer almış olmasının nedeni kanımca; İş Yasasının tüm işçileri kapsamamasıdır. İş Yasası dışında Basın İş Yasası ve deniz İş yasası da vardır, ancak bu yasalardan hiçbirine girmeyen sadece Borçlar Yasası kapsamında olan işçiler de vardır. Bu nedenle Borçlar Yasasında işçilerle ilgili (iş sözleşmesi ile ilgili) başka maddeler de vardır.
Selam.

Alıntı:

---

Sayın HRMGR'nin önerdiği maddeye katılıyorum. (Bu arada Sayın HRMGR'nin yasa yapım tekniği konusundaki bilgi ve tecrübesi ona yasama organının yolunu mu gösteriyor acaba diye de sormadan edemeyeceğim).

---

Politika için "akıllılar yapmaz, akılsızlar yapamaz" diye bir deyiş vardır. Bu nedenle, o işlere hiç bulaşmamakta fayda görüyorum. [8D]

Selamlar,