Usulsüz tebligatın tespiti
Usülsüz yapılan tebligat hakkında forumda aradım ancak bulamadım. Daha önce sorulup cevaplandı ise beni mazur görmenizi isterim.
İdare Mahkemesi, C.Savcılığı takipsizlik kararı, ilamsız takip gibi tebligatlar işyerinde olmam ve evde kimse bulunmadığından ilgili Muhtara bırakılmaktadır.
Kesinleşmiş bir kararla ilgili dosyamdan aldığım tebligat arkasında
" ESPİM.... Muhattap tevziat saatlerinde arandı, günlük işte olduğu imzalı beyandan imtina eden sözlü beşanda bulunan isim vermeyen komşusundan öğrenildi. Tebligat kanunun 21. maddesi gereği muhtara tebliğ edilip 2 nolu haber kağıdı muhatabın kapısına komşusunun şahitliğinde yapıştırılıp ..... na ..... haber verildi.
tarih isim ve imza mevcut. " (.... yerler tebligat kağıdında da boştur)
Kapımda 2 nolu haber kağıdı bulamadığım gibi konuyu komşularıma sorduğumda durumdan ve haber kağıdından haberdar dahi olmadıklarını öğrendim. Ayrıca muhtarlıkta 2. adres olarak işyeri adresimi belirtmeme rağmen tebligatlar elime ulaşmamıştır. Haliyle hukuki konulardan haberim olmuyor. Bir iş için muhtara gitmesek hiç haberimiz olmayacak.
Bunu bir Avukat arkadaşım ile konuştuğumda (sadece tebligat konusunda) "maalesef bu işler böyle yürüyor, ancak ilgili PTT memuru hakkında dava açabilirsin" demektedir.
1- Yukarıda belirttiğim tebligatta yazılı ibare Tebligat Kanununa uygunmudur.? Eğer yapılan tebligat usülsüz ise ilgili memur hakkında ceza davası açabilirmiyim? Tebligatın İptal edilmesi mümkünmüdür.?
2- Hakkımda kesinleşen davalara itiraz edebilme şansım vardımıdır.?
Cevabınız için şimdiden teşekkür ederim.
Re: Usulsüz tebligatın tespiti
sayın Ganice arkadasım.
Madde 21 - (Değişik madde: 06/06/1985 - 3220/7 md.)
Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün oldukça en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.
(Ek fıkra: 19/03/2003 - 4829 S.K./5. md.) Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkra uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.
der tebligat kanunu. yani ortada bi usulsüzlük yoktur. ayrıca sizin tebligatı yapan memurun yakaladığınızı sandığınız açık noktası "isimden ve imzadan imtina eden komşu" ibaresi yanılmıyorsam.
ayrıca beyan alınan komşunun hangi dairede oturdugu hakkında da bilgi eksikliği olmuş diyorsunuz ama mahkemenin size vereceği cevap şu: postacı kahin değil ki beyanı veren kişinin sizin komşunuz oldugunu ya da olmadıgını bilsin. ayrıca ne kadar itiraz ederseniz edin tebliği çıkaran kurumlar ancak ve ancak tebliğ memurunun beyanını dikkate alırlar ortada sahtecilik yoksa.
bende postacıyım ve günlük 150 ye yakın tebliğ evrağı yapıyorum. sizin gibi şikayette bulunan yaklaşık 40-50 kişi şikayet etti beni ama hepsinde de aynı sonuç çıktı.
bu arada eğer birinci adresinizde oturuyor iseniz tebliğ memurunun ikinci adresinize gelme zorunluluğu yoktur. sadece nakil durumlarında ikinci adrese sevk uygulanır.
unutmadan sayın AV. PINAR DÜNDAR hanım tebligat kanunu iyi biliyor fakat bir noktada eksikliği bulunmakta :) kusuruma bakmayın avukat hanım ama bunlar püf noktalardır. 21. madde uygulanması için mutlak ve mutlak muhattabın kaydının olması gerekmez. yani eğer tebliğ memuru muhattabın gösterilen adreste oturdugunu tespit etmişse ve muhtarlıkta muhattabın kaydı olmasa bile muhtar evrağı almakla mükelleftir. ancak üzerine tebliğ memurunun beyanına göre şerhini düşebilir.
saygılarımla...